^12^

260 28 11
                                    

-
_____________________________🍁

Gerçekten koca bir siktir...
Ne yapacaktım? Neye inanacaktım? Hangisi doğru, hangisi yalnış? Ne yapmalıyım?

Sarışın çocuğun kafasında binlerce soru yaranmıştı. Sahi ne oluyordu burda?

Gece 12'ye geliyordu ve herkes uyumak üzereydi. Geceler....

Hep korkunçtu...

Sinirle elini saçlarına daldırdı sarışın oğlan. Odasındaydı ve kapı kilitliydi. Ama kapıyı kilitlemek bile güvenli gelmiyordu ona. Eskiden burada çok güvende hisseder, hatta her zaman buraya gelmek isterdi. Şimdi ne oldu? Ne değişti de buradan kaçmak istiyordu? Ne değişti de buradan korkuyordu?

Ahh, tabii ya...

Çünkü Hyunjin yoktu...

Canından çok sevdiği sevgilisi yoktu. Güvenli alanı yoktu. Gitmişti ondan. Aniden bırakmıştı onu. Korkunca onu saran eller artık yoktu. Güldüğünde gülüşünden öpen bir sevgilisi yoktu.

O yok! Bu yok! Hiçbirşey yoktu!

Gözleri kilitlediği kapıya takılırken cebinden telefonunu çıkardı. Ağlıyordu. Korkunca tek çareyi ağlamakta bulurdu...Hyunjin'e kadar...

Hah! Bu bile gülünç. Sevgilisi bile ona sadık değilken onun böyle düşünmesi...çok gülünç.

Seungmin'i aradı. Gecenin bir vakti olsa bile anormal arkadaşlarının bu saatte uyumadığını biliyordu. En azından Seungmin.

"Hah, alo Seugmin?"

Telefonun açılmasıyla hiç beklemeden konuşmuştu. Seungmin'in onu dikkatle dinlemesini umuyordu. Ama başka bir şey vardı. "Bende seni arayacaktım amına koyayım, iyiki aradın! Sana söyleyeceklerim var, aşırı önemli bak! Uyumayacaksan anlatıyorum?" Seungmin'in tek nefeste ve heyecanla söylediği şeylerle, biraz da sesinin telaşlı gelmesinden dolayı kendi konuşmasını sonraya bırakmış ve yatağa oturarak arkadaşının konuşması için komut vermişti. "Yok, uyumuyorum. Konuş sen, bende sonra sana bir şey söyleyeceğim."

"Tamam. Bu gün Jisung hakkında bir şey öğrendim, hatta yarım saat falan önce onu tartışıyorduk. Yani tartışmıyordukta, konuşuyordu-"

"Uzatma işte Seungmin. Açık ve kısa anlat." Felix'in sıkılarak söylediği cümlelerle Seungmin devam etti. "Jisung tecavüze uğramış."

Kısa ve net.

"Ne?!" Felix aniden gelen ve beklemediği bu haberle gözlerini fal taşı gibi açarak bağırırcasına konuşmuştu. "Bir dakika, ne zaman? Nerede? Nasıl? Ayrıntılı konuşsana Seungmin!"

Evet, konu çoktan dağılmıştı.

"Biz nasıl bir arkadaşız amına koyayım?! Okul bahçesinde Jisung'a boynundaki morlukları sorduğumuzda bize Minho'yu göstermişti hatırlıyor musun?"

Felix'in gözlerinin önüne o anıları gelirken "Evet?" diye mırıldanmıştı sorarcasına. Seungmin onay geldiği gibi konuşmuştu.

"Hah, işte o gün Jisung'a o izleri Minho yapmamış..." Seungmin'in konuşmasıyla kaşları çatılmıştı sarışın olanın. "Nasıl?!"

"Felix biz nasıl arkadaşlarız?! Sen Jisung'un kendisine dokunulmasına karşı olduğunu bilmiyor musun amına koyayım?!"

Siktir...

Bir günde iki siktir. Nereye gidiyordu bunun sonu?

"Kısacası tecavüze uğramış işte." Seungmin konuşmasını bitirdiğinde Felix sorularını sıralamaya başlamıştı. "Nasıl öğrendin? Kendileri mi söyledi? Yoksa sen mi gördün? Birisi mi söyledi? Peki ya Jisung'u tecavüz eden kimmiş? Jisung şimdi nerede? Bu yüzden mi tartışıyordunuz? Minho biliyor muymuş pe-"

"Dur bi' amına koyayım!" Seungmin hiç susmayan Felix'in sözlerini keserek isyan etti. "Dur cevaplayacağım. Sırayla gidiyorum, sus ve beni dinle. Soruların olursa da ben bitirince sorarsın." Derin bir nefes aldı ve devam etti. "Yaklaşık 3 saat falan önce eve geldim- "

"Gece gece neredeydin amına koyayım?!" Felix'in daha ilk dakikalardan verdiği soruyla Seungmin derin bir iç çekti ve kelimelerini bastırarak söylemeğe başladı. "Felix, güzel kardeşim, hani susacaktın lan bok çuvalı?!"
Felix Seungmin'in söylediği cümlelere o görmese bile göz devirdi. "Tamam konuş."

"Ben kütüphanede kaldığım için eve geç gelmiştim. Kapıyı çalmadım, anahtarla açtım. Bunlar odadalardı. Benim geldiğimi bilmiyorlardı. Ben seslenecekken onların konuştuğunu duydum. Önemli bir şey olduğunu anladım. Gittim kapıdan dinledim. Onlar da Minho'nun odasındalardı. Benim anlattıklarımı söyleyip didişiyorlardı. Minho 'git çocuklara söyle', 'yardım edelim' falan diyordu. Jisung'ta söylemekten çekiniyordu. Hatta bu bile değil, hem çekiniyordu, hem utanıyordu, hem üzülüyordu. Bize söylemek istemiyordu işte amına koyayım! Onlar odadan çıkarken beni gördüler. Bende konuştum onlarla. Sana haber vereceğimi de belirttim. Sonra Jisung yorulduğu için dinlenmek istemiş, Minho'da yalnız bırakmamış gitmiş yanına sarılıp uyumuşlar."

Seungmin uzun konuşmasını tamamladığında Felix çoktan asıl sorununu unutmuştu. "Ama çok tatlıydılar amına koyayım, bir sevgilim olsun istiyorum!"

Bir kez daha yüzüne vurulmuştu sevgilisinin yokluğu. Ama artık üzülmeyecekti. O yolları çoktan geçmişti.

"Nasıl uyudular ki? Fotoğraflarını çektim mi Seung?" Felix hiç birşey belli etmeyerek heyecanlı sesiyle konuştuğunda Seungmin telefonun arkasından dudağını büzerek üzgün bir sesle konuştu:

"Malesef bay Lix hazretleri. Çekmedim." Felix duyduğu kelimelerle telefonun arkasından kıkırdarken yükselen vurma sesleriyle irkilerek telefonu elinden düşürdü.

"O ne amına koyayım?!" Seungmin telefonun arkasından korkarak konuştu Felix'e karşı. Bu sesler Felix'e Seungmin'i aramasının asıl amacını hatırlatmıştı.

Felix eğilip telefonu yerden götürerek tekrardan kulağına koydu. "Ben seni başka şey için aramıştım.." Heyecandan ve korkudan kalbi ağzında atıyordu. Haliyle de nefes nefese tek çırpıda söylüyordu cümlelerini sarışın oğlan. "Az önceki sesi duydun değil mi?"

"Evet?" Kafa salladı kumral olan arkadaşının göremeyeceğini bilse de. Arkadaşı da onayı aldığı gibi kelimerine devam etmişti korku hissedilirken:

"Ben çok korkuyorum Seungmin. Geceleri tıktık diye sesler geliyor, yani Yeji yapıyor işte-"

"Yeji mi?" Kumral olan sözlerini kestiğinde Felix takılmadan devam etti. "Evet işte. Bazı şeylerden şüpeleniyorum. Burası hiç düzgün bir yere beznemiyor Seungmin! Gerçekten diyorum, gariplik var. Bir şeyler yalnış ya da ne bileyim yersiz, garip, bir şeyler ters işte! Korkuyorum Seungmin buraya gelmen gerek, çok fazla korkuyorum.." Sarışın oğlan kelimelerini nefes nefese bitirdiğinde derin bir iç çekmiş ve gelecek cevabı beklemişti.

Bir süre karşı taraf sessiz kalmıştı. Duyduklarını düşünüyor gibiydi. Bir kaç dakika sessizliğin ardından telefonun arkasından cevap gelmişti.

"Geliyorum."

----------------------------------------------------
Hi stay!👋

Nasılsınız amk?

Okul duvarına 'minsung evli' yazdım (ciddiyim) Moralim baya yerinde.

Bu arada bölümün kısa olduğunun farkındayım telafi etmeğe çalışacağım✨️

Herneyse,

Bir sonraki paranormal gecelerde görüşmek dileğiyle~

Ghost in the body- °Hyunlix°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin