🕸01🕸

788 49 58
                                    


----------------------------------------------🍁

"HOCAM FELİX TELEFONLA OYNUYO"

Seungmin'in bağırmasıyla irkilmişti Felix. Hocaya baktığında doğrudan ona baktığını gördü. Bu Seungmin onunla uğraşmadan bir gün bile geçirmiyordu. Ama buna rağmen hala Felix'in en iyi arkadaşlarından biriydi. Bu biraz da ortak arkadaşları Jisung sayesindeydi. Sürekli bir-birleriyle uğraşır, sinir eder, küserler ama günün sonunda hep arkadaş kalırlardı. Onlarında doğaları buydu, ne yapalım..

"O telefonu bir yerine sokmadan önce kapatıp derse odaklansan iyi edersin Lee Felix"

Hocanın pekte hoş olmayan sözlerinden sonra Felix telefonu çantasına geri koymuştu. Seungmin'e öfke dolu bakışlarını gönderirken, Seungmin ona sadece dil çıkartmıştı.

Yaklaşık 20 dakikanın sonunda son dersleri bitmişti. Okul çıkışında Seungmin ile birlikte diğer arkadaşlarını bekliyordular. Ve anlayacağınız üzere bir çikolata ile barışmışlardı. Şimdiyse hiçbirşey olmamış gibi gülerek parmak güreşi yapıyordular.

Sonunda Minho ve Jisung onların yanına ulaştığında oyundan kafalarını kaldırıp ikiside aynı anda söylenmeye başladılar.

"Hayır yani okul fantezisi mi yapıyorsunuz anlamıyorum ki?!"
Felix'in konuşmasıyla ikili sırıtarak bir-birine bakmıştı. Bu bakışlar Felix'in kelimelerini doğrularken, ikiside gözlerini faltaşı gibi açarak önündeki ikiliye bakmıştı.

"Yapmıyorsunuz değil mi.."-dedi Seungmin emin olmak istercesine. Lakin Jisung'un kapşonunu aşağı indirmesiyle ortaya çıkan morluklar Seungmin'in yanıldığını kanıtlıyordu. Hemen sonraysa kapşonunu kaldırmıştı zaten Jisung. Bu konu hakkında biraz konuştuktan sonra okuldan çıkmıştılar.

Her zaman olduğu gibi Minho Jisung'a yavşaklık yapıyor, Jisung'sa Minho'nun söylediği her kelimeden sonra 'hm hm' diyerek cevap veriyordu, arada da yanağından öpüyordu. Seungmin onlara iğrenen bakışlar atıyordu, Felix'ten farklı olarak. Felix'in bakışları daha çok özlem doluydu...

Nihayet evlerine vardıklarında Felix çabucak odasına çıkarak duşa girmişti. Sarı saçlarını çiçek kokan şampuanla yıkadıktan sonra kendisi de yıkanarak duştan çıkmıştı. Saçlarını kurulayarak geriye attıktan sonra yüzünü yine çiçek kokulu sabunla yıkamıştı. Yüzünü de havluyla kurulayarak kiyafetlerini giyinmek için dolabını açmıştı. Beyazın en güzel tonlarında olan kot pantolonunu üzerine geçirdi. Üst olaraksa beyaz bir sweat giydi. Pantolonun üstünde siyah dikiş izleri olurken, sweat'in üstündeyse bir kaç tane beyaz kelebek vardı.

Ayağına beyaz bir nike çorap geçirdi ve parlak sarı saçlarının önlerini alnına döktü kahkül gibi. Arkasının üst kısmını toplarken, alt kısımını sadece tarayıp salmıştı.

Kulağına Hyunjin'in aldığı uzun küpeyi takmış, yüzünü ise makyajsız bırakmıştı, çilleri belli olacak şekilde

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kulağına Hyunjin'in aldığı uzun küpeyi takmış, yüzünü ise makyajsız bırakmıştı, çilleri belli olacak şekilde..

Odasından çıktı ve adımlarını kapıya yönlendirdi. Kar beyazı ayakkabılarını giyerken Seungmin onu görüp yanına gelmişti.

Ghost in the body- °Hyunlix°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin