İspikledin mi?

144 24 386
                                    

Zur geldi size 26 oy...

İyi madem 

24 oy 6 farklı kişiden yoruma yeni bölüm


Zafer

"Öyle yani, zordu." dedi Şenol çakmağıyla oynarken. "Çınar aşırı saftı, biri ona dokunduğunda falan da anlamıyordu. Melih ona karşı hep daha korumacı olmuştur. Zaten aramızdan bir Çınar, olanları en yumuşatılmış haliyle gören kişi."

"Hmm..." Dalgınca duvara bakan sevgilime baktım. Bir anda kendini içine kapatmıştı. Alışık olmadığım şey olduğundan değil gerçi. Baştan beri suskun biriydi, ne kadar boş konuşursa konuşsun kendiyle ilgili ağzından çıkan tek şey anne babasının bir yangında nasıl öldüğüydü. Bazen uykularından sıçrayarak uyanır, etrafa bakıp derin derin soluduktan sonra geri yatardı.

Küçük, savunmasız bir çocuk gibi. Ne korunabilmiş ne de çocukluğunu yaşamıştı bu yüzden hep o anlarda kalmıştı.

"Bakma sen onun bu güçlüyüm triplerine," diye devam etti Şenol. "Yaşımız fark etmeden hepimizin kardeşi gibidir. Ne saçmalasarsa saçmalasın, nasıl nazlanırsa nazlansın ona destek oluruz. Seni kaçırırken hele. Deli mi sikti de yaptık, yoo. Bu zırlamasın diye." Kendi kendine güldü. "Belki de mutlu bir aileden çıktığı için bu kadar savunmasız kalmıştır. Genelevde doğup büyüdüğüm için benim hiç böyle huylarım olmadı."

Ne diyeceğimi bilemeyerek dudaklarımı birbirine bastırdım, yine de bir şeyler dememek kötü hissettirecekti. "Üzgünüm, sanırım..?"

Omuz silkti. "Bana değil Çınar'a üzül. Zayıf hedef bellenip deli gibi zorbalanan kişi o. Şey, Melih ona destek oldu tabii ama..." Başını yana eğdi. "Kendini zayıf halka gibi gösterip gözden kaçarken nasıl bir başkasını güçlü gösterebilirsin ki?"

Allah'ım kederden kahrolayım diye mi yaşanıyordu bu anlar? Oflayıp dikleştim. Ben de pek iyi şeyler yaşamamıştım ama bu neydi be? Küçük Emrah mıydı bu çocuk? Çok darlanmıştım.

Uzanıp Çınar'ın belini hafifçe tekmeledim. Anında sıçrayıp bana dönmüştü. "????"

"Hayatımın aşkı!" diye ciyakladım Şenol'dan götün götün kaçarak. "Bizi kurtarsana... Az önceki gibi bırakılmamızı falan talep et, ama bu sefer emaneti çıkarıp masaya vur."

"Ne- ne emaneti be!?" Ben ona sarılıp yere yıkarken kıpkırmızı kesilmişti.

Sırıtıp elimi aşağı kaydırmış ve orasını sıkmıştım. "Silahtan daha korkutucu, sonuçta."

Şenol öğürüp diğer tarafa dönerken domatese dönen Çınar da beni itelemeye çalışıyordu. "YA SEN NİYE BUGÜN BU KADAR YÜKSELDİN?"

"Yükselemez miyim?" Onu öpücüklere boğup kollarım arasında sıkıştırırken kendi kendime, onu bir daha yalnız bırakmayacağıma söz verdim. Bir de o zorbaların hepsinin gelmişini geçmişini sikeceğimi. Yetim hakkı da yerdim, yetimin götünü de sikerdim. Kimse karışamazdı.

Resmen sızlayan dişlerimi yanağına geçirirken Çınar hoşnutsuz mırıltılar çıkardı. İfadesiyle zıt tavrı gülmeme sebep olurken nerede olduğumu unutmuştum. Kalbimden sıcak bir şeyler ona akıyor gibi hissettim.

Dadım gibi eşşeğin sıpası diye cimcire cimcire sevmemeye çabalarken yüzümü tenine sürtmüştüm. "Ben buradayım."

Bir an duraksadıktan sonra güldü. İrkilip ona baktım. Öyle tasasız, öyle neşeliydi ki gülüşü. Daha önce hiç bu şekilde görmemiştim onu.

Kaçak Damat (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin