№20

190 25 8
                                    

~

"Şaka yapıyor olmalısın!" Gözleri olabildiğince aralanmış ve şokun etkisinden yeni çıkmıştı Yeji. Kaşlarını kaldırarak 'tch'ladı. "Şaka olmadığını o bile anlayabilir bebeğim." Eliyle; yere çökmüş ağlayarak saçlarını çeken ve ileri geri sallanan siyah saçlı kızı işaret etti. Ryujin...

Bakışları Ryujin'i buldu. Üzülüyordu onun için. Ama yapacak birşey yoktu. Bu sonsuz labirent gibi bir olay örgüsünün içerisinde, yöneticiye uymaktan başka çaresi yoktu.

Kafasını karşısındaki siyah saçlı kadına çevirdi yeniden. Öfkesini belli eder bir yüz ifadesi kullandığında, elleri kadının yakasını buldu bir anda. "Sen ne yaptığını sanıyorsun orospu çocuğu!"

Kadının sırıtan yüzünü ani bir soğukluk kapladı. Düz bir şekilde kızıl kadına bakarak, ellerini yakasındaki ellerin üzerine koydu ve sert bir hareketle itti. "Olması gerekeni.." Yüzünü Yeji'nin yüzüne yaklaştırdı ve tahrik edici tonda olduğunu düşündüğü bir tonda fısıldadı.

"Eğer, sevgilisi Hyunjin'in ne boklar yediğini bilseydi, ikimizde bu halde olmazdık bebeğim."

Ve gözlerini kapatarak dudaklarını Yeji'nin çenesine bastırdı. Geri çekilirken yüzüne aynı seksi sırıtmasını yerleştirdi. "Yukarı çıksan iyi edersin. Büyük ihtimalle buraya geliyordurlar."
Omuzunu kızıl kadının omuzuna çarparak içerideki odalardan birine girdi Yuna.

Derin bir iç çekti Yeji. Yere çökmüş kadının yanına gelerek oturdu. Ellerini uzattı onun omuzuna koyup sarılmak için, ama anında bağırarak duvar kenarına doğru itti kendini Ryujin. "Dokunma!"

Onun bu halini gördükçe içi gidiyordu Yeji'nin. Bir kere daha denedi. Kollarını uzattı ona, ama bu sefer kaçmasına izin vermeden kollarını Ryujin'in soğuk bedenine sardı. Kendisi bile üşümüştu bu durumda.

Kadının bağırışlarına rağmen çekmedi kollarını. Durdu öylece. Sadece sakinleşmesini bekledi ve kucağına çekti onu. "Özür dilerim.." Dedi ağlamasından geriye sadece hıçkırık kalan güzeline. "Sana yardım edemediğim için çok özür dilerim..."

...

"Kapıyı niye alacaklı gibi çalıyorsun amına koyayım!" Diye isyan etti Felix'in durması için. Ama hiç bir işe yaramadığını gördüğünde, elini arkadaşının poposuna götürerek çimdikledi.

Felix kapıyı çalmayı bırakarak yüksek sesle bağırdığında, Seungmin elini alınına vurarak ofladı. "Seni durdurmak için illa götünü mü ellemem gerek orospu çocuğu?"

Felix elini poposuna atarak ovaladı çimdiklenen yeri. Aynı anda kapı da açılmış ve Yeji'nin endişeli yüzü karşılamıştı onları. "Ne oldu?" Gözleri Seungmin ve Felix arasında adeta bir köprü kurarken, Felix ağızını araladı konuşmak için. Ama Seungmin tarafından durduruldu. "Ee, biz eve geçmek istiyorduk..Hastaneden yeni geldik de.."

Yeji üzüntüyle tekerlekli sandalyede oturan Seungmin'e baktı ve şaşırmış gibi davranmaya çalıştı. "Sana ne olmuş böyle..."

Seungmin baş parmağı ve işaret parmağı arasında küçük bir boşluk bırakarak gülümsedi. "Ufak bir kaza geçirdim."

Yeji'yse Seungmin'in bacağına bakmayı keserek geri çekildi geçmeleri için. Felix Seungmin'in arkasına geçerek Seungmin'i içeri götürdü. Yeji'den biraz uzaklaştıklarında fısıldamalara başlamıştılar bile.

"Bilmiyormuş gibi davran orospu çocuğu! Belli ki, mektuptan heberi yok." Seungmin'in sözlerine kafa salladı. "Ama ben yinede o kızı gebertmek istiyorum Seungmin!"

"Biliyorum, biliyorum. Bende istiyorum. Ama beklemeliyiz Felix. Galiba bir şey buldum."

Kaşlarını çatarak meraklı bakışlarını Seungmin'in üzerine yönlendirdi. İkisini de odaya götürdü ve kapıyı kilitledi. "Ne buldun?"

Elini yanındaki bavula attı Seungmin. İçini açarak bir bilgisayar çıkardı içinden. "Hafızasının bir kısımını geri getirdim." Dedi gülümseyerek.

Felix'se ağızını araladı. "Şaka yapıyorsun!" Arkadaşının elinden bilgisayarı alarak yatağın üzerine koydu. Ve yeniden Seungmin'in yanına gelerek yavaş hareketle onu kucağına aldı ve yatağa oturttu. "Acil incelemeliyiz!"

Yavaş hareketlerle bilgisayarı açtı. "Hayret, şifre yok.." Dudaklarını büzerek söylediği cümleyle birlikte Seungmin ona döndü.

"Kırdım çünkü mal."

Bilgisayarı açtıklarında bir kaç dosya karşıladı onları. Hepsine göz gezdirdiklerinde, son bir video ve fotoğraflar kalmıştı. Şimdiye kadar açtıkları dosyaların hiç birinden önemli bir şeyler çıkmamıştı.

O yüzden de bu video ve fotoğraflar son şanslarıydı. Bir şeyler bulmak için son şanslarıydı.

İlk önce fotoğraflardan birini açtılar. Ve gördükleri karşısında şok oldular.

"Hyunjin..."

Fotoğrafları bir bir çevirirken, aynı zamanda da sevgilisini görmesiyle gözleri doldu. Felix'in. Daha doğrusu, yatağa kelepçelenmiş ve yıkık bir halde görmesiyle.

"Aç video'yu aç!"

Videoyu açtıklarında karşılarında yatağa kelepçelenmiş bir şekilde güçsüz ve yorgun olduğu belli olan Hyunjin bağlanılmıştı. Kolunu kıpırdatmak istiyor, ama yapamıyordu.

"Lan Hyunjin yaşıyormuş!" Seungmin gülüp arkadaşına dönerek kollarından tutup silkelemişti. Ama sarışın çocuğun gözlerinin dolduğunu görmemişti.

Birkaç dakika sonra odaya siyah saçlı bir kadın gelmişti. Elinde iğne ile..

Hyunjin'in koluna bir serum takılmıştı. Kadın iğneyi seruma enjekte ettiğinde Hyunjin rahatlamış gibi gözlerini kapattı ve kadına kısa bir teşekkür etti.

Yüzü dahil her yeri yara içindeydi. Bilekleriyse kelepçenin etkisinden kanamıştı. Kadın da bunu görmüş gibi kelepçeleri çözmüştü. Tam gitmek isterken Hyunjin elini kadının bileğine atarak durdurmuştu onu. Kuru dudaklarını aralayarak 'su' demişti kısık çıkan sesiyle. Kadın ikiletmeden bir bardağa su doldurup Hyunjin'e uzatmıştı. Beklenildiği üzere de, Hyunjin hepsini içmiş ve kadından bir tane daha doldurmasını istemişti. Kadın yine ikiletmeden bardağı doldurup ona uzatmıştı.

Ve video burada bitmişti.

"Ananı sikeyim Felix! Ananı sikeyim! Yaşıyor amına koyayım!" Seungmin gözlerini ekrana zillemiş olan arkadaşını dürttüğünde hiç bir tepki vermemişti. "Felix?" Parmağıyla yanağına dokundu. "İyi misin?"

"Jisoo anne buraya geliyor Seungmin. Artık bir şeyleri halletmeliyiz.." Kafasını ağır ağır Seungmin'e çevirdi Felix. "Ben.." Dudaklarını büzdü ve gözlerini kırpıştırdı ağlamamak için. "Dayanamıyorum.." Kollarını Seungmin'e uzattı sarılması için. Beklemeden sarıldı o da. "Çok yaklaştık Lix.." Eliyle sırtını sıvazladı arkadaşının.

Geri çekilerek eliyle gözlerini sildi Felix. "Son bir fotoğraf kaldı. Ona da bakalım, sonra yemeğe ineriz." Kafa salladı Seungmin.

Son fotoğrafı açmıştılar ama bu diğerinden daha büyük bir şoktu. Ağızları açılmış halde  birbirlerine bakmıştılar.

"Lan Hyunjin'in ikizi mi varmış!"

--------------------
Mrb

5 dersten sınavdan çıktım, fizik sorularının hepsini C yaptım :D

Ağızıma sıçacaklar

Ghost in the body- °Hyunlix°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin