6- Özledim

147 10 9
                                    

"Evet çocuklar, ünite bittiğine ve sınavlarınız da yaklaştığına göre bir branş demesi yapma vaktimiz gelmiş!"
dedi edebiyat öğretmeni.

Sınıftan birçok itiraz sesi geliyordu. "Hocam ya, haftaya yaparız. Daha konu çok pekişmedi zaten." dedi Gökçe.

Kızlardan biri de "Evet hocam test falan çözsek." diye öneri sundu.

Hoca "Konunun anlaşılıp anlaşılmadığını görmemiz için yapıyoruz zaten. Eksiğiniz olan yerleri tamamlamamız lazım." diyerek itiraz etti.

"O zaman hemen bir yer değişikliği yapalım." diyerek ikili oturan herkesin yerini değiştirdi.

"Dağra sen bir öne geç bakalım. Doğukan sen de Dagra'nın yerine geç." "Kızım sen kalk oradan..." Herkes uflaya puflaya yerini değiştirdi.

"Tamam şu an gayet iyi. Eğer bu düzeni beğenirsem bundan sonra böyle oturusunuz benim dersimde."

"Hocam, hayır ama ya. Yerimiz iyiydi bizim " diyerek itiraz etti çoğu kişi. "Tamam, sessizlik. Çok oyalandık bu ders. Sonraki derste yapalım madem denemeyi." dedi hoca. Sonrasında öğrencilere evde çözmeleri için ikişer tane fotokopi dağıttı. "Tamam burda başlayın, yarın birlikte kontrol ederiz." diyerek yerine geçti.

Volkan yanına oturan çocukla , Doğukan'la, daha konuşmamıştı. Önündeki testi çözerken Doğukan'ın kafasını yana çevirip kendisine bakıp durduğunu fark etti.

"Ne var?" diyerek baktı yeşil gözlerinin içine.

"Hiç. Şey şu soruyu yapamadım da." diyerek kağıttan bir soruyu işaret etti.

"Kendin yap." dedi Volkan ama kendi dediğiyle çelişerek gösterdiği soruyu yapmaya başladı.

"Hadi amaa. Sen yaparsın." diye üsteledi Doğukan.

"Bak şimdi.." diyerek soruyu anlatmaya başladı Volkan. Doğukan ise dikkatle izledi onu. Bir kağıda bir Volkan'ın yüzüne bakıyordu.

Volkan başını çevrildiğinde dibine kadar girmiş Doğukan'ı aldırmadan "Anladın mı?" diye sordu.

"Hı hıı." çocuk gibi başını salladı Doğukan.

"Aferin." dedi ve önündeki soruları yapmaya devam etti.

Zil çalana kadar ikili konuşmadan testlerini çözdüler. Tam zil çaldığı sırada Gökçe'nin yanlarına geldiğini gören Doğukan "Volkaan." diyerek yanındaki çocuğun koluna dokundu. Tamamen odaklanmış olduğundan irkilerek kolundaki ele sonra yanında oturan kumral saçlı çocuğa baktı.

"Şu soruyu yapamadım." dedi Doğukan.

"Of, dur bakayım." dedi Volkan.

Doğukan birkaç tane daha yapamadığı soruyu gösterdi yanındaki esmer çocuğa.
Onlar soru tartışırken yanlarına Gökçe geldi. "Napıyorsunuzz?" diye sordu neşeyle.

"Soru çözüyorum." dedi Volkan.

"İyi kolay gelsin. Senden naber Doğukan?" Sırıtarak sordu.

Gökçe, Doğukan'ı fazlasıyla beğeniyordu. Tıpkı sınıftaki çoğu kız gibi. Evet, Volkan'la bir ilişkisi vardı ama çok düzgün bir ilişki degildi. Ne olacağını bilemezdiler ve Doğukan'ı yalnızca beğeniyordu.

Volkan sert bir ses tonuyla söze başladı. "Gökçe'cim biz Doğukan'la soru çözüyoruz. Sonra konuşalım istersen."

Resmen Gökçe'yi kovdum, kusura bakma sevgilim. Doğukan'la aynı ortamda olmanı istemiyorum.

"Tamam be, gidiyorum." dedi Gökçe.

Doğukan gülerek "Kızı kovdun baya. Benle yalnız kalmayı bu kadar mı istiyorsun?" Aynen, aynen. Senle kalmak istedim. Sadece azıcık birazcık kıskanç bir insanım.

Kış Yağmuru | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin