Kaçak Damat (BxB)

Belki de

26 oy ve 6 farklı kişiden yoruma yeni bölümü atıyorum 💕❤️

Belli ki bunu beklemiyordu- bir an dengesini kaybetmişti. Onu hızla çekip yere fırlattım ve üstüne çıktım. Kendine gelemeden art arda yüzüme yumruklarımı indirirken duvara vurmuşum gibi sızlayan ellerim umurumda bile değildi.

"Nasıl cüret edersin?" dedim gözlerimi öfkeyle irileştirerek. "KARDEŞİME DOKUNMAYA NASIL CÜRET EDERSİN?"

Öyle ya da böyle Melih'i istemediği şeyler yapmaya zorlamıştı. Aras'dan uzaklaşmasına sebep olmuştu. Ona farklı bir isim takmıştı- onun seçmediği bir isim.

Canını yakmıştı.

Beni üstünden bir paçavra gibi atması uzun sürmedi, benden daha kaslı ve iri yarıydı zaten. Yalnız gözüm öyle dönmüştü ki buna aldırmamıştım. Yüzüme sıçrayan kanı silerken, vurmanın şiddetiyle pembe etime kadar sıyrılan elimi fark ettim. Kanlarımız karışmıştı. Tiksintiden midem bulandı.

Zafer bana şaşkınca bakarken adam kan içindeki burnunu öfkeyle tutuyordu. Bana olan nefretini gördüm, belindeki silahı gördüm- ama hiçbir şey yapmadı.

"Güvende mi?" dedi sadece hırsla.

Ona dik dik baktım. Ben ortadan kaybolduğunu fark etmedim diyemezdim. "Yerini söyleyeceğimi mi sanıyorsun?" dedim onun yerine.

Birkaç saniye buz gibi bir sessizlik oldu. Her an beni öldürmeye çalışacağını düşündüm- kendini zor tutuyor gibiydi. Derken uzaklardan gelen bağırtılarla kapıya bakmıştı.

"LAN YANLIŞ KİŞİYİ KAÇIRDINIZ GERİZEKALILAR." diye bağıran Şenol yaka paça içeri sürüklenip önümüze atılmıştı.

Bizi kaçıran esmer adam soluklandı. "Son bir kaldı, onu da sizinkilerden biri getirecek. Ruslardan. Türkler kölelik yapamıyor- şunları bile kaçıramadılar zaten. Şunlar demişken, konuştular mı?" Sonra sarışının yüzünü görüp duraksamıştı. "Sana ne oldu?"

Öyle rastgele konuşuyordu ki kafamda çözümlemeye çalıştım. Son bir kaldı dediği bizim gruptan biriydi herhalde? Ayhan mıydı acaba? Bizim eve pısıp kaçırmaya çalışan ilk kişiler de Türk'tü, Zafer onları dövünce sinirlenmişti herhalde. Şunlar da bizdik. Konuşmamıştık.

"Konuşmadılar." diye tısladı sarışın adam sinirle. Nedense biraz çaresiz gözüküyordu.

"YA KONUŞMAK İSTEYEN TELEFONDAN ARAR KARDEŞİM! NE BU BÖYLE?" diye çıkıştı Şenol. "BİR ALO DESEN CEVAP VERMEZ MİYDİK? BURAYA NİYE GETİRİYONUZ?"

"Salak salak konuşma Şenol." dedim. "Havası kaçardı o zaman."

Esmer adam sırıttı. "Aynen, kesin öyledir. Tatlı dille konuşmazsanız size işkence edebilmek için değildir."

"..."

Bakıştık.

"Sizin soru neydi abi?" dedi Şenol anında. "Anında cevaplarım. Yalan makinesi varsa bağlayabilirsiniz."

"Ya sussana oğlum!" diye tısladım. "Belki götünü isteyecek adam!"

"Salak salak konuşma Çınar ya." Şenol doğrulup bize yanaştı. "Götümü istese salona mı götürür?"

"Melih'i kaybetmişler, onu arıyorlarmış."

"Haa." Şenol kaşlarını kaldırdı. "Götümü isteseler daha kolaymış o zaman. Bilseydim de söylemem bu kaçırgan tiplere."

Ulan Melih, bir de gay taşşağı geçince siz beni sevmiyorsunuz diye zırlıyordu.

"Bunlar kim?" diye devam etti Şenol.