-44 (M)-

67 13 45
                                    

Merhabalar sevgili okurlarım yeni bölümle karşınızdayım. Bol bol yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın..

Destekleriniz benim için çoook önemli 🤭😘

Bu bölümde boolca smut olacaktır bilginize!!!

Keyifli okumalar🥰

***

Elleri titrediğinde gözlerim eline kaydı. Sözlerimin devamını bekliyordu. "Korktum, korunduk mu yoksa korunmadık mı aklım durmuştu. Sikeyim bilmiyordum. Ellerim titrerken o testi nasıl yaptım biliyor musun?! Hamileydim. O soğuk fayansa yaslandığımda zihnimdeki tek sözcük... hamileyim." Nefes nefese kalmıştım, ciğerlerimdeki hava yetmiyordu resmen gözlerim dolu dolu ona baktım.

Benden kalır yanı yoktu karşımdaki güçlü adam gitmiş gözleri dolu, titreyen adam gelmişti.

"Hamileydin..." göz yaşları arasında fısıltısı duyuldu. Şok içerisindeydi, başımı sallayarak olumladım.

"Benim için çok yeni duyguydu. En çok ise korkuyordum. Babam asla o bebeği doğurmama izin vermezdi. Birkaç hafta bekledim. Sana bebeğimiz olsa nasıl olur dediğimde yüzündeki ifadeyi hatırlıyor musun?" suçlulukla gözleri kapandı. Ellerini saçlarından çekip yüzüne getirdi. Yüzünü kapatarak ağlamaya başladı. Hayatımda ilk defa karşımda güçsüz görüyordum onu.

"O zamanlar psikolojim yerinde değildi. Hamilelik duygusuna alışmamışken Bang Si-Hyuk'un sürekli üzerime gelmesi, menajeri üzerime salarak ne kadar kötü olduğumu bilmiyorsunuz?!" Ben, yediremiyordum. O anlar tekrardan aklıma geldikçe çıldırıyordum resmen. Hamile halimle diyet yapmaya zorlanmış, sabahtan akşama kadar provalara kalmıştım.

"Beni şirketten atmak için her şeyi yaptılar siktiğimin adamını üzerime yollayarak asansörde göz göre göre tacizlerine sustular?!" Vücudu kasılmış ellerini yüzüden çekerek gözleri dehşetle açılmış yerinden hızla kalkmıştı. Sandalye yeri boyladığında tok bir ses yayılmıştı.

"Bunları nasıl yaparlar?! Senin kılına bir zarar gelmemesi için çok sevemiyordum lan ben!! Bang Si-Hyuk öldüreceğim, o doğduğuna pişman olacak!!" Gözlerimdeki yaşlarla dalgayla güldüm.

"O yüzden saçlarımdan tutarak yerde sürüye sürüye diğerlerinin yanına götürdün değil mi?" İçimde tutmadan söyledim. Etrafımda dolanmayı bırakıp elini duvara geçirdi.

"Nasıl yapabilirim, ben..." yerimden kalkıp yanına ilerledim. Başını yasladığı duvardan arkasını dönüp sıkıca sarıldı.

"Özür dilerim, özür dilerim.." hıçkırıklarının arasında söylenmeye devam ediyordu. Elimi sırtına götürüp sıvazladım. "Yalvarırım, sana unutturmamam yaptıklarımı ama her şey için hazırım."

Acı şekilde gülümseyip "Alıştım ben... sadece senden gelen beni bitirmişti." Elini saçıma atıp okşadı, gözleri ağlamaktan kızarmıştı. Burnunun ucu da kızarmıştı. Yaklaşarak burnunun ucuna öpücük kondurdum.

"Zaman gerekiyor hemen kollarına koşamam... korkuyorum yeni bir ilişki içerisinde geçmişi önüne sürmekten, hem bak artık seni görünce dövmüyorum." Sözlerimin üzerini gülümsemsini duymuştum, gözlerini öpüp geri çekildim. Yoongiyse saçımdaki elini belime indirmiş sıkıca sarılmıştı.

"Bang Si-Hyuk öyle bir hale getireceğim ki yaptıklarına pişman olacak " dişlerini sıkarak söylense de elinden tutup "Şimdi bunları düşünmeyelim. Gel benimle.." mutfaktan çıktığımızda yönümüz merdivenler olmuştu. Odamın önüne geldik, Yoongi ne olduğunhanlamadan kapıyı açtım.

Yatağımın üzerinde Yoonji boylu boyunca uzanıyor yüzü ise cama dönüktü. Yoongi yüzünü göremese de dudaklarını büzerek uyuduğunu biliyordum.

Grace -Yoonmin-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin