OKURKEN YORUM VE OY ATMAYI UNUTMAYINNN.
Su bulunmayan topraktı Kıraç...
"Eve kimi alıp almayacağıma siz mi karar veriyorsunuz?"diye sordum. Dudaklarında histerik bir kahkaha döküldü. Ciddi ses tonuyla "evet, bu köy bana ait" dedi.
"Benim evim size ait değil. Adamlarıma arkadaşımı bırakmalarını söyleyin!"
Cihan henüz rahatlığından ödün verip ayağa kalkmamıştı. Poyraz bakışlarını benden alıp koltukta oturan arkadaşına çevirdi. Alay dolu sesiyle " Cihan, Anka hanıma söyler misin arkadaşıyla köy dışında her yerde görüşebilir" dedi.
" Anka hanı-" cümlesini tamamlamasına izin vermeden az öncekinden daha sert ses tonumla " Poyraz Bey son uyarım arkadaşımı bırakın!" dedim.
Derin bir nefes alıp verdi. Salonun ortasında duran adama doğru döndü."Kızı evine bırakın o bahsi geçen çocuğu da araştırın bir şeyi yoksa eğer alın" dedi.
Daha fazla onları dinlemeyerek hızlı adımlarla dış kapıya doğru geldim. Bu adam manyaktı.
Bir insan neden köy satın alırdı?
Bahçe kapısını korumanın açmasıyla adımlarımı daha da hızlandırarak evimin önüne geldim.
Arkamdan gelen korumaya dönüp bakma gereği dâhi duymamıştım.
" Neden geldin?" diye sordum. Gergin bir tavrı vardı. Korkuyor gibiydi.
" Hakkımda" dedi. Derin bir nefes alıp verdi. Masaya doğru eğilip sigara paketinden bir dal alarak dudaklarına götürdü. Sigarayı yakıp bir duman aldıktan sonra cümlesine devam etti.
" Arama kararı çıkarttılar" dedi.
" Ne yaptın?" diye sordum.
"O adamı vurdum"
Üzülmüş müydüm?
Kesinlikle hayır!
Öyle bir adamın hala nefes alıyor oluşu dâhi saçmalıktı!
Nefes israfı!
" Öldü mü ?"
" Maalesef! On canlı amına koyayım" dedi.
" O mu ihbar etti seni ?"
" Evet, bende hakkımda yakalanma kararı çıkmadan sahte kimlikle buraya geldim" dedi.
Biten sigarasını tabağa doğru bastırdı. Aklına yeni gelmiş olmalı ki " o adamlar kim niye beni buraya almadılar?" diye sordu.
Dudaklarımı büzerek" bilmiyorum burada tanıştık değişik ve çok zengin* dememle kahkaha attı.
" Zenginse yapış bırakma ben arkandayım" dedi.
" Saçmalama!"
Ayağa kalktığım sıra " ben nerde yatacağım?" diye sordu.
"Koltukta"
" Belim tutulur "
" Ne yapayım?"
" Yatak yok mu ?"
" Yok "
Daha fazla bir şey demesine müsade etmeden odama gittim.
Barkın'ı eve almamın tek sebebi vardı. O da bana o gün yardım etmesiydi.
O gece elimi yıkamasaydı, görüntüleri silmeseydi şu anda ya cezaevinde ya da akıl hastanesinde yatıyor olurdum.
Tüm arkadaşlarım kliniğe yatmamdan sonra iletişimlerini kestiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMARİS
General Fiction" Teninde yandığım ilk kadın sen değilsin" dedi. Ona karşılık" Teninde yandığım ilk adam değilsin " dedim. " Son adam olacağıma yemin edebilirim" dedi. İnlemelerimin arasında" iddialısın " dedim. "İnleme seslerin gördüğüm en güzel melodi " dedi.