#21

402 33 43
                                    


Öpüşünden kurtulmak istedim,omzuna bir kez vurdum,ikinci kez vurdum ama nafileydi üçüncü kez bileğimden sıkıca tuttu baskısıni artırıp geri çekildi,derin derin nefesler verdim çok fazla utanıyordum.

Buz gibi elleri boynuma uzandı,beni kendine doğru çekip pozisyonumuzu değiştirdi şimdi ben onun üstünde,kucağında oturuyordum dudaklarında rahat bir sırıtış yer aldı kaçma ihtimalime karşı belimden sıkıca tuttu.

"Ne yapıyorsun sen ya?..." Sorumu duymamazlıktan geldi,yüzüme aşırı düşünceli bir şekilde baktı rahatsızlıkla kıpransam da elleri hareketlerimi kısıtlıyor,beni sıkı sıkı tutuyordu.

İçimde büyüyen endişe ve vücuduma basan sıcaklık yüzünden zar zor yerimde duruyordum,kaçma duygusuyla yanıp tutuşuyordum kaçmak ve saklanmaktan başka bir şey istemiyordum.

"Grace" İsmimi telaffuz edince tüylerim istemsizce diken diken oldu,ne kadar pürüzsüz söylemişti.

"Sen...Neden buradasın,neden benim gibi bir pisliğin yanındasın ki? Daha iyilerini hakediyorsun" Sözlerini bana değilde sanki kendine söylüyordu,Beni kendine doğru çekti burnunu saçlarıma gömüp duraksadı nefesi boynumu yakıyordu.

"Senin canını yakıyorum,ruhunu yakıyorum...Bana ihanet edeceğinden çok korkuyorum gitmeni istiyorum ama gitmemeni daha çok istiyorum" Ne ara ağlamaya başlamıştım bilmiyorum ama gözyaşlarım yüzüne ve dudaklarına düştü.

Hiç tereddüt etmeden gözyaşlarımla ıslanmış dudaklarını yaladı,gözyaşlarımı öpücükleriyle sildi.

Elleri belimden yanaklarıma doğru uzandı sıkıca tuttu gitmemden korkuyormuş gibi tuttu.

"Ben kendime...itiraf dahi edemiyorum ama varlığına çok alıştım,Bu eve geldiğinden beri yüzüme bakmasan,benimle tek kelime konuşmasan bile...Varlığın dahi yetti bu ev senin sayende gerçekten bir ev" Gözlerimi yumup dudaklarımı birbirine bastırdım,Yüreğimde bir sızlama hissettim gözlerimi geri açıp gözlerine baktım.

Tanrım,o kahverengi gözleri ne kadar da acı çekiyordu bu güçlü cüssesinin altındaki huzursuz ve mutsuz ruhu ona çok acı çektiriyor olmalıydı.

Dudağımı dudaklarına hafifçe bastırdım,Büyük bir açlıkla karşılık verdi beni istediği hissiyatı ile içim kıpır kıpır oldu.

Dudakları boynuma uzandı,nazikçe öpmeye başlamasıyla titredim sıkıca sarılıp pozisyonlarımızı değiştirdi şimdi onun altındaydım o da üstümde duruyordu elleri gömleğinin düğmelerine gitti.

Bir kaç düğmeyi zar zor çıkarmıştı ki onu durdurdum,sanki bunu yapmam gerekiyormuş gibi hissettim gömleğini çıkartmasına yardımcı oldum.

"İyi kız" diye fısıldadı,Elleri saçlarıma gitti saçlarımı okşarken eli elbisemin askısına gitti,sonra da fermuarına boğazım düğümlendi utançtan sıcak bastı ama o aksine sakindi,Fermuarı tek harekette açıp kıyafetlerimden kurtuldu.

Gözlerini göğüslerime dikti ve sırıttı.

"Ne kadar da küçükler" Ellerimle göğüslerimi kapatıp yüzümü yana çevirdim,Kaşlarımı sinirle çattım.

"Sanki büyüklüğünü ben seçiyorum" Kafasını geriye atarak içtenlikle bir kahkaha attı,Omzumdan tutup hafifçe kendine çekti.

"Gel buraya" diye mırıldanıp dudaklarımdan öpmeye başladı,Ellerimi göğüslerimden çekip ellerimi omzuna koydu vücudumuzu birbirine bastırdı.

"Senden nefret ediyorum"

"Bende seni seviyorum ufaklık" dudaklarında alaycı bir sırıtış yayıldı.

Dinsel | MaskyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin