Merhabalar arkadaşlar Wattpad de olan son olaylar nedeniyle yeni bölüm atamıyordum. Şimdi hala sorunlar devam ediyor.
NOT: Bundan sonra geçmiş bölüm verilmeyecektir bölüm aralarında belki biraz yazarım ancak bölüm olarak hep Şimdiki zaman yaymlanacaktır.
Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen...
Keyifli okumalar 😊🌸
***Şimdiki zaman
Jongine bunları gösteremezdim ancak telefonumda durmalıydı fotoğraflarını çektikten sonra dosyayı alıp inceledim. Minho neden bunları saklıyordu, yapmak istediği şeyler neydi?
Kapıya girilen şifre sesiyle olduğum yerde kalakaldım. Korkuyla gözlerim açılmış yerimde çivilenmiştim adeta.Elimdeki kağıtları hemen dolaba koyup kilitledim. Saniyeler saatlere dönüşmüş gibiydi kalbimin sesini odaya dolduğunu hissetmiştim. Kalbim yerinden çıkacaktı, hemen yere eğilip kapattığım çekmeceyi geri açtım, ellerim titrerken anahtarı çekmecenin gizli bölümüne koyup deri koltuğa oturdum. Adım sesleri gelirken nefesimi kontrol etmekle uğraşıyordum. Eğer bir süre daha sakinleşemezsem gelen kişi bir haltlar karıştırdığımı anlardı. Elimi gögüsüme koyup gözlerimi kapattım.
Adım seslerinin yaklaşmasıyla gözlerimi açtım. Camdan manzaraya bakıyormuş gibi yapıyordum. "Hyung, burada ne işin var? Odana gidersin diye düşünmüştüm" Manzaraya daldığımı yeni fark ediyordum. Başımı hızla gelen kişi olan Minhoya çevirdim. Kapı girişinde durmuş bana bakıyordu.
"Seni bekliyordum Minho-ah, odanın manzarasını hep güzel olduğunu söylerdim. Aslında bu odayı ben alacaktım..." Gerçekten de öyleydi. Benim odam ön tarafa bakarken, Minho'nun denize bakıyordum. Söylediklerimde asla yalan yoktu, odasını bir hayli beğeniyordum.Yoonji ile birlikte denize olan hayranlığımız ne olacaktı bilmiyorum, fırsat bulduğum zamanlar dağ evinden iner deniz manzarası için gezerdik. Dün çok meşgul olduğumdan arayamamıştım minik bebeğimi. Buradan çıkınca ilk işim küçük bebeğimi aramak olacaktı. Son olaylardan dolayı yanına dahi gidemiyordum.
Babam peşime adam takmışken görüşmeye gidemezdim, onu herkesten saklarken küçücük hatam yüzünden ortaya çıkaramazdım. Şu son bir aydır Yoonji'yi görmek daha da zorlaşmıştı peşimdeki adamlardan kurtulmak bir hayli zor.
Hele ki bugün Jongin Yoonji'in imasını yapmışken hemen oğlumu görmeliydim. "Manzara için mi geldin gerçekten hyung." Diğer deri koltuğa o da oturmuş dışarı izliyordu.
"Hayır, albümü senin odana koymak istiyorum." Kaşları çatılmış başı bana doğru dönmüştü.
"Ne, n-neden odama koyma kararı aldın?" Kekelemesiyle gözlerinin içindeki ifadeyi çözmeye çalıştım.
"Babamın anladığını düşünüyorum, planları var eğer benim odamda kalırsa almak isteyecektir." Yalan söylemiyordum, bir şeyler planlıyordu ki Jongin almam için ısrar ediyordu. İlk söylediğinde bende onun bildiğini tahmin edemezdim ancak sözlerinde kulak arası edemem tedbirimi almalıyım.
Gerçi Minho'nun odasından da alabilirdi, adım kadar eminim babama hiçbir şey durdurmazdı.
"Odamı arayacaklarını düşünüyorum, oysa senin odana da gelirler. En iyisi kendi evime götürmek." Diye söyledim. Babama hiçbir şifre etki etmezdi. İstediği zaman her yere girer, istediğini yapardı. Yemek odasındaki kameradan bile nasıl habersiz anlayamadım.
Başımı Minhoya çevirip baştan aşağı süzdüm. Gözlerindeki bitiklik parti için ne kadar uğraştığını gösteriyordu. Yorgunluğu gerçekten de parti yüzünden miydi? Genç yaşında ağır yükleri omzuna alması biraz burukluk bırakıyordu."Minho-ah abin her zaman yanında. Sorunları tek başına omuzlamak zorunda değilsin..." belgelerimle ne yapacaksa onun için zorlayıcı süreçti. Aslında o belgeleri elinden almalıydım ama ben ne yapacaktım? Zamanında işleme girmeyen suçlamalarla elimden bir şey gelmezdi. Başına bela açmasını istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grace -Yoonmin-
FanfictionYalvarıyorum sana Yoongi izin ver de kendime gelebileyim. Her şey iyi olmaya başladıkça tekrar karşıma gelip benden ruhumu isteyemezsin. Kendimi zorla düzeltmeye çalıştıkça tekrar aynı yere gelmek zoruma gidiyordu. Gözlerimdeki yaşlarla yine o soğu...