~
________________🍁"Bu bir isim." Dedi Felix elindeki yazıyı incelerken. Seungmin Felix'in saçını okşadı. "Aferin lan sana!" Ardından yüzü düştü. "Ama korktum amına koyayım!" İç çekti Felix. "Sanırım bu başlangıç. Daha çok korkacağız." Elindeki kağıda baktı.
"Ryujin..." Kağıdı dikkatle incelerken fısıldadı. "Kimsin sen?"
O sırada Seungmin kalkmış ve daha önce çoğu kez incelediği eşyaları, resimleri ve dosyaları yeniden inceliyordu. Çekmeceleri tek tek açıp içine bakarken, bir çekmeceyi açamamasıyla durdu. Kaşlarını çattı ve kafasını Felix'e çevirdi. "Felix? Bu niye böyle?" Arkadaşının sesiyle dikkatini kağıttan çekip o tarafa döndü. "O açılmıyor. Kilitli galiba." Elini alınına vurdu Seungmin. Yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirerek sinirli olduğu her halinden belli olan bir tonda, her kelimeyi vurgulayarak konuştu.
"Felix, güzel kardeşim.." Elini kaldırdı ve yüzündeki gülümsemeyi sinirli bir yüz ifadesine çevirdi. "Niye kırmıyorsun o zaman orospu çocuğu!" Kaşlarını çattı Felix. "Özür dilerim ya! Başkasının evindeki çekmeceyi yerinden koparmadığım için çok özür dilerim!" Göz devirdi ve kendi kendine söylenmeye başladı.
Seungmin arkadaşının dediğini takmayarak çekmeceyi birkaç kez çekiştirdi. Ardından çevresine baktı. Günlüğün anahtarı takıldı gözüne. Ayağa kalktı ve anahtarı alarak yeniden çekmecenin karşısına oturdu. Anahtarı deliğe sokarak açmaya çalıştığında arkadaşı ona garip bakışlarını yolluyordu.
Birkaç kez daha denediğinde olmadığını görüp sinirle anahtarı fırlattı. Arkadaşının bu sinirli haline göz devirdi Felix. Ve isimi araştırmaya döndü.
Çıkan sonuçları okurken bir habere rastlamasıyla durdu Felix. Kaşlarını çatarak haberi okumaya başladı. Okuduğu anda kaşlarının çatılması bir oldu. Az önce yaşananları takmayarak heyecanla arkadaşına döndü. "Seungmin, bir şey buldum!" Bununla birlikte yerde oturan arkadaşı yerinden kalkarak yatağa adımladı. Oturduğu anda arkadaşı haberde yazılanları okumaya başladı.
"Shin Ryujin eskiden en iyi yazarlardan biri olarak tanınsa da son zamanda yazdığı kitaplar ile insanların şübhelerini üzerine topladı. 18.01.2023 tarihinde yapılan psikolojik sorguya dayanarak Shin Ryujin'e psikolojik hasta vakası konuldu ve İncheon psikolojik hastalıklar binasında ağır psikolojik hasta olarak yatırıldı. Lakin 2 ay sonra sebebi bilinmeyen bir şekilde hastaneden kaçtı ve kayıplara karıştı. Şu an nerede olduğu bilinmiyor. Aynı şekilde de yaşayıp yaşamadığı bilinmiyor."
Konuşmasını bitirdiğinde beklentiyle Seungmin'e baktı Felix. Kaşlarını çatmış; bilgisayardaki yazıları tekrar tekrar okuyordu. Sonunda kaşlarını kaldırdı ve yataktan kalkarak Felix'e döndü. "Kalk kalk kalk!" Felix kolunun çekiştirilmesiyle bilgisayarı yatağın üzerine iterek anlamaz bir ifadeyle yerinde doğruldu. "Nereye?" Derin bir nefes aldı Seungmin.
"İncheon'a."
...
"Seungmin sana inanamıyorum!"
Arkadaşının kalabalığın içerisinde sesini duyurmaya çalışmasıyla bilmişçe sırıttı Seungmin.
Yeji eve gelmeden önce her şeyi temizlemiş ve arkadaşlarını ziyarete gideceklerini söyleyerek evden ayrılmışlardı. 1 saattir yoldalardı. Ve şu anda İncheon psikolojik hastalıklar binasının önünde durmuş içeri girmeye hazırlanıyordular.
"Gel." Arkadaşının elinden tutarak içeri sürükledi Seungmin. Binadan içeri girmeden önce de elini bırakmış ve ciddi adam rolüne bürünmüştü. Felix ise Seungmin'e ayak uydurarak ciddi görünmeye çalışmıştı tatlı yüzünün izin verdiği kadar.
Seungmin içerideki kadına yaklaşarak beyaz önlüğünden sahte kimlik kartını çıkarmıştı. Buraya gelmeden önce içeri girebilmek için sahte kimlik yaptırmışlardı arkadaşlarından birine.
"Merhaba." Nezaketli ve ciddi olmak için sesini düzeltti ve önce selam verdi Seungmin. Ardından sahte kimliği çıkararak doktorların yüz hizasına tuttu. "Ben Gwangju psikolojik hastalıkların tedavi doktoru Bang Sky." Ardından sahte kimliği yeniden önlüğün iç cebine koydu. Eliyle Felix'i gösterdi. "Bu benim meslektaşım Lee Yongbok." Felix'te sahte kimliğini çıkarıp gösterdiğinde Seungmin konuşmaya devam etti. "Biz çaylak doktorlarız ve buraya kendimizi vakalarda ilerletmek için geldik." Derin bir nefes aldı. "Yaklaşık 8 ay önce burada Shin Ryujin adında bir vaka olduğunu okuduk. Kendisi bir yazarmış ve yazdığı kitaplardan dolayı psikolojik hastalığı olduğu düşünülmüş. Doğru mu?" Kafa salladı doktor. Aldığı onaydan sonra devam etti. "Biz onun kitaplarını incelemek için almak istiyorduk. Nereden alabiliriz?"
Kadın karşısındaki çocuklara kısa bir bakış atmış ve kafa sallayarak masanın altındaki çekmeceden kağıt çıkararak elindeki kalemle bir şeyler yazmıştı. Ardından elindeki kağıdı Seungmin'e uzatmıştı. "Bu adresten bulabilirsiniz." Seungmin kağıdı alarak kısa bir teşekkür etmiş ve binadan çıkmıştı.
"Çok korktum vermeyecek diye!" Elini kalbinin üzerine koyarak konuştuğunda Felix kafa sallayarak onayladı onu. "Bizi süzdüğünde inanmadı sandım bir an!"
Seungmin elindeki kağıda bakmış ve kafasını kaldırarak yolun kenarındaki bir erkeğe yaklaşmıştı. "Merhaba acaba bu adrese nasıl gidebilirim?" Adam telefondan kafasını kaldırarak karşısındaki oğlana bakmış ve kağıdı alarak adresi incelemişti bir süre. Yerinden kalkarak Seungmin'in yanına gelmiş ve eliyle önünü işaret etmişti. "Şuradan düz gidiyorsun, karşına müzik okulu çıkacak, oradan sola dönüyorsun. Biraz gittikten sonra dörtyol var orada. Direkt sağa dönüp dümdüz ilerliyorsun. Karşına bir okul çıkacak. O okulun biraz önüne gidiyorsun. Orada bulabilirsin." Seungmin kafa sallamış ve onları izleyen Felix'in yanına gelmişti. "Geç arabaya." Felix kafa sallamış ve arabanın ön koltuğuna oturmuştu.
Seungmin de arabaya geçtiğinde adresi aklında tutarak arabayı sürmeye başlamıştı.
Herşey normaldi..
Ama şimdilik.
Bundan sonra yaşayacakları şeyler belkide hayatlarını değiştirecekti. Hayatlarının dönüm noktasıydı. Hikaye hala başlamamıştı. Bu sadece özetti. Şimdiyse hikayeye geçme zamanıydı.
Asıl hikaye burada başlıyordu.
Karşısındaki numarasına ilişti Felix'in gözleri. Numara bir yerden tanıdık geliyordu. Hafızasını zorlayıp bir şeyler hatırlamaya çalıştığında gözleri aralandı Felix'in. Titremeğe başladı. "S-Seungmin.." Bakışlarını yoldan ayırmadan cevap verdi Seungmin. "Noldu?" Kısa bir süreliğine titreyen arkadaşına çevirdi gözlerini.
"Seugmin bu plaka!" Kafasını yanındaki arkadaşına çevirdi Felix. "Hyunjin'i öldüren bu Seungmin!" Kaşlarını çattı Seugmin. "Ha?" Kafasını önünde giden arabanın plakasına çevirdi.
Evet, adamı hapise attırmak için arabanın plakasını almıştılar. O yüzden hatırlıyordular.
"Bir dakika? Şu hapise attıramadığımız orospu?" Kafa salladı. "Evet o!" Kafasını Seungmin'e çevirdi. "Önüne geç durdur."
"Ne?"
"Önüne geç durdur diyorum! Bu fırsatı kaçıramayız!" Felix sinirle konuştuğunda kafa sallayarak gaza bastı. Arabanın yanına geçti ve onu geçmeğe çalıştı.
Seungmin'in dikkati yoldayken, arabanın içine bakmaya çalıştı Felix. Ama gördükleri daha da şaşırmasına neden oldu.
Çünkü arabayı kimse sürmüyordu.
"Seungmin ananı sikeyim! Bunun sürücüsü yok!"
"Ne?" Arabanın içerisine bakmak için kafasını çevirdiğinde yolunu düz giden bir araba görmedi.
Ona doğru gelen bir araba gördü.
"Seungmin!"
Ve....herşey bitti..
Ya da başladı?
----------------------------------------------------
Hi stay...Wow. Yazarken aksiyon yaşadım.
İşlerim olduğu için yazamıyorum, zaman olmuyor.
Hastalandım aq, boğazım ağrıyo.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ghost in the body- °Hyunlix°
Fanfiction-Tamamlandı Hwang Hyunjin Lee Felix'in ölen sevgilisiydi.. Peki ya tüm bildikleri yalansa?