Uyarı: hafiftenn seyyy
Bebeleri pistten alalım
Arkadaşlarımı çok severim. Ne olursa olsun arkadaştan ziyade kardeşlik yapmışlar, her zaman arkamda durmuşlardır. Bunu da hep hissederim.
Ama bugün ayrı bir hissediyordum.
Hadi Melih'in bizi gördüğü an bir vatoz balığı gibi yapıştığı andan başlayalım.
"Çınarcığım~" diye cıvıldayıp iki yana açılmış kollarımla gayet hazır olan bana atlayıp sıkıca sarıldı. Buram buram dalin kokusuna karşı suratımı buruştursam da onu gördüğüme daha mutlu olamazdım.
"Efendim Civciv?"
"He?" Melih geri çekilip bana baktı. "Ne civcivi? Nerede!" Heyecanla çekilip etrafa baktı. Yere çömelip civcivi bulmaya çalışırken 'cikcik'leyerek kendine çekmeye çalışıyordu. "HANİ??"
Zafer arkamdan sarılıp dik dik baktı Melih'e. "Samimiyetsiz piç. Alnına tekmeyi geçireceksin..."
"Ayağında hala kundura var. Yapma bence." dedim gülerek. "Niye benim sporlarımdan almadın?"
"Bebek mezarından hallice çünkü seninkiler." diye homurdandı. "Kırk beş numara ayak mı olur Çınar?"
"Pardon." diyerek somurttum.
"Sen kendi kafana bak." dedi kurtarıcım, yani Melih ayağa kalkarak. Sahte bir civcivin varlığıyla ona umut verdiğimiz için epey üzgün duruyordu. "Koca kafalı."
"..." Zafer gözlerini kıstı. Kollarını çekip arkadan sarılmayı kesti, ona doğru uzandığı an bu sefer ben arkadan yapışmıştım. "AŞKIM HADİ ALIŞVERİŞE GİDELİM BAK, DÖRT SAATİMİZ VAR SADECE!!"
"Bırak beni," dedi Zafer bir şey yapmayacağını vadedecek yumuşaklıktaki sıcacık sesiyle. "Sadece Berke'yi öldüreceğim. İkimiz de suçlu suçlu gezeriz."
"ZA- Ay AŞKIM SAÇMALAMA..."
"Mama i'm a criminal söyleyerek..." o Melih'e atıldığında sıkıca tuttum, epey bir sarsılsam da tutabilmiştim. "...kaçarız polislerden. Sıkıntı yok."
"Blegh." Melih dil çıkardı. "Uzatma da gel alışverişe çıkalım. Aaa, ne tesadüftü bu arada burada karşılaşmamız... Hadi."
Çok samimi değildi ama idare ederdi. Zafer sinirle kudururken alışveriş merkezine yollandık peşisıra. Güvenlikten geçerken ben ne kadar gerildiysem Melih o kadar rahattı, Zafer'e sataşıp iterek onu kapıdan geçirdi. Kimse bir saniye olsun fazla bakmamıştı bize.
"Bir dahakine hafta içi gelin." diye uyardı Melih.
"Çınar bey her gün mesaiye kaldı!" diye homurdandı Zafer kollarını göğsünde kavuşturup. "Hayır anlamıyorum, çıtır sevgilin yatakta hazır seni beklerken..."
"Yatakta?" Melih ikimize baktı. Kaşları hafifçe çatılmıştı, ne olduğunu teyitlemeye çalışıyordu. "Neden?"
Elim ayağım boşaldı birden, kıpkırmızı kesildim. Ne düşündüğü öyle netti ki. "Biz-"
"Aras'la yaptığın iş için, tabii." dedi Zafer alayla. "Gerçi artık yapmıyordunuz değil mi, pardon. Aras ve başkalarının yaptığı şey gibi düşün."
"..." Melih uzun uzun ona baktı. Damarı hafiften atmaya başlamıştı ama pek korkmadım. Küçücüktü, ne yapabilirdi ki o boyuyla... en azından konuşana kadar öyle düşünüyordum. "Öyleyse Çınar'ın siki kaç santim?"
Size yemin ederim, ortamın sıcaklığı bir anda elli derece birden düştü.
Zafer buz gibi gözlerle ona bakarken sesi boğazdan, hırıltılı ve ürkütücü bir şekilde yükseldi. "Nasıl karşılaştıracaksın? Gördün mü?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçak Damat (BxB)
Teen FictionÇınar, istemediği biriyle sırf para için evlenmek zorunda kalan kız arkadaşını düğünden kaçırmaya karar verir. Tek sorun, yanlışlıkla kız arkadaşı yerine damat olan Zafer'i kaçırmasıdır.