Yalandı

792 62 35
                                    

Banyoya girecek Zafer'e kıyafet ayarlamış, karşılığında da yanağımdan bir öpücük almıştım. Buna karşı üstüme çöreklenen garip hisler karşılamıştı beni.

Derin bir nefes aldım. Çok mide bulandırıcı olduğu için olmalıydı. Bir erkeğin, hele ki evleneceğim kadının evlenmek üzere olduğu erkeğin dokunuşu hiçbir anlama gelemezdi.

Birkaç saniye daha orada öylece durduktan sonra aşağı indim. Melih balkonda sigara içiyordu, onun yanına geçip plastik sandalyelerden birine oturdum. Aralarında geçen konuşmayı unutmamıştım tabii. O an diretmek anlamsız gelmişti sadece.

"Ne olduğunu anlatacak mısın?" diye sorarken uzanıp sigarasını aldım elinden. Kırıp aşağı atarken Melih ağzındaki dumanı üfleyip paketini çıkarttı. Yeniden bir sigara yakarken benden uzağa çekmişti sandalyesini.

"Biriyle karıştırdı beni." dedi sigarasından bir nefes daha çekerek.

"O yüzden mi böyle dertli dertli içiyorsun?" diye dalga geçtim paketine uzanarak. Melih paketi sıkıca kavrayıp arkasına aldığından ulaşamadım. "En son öğrencilerime kötü örnek oluyor diye bırakmıştın?"

"Öğrencilerim liseli. Üstelik benden çok sigara içiyorlar, kötü örnek olan varsa onlardır." diye sızlandı Melih.

Dördümüz arasından tek üniversiteye giden oydu. Ben tersanede, Şenol tamirhanede ve Ayhan da mobilyacıda işe girip ona destek çıkmıştık. Üniversitesi bitmeden aldığı tüm parayı iade etmiş ve kendi başına okumaya başlamıştı, geçen yıl da erken mezun olmuştu. Anında işe girdiğinden dolayı yirmi iki yaşında lise öğretmenliği yapıyordu. Açıkçası ona zorbalık etmelerinden korkuyordum ama bir şekilde idare ediyor gibiydi.

"İyi bari." dedim onun dertlerini bir kenara atıp. Sıra benim dertlerimdeydi. "Götüm tehlikede, ne yapıcaz?"

Gülmemeye çalışırmış gibi ağız içini ısırdı Melih. "Bence korkunun üstüne gitmelisin."

"Nasıl oluyor o? Dövim mi Zafer'i, anlamadım."

"Dayısı mafya onun gerizekalı, ağzına sıçarlar senin. Deneme bile." diye uyardı Melih beni panikle.

"Sen nereden biliyorsun amına koyim??"

Melih bir an durup benimle bakıştı, sonra gözlerini kaçırdı. "İnternette yazıyordu?"

"Haa, bu her şeyi açıklar." O kadar mantıklıydı ki, zaten şu an internette olmayan ne kalmıştı? Başımla onayladım. "Nasıl üstüne gideceğim peki?"

Melih bana uzandı, sanki birileri duyabilirmiş gibi planı kulağıma fısıldadı. Sonunda geri çekildiğinde sırıttım. "Sen var ya sen, akıl küpüsün ulan. Belli üniversiteye gittiğin."

Melih gülümseyip saçlarını savurur gibi yaptı. "Değil mi ya?"

"İki yüz verdik diye gayleşme." diye dalga geçtim oturduğu sandalyeyi tekmeleyerek. Tekmem üzerine sandalyenin ayağı bükülmüş, Melih'de tehlikeli bir şekilde sarsılmıştı. Yere düşmemeye çalışırken ayağa fırladı, derken dengesini kaybetmesiyle üzerime doğru düştü.

Zayıf bedeni beni yere yıkamamış, sadece kötü bir şekilde çarpışmamıza sebep olmuştu. Canımın acımasıyla tıslayıp elimi boynuma götürdüm. Ağzındaki sigara dudakları arasından düşüp tenimi yakmıştı ve fena halde acıyordu.

Melih hala yarı yarıya kucağımdayken dolan gözleriyle tenimi üfledi. "Hüüüfff, çok kötü. Hüüf, özür dilerim. Hüüffff, banyoya gidelim-"

"Banyo dolu. Üfleyip durma boynuma boynuma." Elimle ağzına bastırıp onu ittim, bu sırada huylanan boynuma doğru başımı yatırmıştım.

"Dolu değil aslında." dedi biri, ikimiz de sıçrayıp balkon kapısında dikili duran Zafer'e döndük. Siyaha boyalı saçlarından akan koyu su en güzel kıyafetlerimin bizzat üstüne akıyor, onlarda siyah lekeler bırakıyordu. Tekrar ediyorum. EN GÜZEL KIYAFETLERİMDİ ONLAR.

Kaçak Damat (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin