merhabalar arkadaşlar normalde CUMA ve CUMARTESİ bölümleri yayımlıyorum ancak şehir dışına çıkacağım için 4 bölümü de bugün yayımlayacağım.
sadece bu hafta için bu geçerli!!!
keyifli okumalar....
***
Şimdiki Zaman / 2023
Kimseye yakalanmadan arabaya bindiğimde maskeyi çıkarıp yan koltuğa fırlattım. İstikametimi şirkete yönlendirirken bugün olanlar doluşuyordu aklıma.
Şirkete giriş yaptığımda bütün gözler üzerimdeydi, kimse belli etmese de hakkımda konuşulanları biliyordum. Menajerimin odasının önüne geldiğimde şapkamı çıkarıp içeri girdim. Önündeki yığılmış dosyaların içerisinde içeri girdiğimi bile görmemişti.
O kağıtların içinde boğuşurken bende oturmayı tercih etmiştim. Başını kaldırıp bana baktığında oflayarak gözlüklerini çıkardı.
"Bakıyorum da patron sana iş yükünü yine yüklemiş hyung."
"Hiç sorma Jimin, menajer olunca rahatlarım diye düşünmüştüm."
"Gel seni de idol yapalım, eminim ki daha da rahatlayacaksın."
"Aman aman kalsın, bunlar daha rahat. Hiç uğraşamam idollükle." Kahkaha atarak dediklerine güldüğümde, ne zamandır bu kadar rahat olduğumu sorgulamıştım.
Birkaç dakika oturduğumda ikimizde sessizdik, bugün olanları sormaya cesaret edemiyordu biliyordum. "Terapi iyi geçti sormak istiyorsan." Pil do hyung artık bir menajerden çok abim gibi olmuştu. Yaşadıklarımı anlatamasam da biliyordu ki kötü dönemlerden geçiyordum.
"Sana neler olduğunu bilmiyorum ancak yanında olduğumu bil, anlatmak istediğinde hep buradayım. Ağlamak güçsüzlük değildir Jimin, sana bu iğrenç düşünceyi kim aşıladıysa gerçekler bu değil."
"İyiyim hyung."
"Değilsin, tanrı aşkına karşımda gitgide erirken nasıl iyi olabilirsin." Gözlerimin dolmasıyla birlikte bakışlarım yere kaydı, iyi olmaya çalışıyordum önemli olan buydu. İyi olamasam bile gayret etmek istiyordum. Yapılanları asla unutmazdım, unutamazdım.
Daha yeni ağlayan ben değilmişim gibi gülümseyerek "Yeni şarkı üzerinde çalıştığımı duymak ister misin?"
"Gerçekten mi?" Biraz da iyi haberleri duymaya ihtiyacımız vardı, şarkıyı yazarken içimde saf öfke vardı.
Öfkeyi şarkıya dönüştürerek içimi rahatlamak benim için en iyi olandı. "Detaylar için konuşuruz, şimdi dinlenmek istiyorum."
"Eve git dinlen, akşamına iş yemeği var..."
"İş yemeği?"
"Akşam ceo ile iş yemeğine çıkacağız hem yeni şarkını da kutlarız." Ceo ile iş yemeği garibime gitmişti şahsen, gerekmediği veya istemediği bir şey olmadığı süreceğe yemeğe çıkmazdık öyle ki Pil Do Hyung bile şaşkınlık içerisinde söylemişti.
"Neden yemeğe çıkacağımızı söyledi mi hyung?"
"Hayır Jimin-ah ancak tahmin ediyorsundur." Başımı sallayarak onayladığımda telefonum çalmıştı. Cebimden çıkardığımda Minho'nun aradığını gördüm.
"Akşama haberleşiriz hyung, önemli bir telefon." Hızla odadan çıktığımda telefonu cevapladım, karşı taraftan gelen iç sesiyle bir şeyler olduğunun farkına vardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grace -Yoonmin-
FanfictionYalvarıyorum sana Yoongi izin ver de kendime gelebileyim. Her şey iyi olmaya başladıkça tekrar karşıma gelip benden ruhumu isteyemezsin. Kendimi zorla düzeltmeye çalıştıkça tekrar aynı yere gelmek zoruma gidiyordu. Gözlerimdeki yaşlarla yine o soğu...