Arka kapıyı açarak içeriye girdi Yeji. Ryujin dışında kimse yoktu içeride. Tamam, bu iyi birşeydi.
Sessiz adımlarla duvara yaslanmış ağlayan kıza yaklaştı. Bu kadar ağlamak hiç iyi değildi.
Elini kaldırdı güzelinin saçını okşamak için. Ama o teması hissettiği gibi daha da çekildi duvar kenarına. Omuzununun üzerinden bakış attı eli boşta kalmış kızıl saçlı kadına. Ardından yavaş hareketlerle bedenini kızıl kadına çevirdi.
Havada kalmış elini indirdi Yeji. Dokunmadı ona. Ama biliyordu, onun güvenli alanı olduğunu biliyordu. Ve yanılmamıştı. Ryujin yaptığı şeyden emin değilmişcesine bağdaş kurduğu ayaklarını çözerek kendini Yeji'nin kucağına bıraktı.
Onlar sarılırken, Yuna da sinirli bir şekilde odadan çıkmış ve sert adımlarla Yeji'nin yanına gelmişti. Ryujin'i bir anda kolundan tutup kaldırırken, Yeji ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Ryujin korkuyla elini kulaklarına tutmuş ve bedenini bükerek kendini korumaya çalışmıştı şiddet göreceğini düşünerek. Ama Yuna'ysa ona sadece sinirli bir bakış atmış ve Yeji'ye dönmüştü. "Hyuzú gelmiş.." Dedi soğuk sesiyle. "Eğer birşey yapmaya kalkarsanız.." Elini Ryujin'in saçlarına attı ve sert bir şekilde çekiştirdi. "İkinizi de mahvederim!"
Odada Ryujin'in tiz çığlığı duyulurken, sesin bu kadar yüksek çıkmasıyla yüzünü buruşturdu Yuna. Ardından kafasından iterek Ryujin'i Yeji'nin kucağına düşürdü. Ve son bir bakış atarak hızlı adımlarla uzaklaştı.
__
Hızla kafasını kaldırınca Seungmin'le gözgöze geldi Felix. "Sende duydun mu?" Beklentiyle cevap beklediğinde, hızla kafa salladı Seungmin. Felix'se hiç beklemeden yere eğildi ve halının altını kontrol etmeye başladı. "Ses yerden geldi, burada bir yerlerde gizli alan olabilir." Dedi eliyle halıyı yoklarken.
Attığı adımların birinden tahta sesi gelmesiyle durdu ve halıyı çekerek o alanı açtı. Gülümseyen yüzünü Seungmin'e çevirdi. "Bulduk.."
Elini yerde olan tahta kapının üzerine atıp açacakken, elinin yanındaki telefon dikkatini çekmişti. Parmaklarını son derece tanıdık olan telefonun üzerine atarak eline almıştı.
"O ne?" Seungmin Felix'in omuzunun arkasından kafasını uzatarak, arkadaşının elinde tuttuğu şeyin ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Bu tanıdık hiss Felix'in hatırladıklarıyla daha da artmıştı. Kaşlarını havalandırarak telefonu açmış ve kilit ekranına dikmişti gözlerini. "Hyunjin'in telefonu.." Hızla ayağa kalkarak halıyı eksi haline getirmiş ve telefonu cebine atmıştı. "Gidiyoruz." Dedi Seungmin'in tekerlekli sandalyesini iteklerken. "A-ama gizli-"
"Boşver orayı! Daha önemlisini bulduk, baksana!" Seungmin'i iteklerken, gri telefonu elinde salladı. Seungmin'se hiç birşey söylemeyerek önüne dönüp oflamıştı.
__
"Kilitli." Oflayarak kafasını geri attı ve telefonu yatağın üzerine koydu. "Cidden yoruldum, Seungmin bari sen çöz." Dedi yalvaran bakışlarını Seungmin'e yollayarak.
Seungmin'se bıkkınlıkla eline telefonu almış ve birkaç şey yazarak telefonu Felix'e uzatmıştı. "Al, açtım." Felix kaşlarını havalandırarak şaşkınlıkla Seungmin'e baktı. "Ne? Bu kadar kolay mıydı?" Dedi eline telefonu alırken. Gerçekten şifrenin açıldığını gördüğünde kaşlarını indirdi. "Şifre neydi peki?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ghost in the body- °Hyunlix°
Fanfiction-Tamamlandı Hwang Hyunjin Lee Felix'in ölen sevgilisiydi.. Peki ya tüm bildikleri yalansa?