(15)

240 26 88
                                    

~

Seungmin 'ciddi misin?' Der gibi baktı arkadaşının yüzüne. "Gerçekten mi?" Tepkisini ölçmek istedi. Ama Felix gayet ciddi gibi duruyordu. Seungmin sinirlenerek bağırdı. "Yardım ediyorum ulan ben sana! Ben olmasam bi' bok yapamazsın! Teşekkür etmek yerine gelmiş sana güvenmiyorum diyorsun!" Yaşadığı stres ve gerginlikten dolayı sinirleri tavan yapmış ve kırıcı kelimeler söylemesine neden olmuştu.

"Tamam kanka dur. Özür dilerim." Bıkkınlıkla ofladı. "Çok gerginim amına koyayım."

Seunmin derin bir nefes alarak kendini sakinleştirmeye çalıştı. "Bende amına koyayım. Neyse sen ne diyecektin?"

Felix Seungmin'den aldığı komutla bilgisayarı çevirerek arkadaşının görebileceği bir açıda tutup konuştu. "Bu az önce senin kilidini kırmaya çalıştığın bilgisayar ve ben onun kilidini açtım.." Seungmin arkadaşının dediği ile gülümseyerek elini Felix'in saçlarından geçirip dağıttı. "Aferin lan sana!" Ardından gülerek ekledi. "Bir boka yarıyormuşsun."

Felix arkadaşının elini tutup durdurdu onu. "Ama..." Seungmin gülümsemesini koruyarak arkadaşına döndü. "Ama ne?" Yutkundu Felix. Seungmin'in gelmesiyle gerginliği azalmıştı ama bitmiş değildi.

"Ama kilit Hyunjin'in ölüm tarihi..."

Bunu söylemesi ile birlikte Seungmin'in de tüyleri diken diken olmuş ve vücuduna istemsiz bir titreme yayılmıştı. Ardından kendine gelmiş gibi kaşları çatıldı. "Bir dakika, ne?"

Bilgisayarı kendine çekmiş ve kapatarak yeniden açmıştı. Yeniden kilit kısımına girerek Hyunjin'in ölüm tarihini yazmış ve doğru çıkmasının sonucunda ufak bir şok yaşamıştı. "Siktir..." Bilgisayara korkarak bakıyordu. Bakışlarını arkadaşına çevirdi Seungmin. "Belki Jisoo anne yapmıştır? Belki Yeji yapmıştır?"

Arkadaşı Seungmin'e baktı Felix. "Belki de Hyunjin..." Gözlerini kaçırdı Seungmin. Bilgisayarı yatağın üzerine koyarak doğruldu Seungmin. Elini alnına getirerek gerginlikten oluşan terleri sildi. "Bu işin şakası yok Felix..." Elini saçlarından geçirerek geriye taradı. "Ciddi araştırmalıyız."

Derin bir nefes aldı Felix. "Sen ne diyecektin? Sözün yarım kaldı." Arkadaşına baktı. "Neden Jisung ve Minho'ya bile güvenmemeliyiz?" Yatakta oturur pozisyona gelirken, arkadaşı Seungmin de Felix'in yanına gelip yatağa oturmuştu. "Öylesine aramıştım Minho'yu. Çok gergindim ve konuşmaya ihtiyacım olduğunu düşündüm. Neyse, açtı. Biz sohbet ederken konuyu Hyunjin'den açtım. Ona soru sordum ve.." Felix'e döndü ve el haraketleriyle birlikte yüz ifadesini inanmaz bir ifadeye dönüştürdü. "Çocuk kekeledi amına koyayım!"

Kaşları çatılmıştı Felix'in. Ardından aklına gelen ihtimalle gülümsedi ve ortamın gerginliğini biraz olsun almak adına konuştu. "Belkide Jisung Minho'ya dayıyordur?" Bu dediği ile birlikte Seungmin kahkahalara boğulurken, Felix'te ona katılarak gülmüştü. "Felix senin beyin hücren bir tek buna mı çalışıyor?" Diyip daha da gülmeye başlamıştı. Felix'te o sırada arkadaşına cevap vermişti. "Ne yapayım oğlum, bir anda aklıma geldi. Hem, Jisung'ta o potansiyel var." Arkadaşının tespitleriyle yatağa uzanıp karnını tutarak gülerken, az önceki gerginliği unutmuştular bile.

"Sen nereden biliyorsun onda potansiyel olduğunu? Minho Jisung'tan büyük birkere."
Bunun üzerine Felix kaşlarını kaldırarak arkadaşına bakmıştı. "Jisung'un yanına gelince sütünü bekleyen kedilere dönüyor ama?" Felix'in benzetmesiyle daha da gülerken arada 'karnım ağrıdı' nidalarıyla kendini durdurmaya çalışıyordu. Zar zor kahkahasını durdurduğunda arkadaşının kelimelerinde düzeltmeler yapmıştı. "Kediye benzediği doğru ama o süt değil, öpücük bekliyor." Ardından güldüğü için gözünden akan gözyaşlarını silmişti. "Boşuna hayaller kurmayalım. Jisung'un Minho'yla anca ölmesine bir gün kalacağını öğrense yatacağını sende biliyorsun."

Ghost in the body- °Hyunlix°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin