merhaba sevgili okurlarım oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.
keyifli okumalar...
***
Yıl 2016/ 7 yıl önce
Yılbaşı günü
"Dayanamıyorum Yoongi.'
"İçindeki savaşın farkındayım, her zaman yanındayım. Anlatmak istediğin de olsun anlatmak istemediğinde de yanındayım, her ne olursa olsun."
Yanımda olmasının verdiği hissiyat gülümsememi sağlamıştı. Bir kez olsun ağladığımda, kriz geçirdiğimde o vardı. Hayatım sanki onun üzerine kurulmuş gibiydi. Onsuz hayatıma devam edemezdim.
Sarılmanın verildiği sıcaklıkla kollarına daha da sığınmıştım, sığınacağım tek limandı Yoongi. Ona çok minnettarım.
O soğuk fayansta Yoongin sözleriyle biraz da olsa kendime gelmiştim. Rahatlatıcı sözcükleri içimdeki ateşe su olmuştu resmen.
Elleri saçlarımı okşuyor diğer eli sırtımda geziniyordu, geri çekildiğimde dudaklarına yöneldim. İkimizde öpüşmek için savaş içerisinde değildik. Yavaş ama şehvetliydi, dudaklarım üzerinde hakimiyeti oturmuş altı dudağımı emerken bende onun üst dudağıyla ilgileniyordum. Nefessiz geri çekildiğimde gözlerinde takılı kalmıştım.
"Seni seviyorum sevgilim."
"Bende seni seviyorum bir tanem." Banyodan çıktığımızda gece yarısını epey geçmişti, yılbaşı günündeyiz demekti bu da.
Kapının çalınmasıyla ikimizde yatağa oturmuş gelen Hoseok hyunga dönmüştük. "Müsait değilseniz çıkabilirim." İmalı konuşmasıyla gözlerimi yuvalarından çıkarasına açılmış Hoseok hyung ne zaman bu kadar arsız olduğunu düşünüyordum.
"Hyung gelebilirsin." Gülümseyerek karşıma oturmasını bekledim.
"İkiniz ne ara yakınlaştınız anlamadım, Jimin en son 'Yoongi hyung bana neden soğuk davranıyor ' diyordun." Yatağımdaki yastığı alıp suratına fırlattım, havada yakaladığında yüzündeki gülümsemeye eğlendiğimi fark ettim. Eğlenmesi nedense hoşuma gitmişti, her şeyi hak ediyordu.
"Demek öyle Hoseok."
"Tabi bak sana ne anlatacağım." Yoongi yanımdan kalkıp Hoseok hyung'un yatağına geçip bana baktığında hızla yerimden doğrulmuş hangi rezilliğimi anlatacağını düşünüyordum.
"Hyung, yeter ama neden hep rezilliğimi anlatıyorsun."
"Anlattırmıyorsun sevgilim çocuğu rahat mı bıraksan?"
"Ama Yoongi-ah~" cilveli şekilde konuşup sevgilime baktığımda sakinlikle söylediği sözlere hala yerimde tepiniyordum, söylememesi için Hoseok hyunga döndüğümde şaşkınlıkla "Tanrım ikinizi böyle görmeye alışık değilim gidin ötede sevişin hadi."
"Hyung! Ne diyorsun ya..." konunun arada kaynaması işime gelmişti.
"Aşağıda bir süre konuştuk. Yılbaşından sonra herkes eve gidecekmiş birkaç günlüğüne siz neler yapacaksınız?" Hoseok hyung sözlerini dile getirmesiyle aklıma mektup gelmişti. Tehdidini göz ardı edemezdim eğer eve gitmezsem gelmem için her şeyi yapardı.
"Hyung bende gideceğim." İstemeyerek ağzımdan dökülen sözcükler içimdeki huzursuzlukla fark edilmemişti. Akşamı Yoongi ve Hoseok hyung'un konuşmalarıyla devam ettirirken gülümsememde artık huzur vardı...
***
Lunapark'ın girişinde bekliyorduk. Asla geleceğimi düşünmediğim yere sevgilimin ısrarı ve rahatlatmasıyla gelmiştik. Biz Namjoon hyung ve Seokjin hyung diğer araçta Taehyung, Jungkook ve Hoseok hyung gelmişti, bir ara arkamızda arabayı görmediğimizde endişelensem de petrolde olduklarını öğrenmiştik. Şimdi ise yanımıza park edilen araçta onların inmelerini bekledik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grace -Yoonmin-
FanfictionYalvarıyorum sana Yoongi izin ver de kendime gelebileyim. Her şey iyi olmaya başladıkça tekrar karşıma gelip benden ruhumu isteyemezsin. Kendimi zorla düzeltmeye çalıştıkça tekrar aynı yere gelmek zoruma gidiyordu. Gözlerimdeki yaşlarla yine o soğu...