Merhabalar sevgili okurlarım, yeni bölümle karşınızdayım. Lütfen yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın.
Sizleri seviyorum😘🥰Keyifli okumalar...
***
"Hiç duydun mu Jongin, intikam adaletten daha acımasızdır ve eğer intikamını almak istiyorsan iki mezar kaz, biri düşmanın için diğeri ise kendin için. Düşmanımın mezarını kazmak bir günümü alsa da kendi mezarımı kazmak yıllarımı aldı. İntikamıma ortak olmak ister misin?"
Öyleydi, kendim için mezar kazmak yıllarımı almıştı. Her kararımda gözlerimin önüne Yoonji geliyordu, eğer yaptıklarımdan dolayı ondan mahrum kalırsam kendimi asla affetmezdim.
Şimdi ise işler değişmişti oğlum git gide büyürken onu bir eve hapis tutamazdım. İstediği vakitte dışarı çıkmak, gideceği yerleri gezdirmek istiyordum ama bunun önünde büyük bir neden vardı o da babamdı.
O bu hayattan ayrılamayacağı sürece asla rahat edemezdim. Gözlerim dışarda dolandığında düşüncelerimin arasında boğuluyordum. Jongin dediklerim üzerine ağzını bıçak açmamıştı. Araba da sessizlik hakimdi.
Birkaç dakika sonrasında konuşması gerektiğini sonunda anlayıp "Varım. Ne olduğunu sorgulamıyorum. Eğer zor durumda olmasaydın istemezdin. Bana herşeyi açıkla Jimin. O kasadaki olanlarla bağlantısı var değil mi?" Dediğinde başımı salladım.
Eğer Minho ellerinde o fotoğrafları ve darp raporlarını tutuyorsa yapacağı bir iş vardı. Saklayacağını düşünmüyordum daha doğrusu bu fotoğrafların yıllar önce ortadan kaybolduğunu sanıyordum.
"Evet, işime yarıcak dosyalar onda." İçeriklerini çekmiştim telefonumdaydı. Dilekçelerim, polis gözetiminde alının ifadelerim vardı."Onlar neydi Jimin?"
Nasıl anlatacağımı bilmiyordum, tepkisinin ne olacağını da. Yolun sonunda anlatmak zorundaydım.
"Onlara geleceğim ama şimdi ki hedefim farklı..." gözlerimi kapatıp arkama yasladım. Derin nefes aldığımda ciğerlerimin yandığını hissettim.
"Kim Taehyung'u araştırmanı istiyorum. Psikoloğa gidiyormuş, doktorunu ve neler anlattığına ulaşmam lazım. İlaç olarak neler kullanıyor, ne zamanlar kriz geçiriyor onlar defterde detaylı yazıyordur. Öncelikle onları ele geçirmemiz gerekiyor?" Dedim.
Bang Si-Hyuk'u alt etmem gerekiyordu, bunu yolu ancak Taehyung'tan geçiyor. Eğer şirket himayesinde olan idolüne sağlık şartlarını düzgün sunmazsa daha doğrusu ihmal varsa. Yaptığımız anlatma iptal olur.
Kaşlarını çatarak "Sonrasında ne yapmamız gerekiyor? Taehyung'un doktorunu bulmak kolay, defteri almakta aynı şekilde. Aldıktan sonra ne olacak?"
"Sonrasındaki hamle Bang Si-Hyuk, şirketi iyice araştırmanı istiyorum. Elde ettiğim çok bilgi olsa da daha arka planda olan karanlık işler var. " direksiyondaki elleri sıklaştığında, kırmızı ışık dolayısıyla durmuştuk. Kolundaki saate gözlerim daldı. Vücudunu ele geçiren sinir yüzünden omuzları gerilmişti.
"En kısa zamanda halledeceğim... işte o zaman herşeyi anlatacaksın, benden gizlersen olmaz. Başka biri var mı?" Başımı sallayp onayladım. Yeşilin yanmasıyla arkadaki arabaların korna çalması bir oldu. Jongin dikiz aynasından onlara baktığında hızla aracı hareket ettirdi.
"O en son, şimdilik bunlarla ilgileneceğiz." Babamı en sona sakladım. Ona karşı hala cesaretimi toparlayabilmiş değildim.
Zihnimden geçenleri tek tek yapmak istiyordum. Bana neler yaptıysa onu o hale getirecektim ki ölmek için ayaklarıma kapanmak isteyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grace -Yoonmin-
FanfictionYalvarıyorum sana Yoongi izin ver de kendime gelebileyim. Her şey iyi olmaya başladıkça tekrar karşıma gelip benden ruhumu isteyemezsin. Kendimi zorla düzeltmeye çalıştıkça tekrar aynı yere gelmek zoruma gidiyordu. Gözlerimdeki yaşlarla yine o soğu...