Volkan, Doğukan sayesinde sınavdan yüksek almıştı. Ona teşekkür etmek istiyordu, ayrıca ona karşı olan önyargıları yok olmuştu. O hala eski Doğukan diye düşündü gülümseyerek.
Teşekkür için ne yapsam diye düşündü. Biliyordu, bir şey yapmasına gerek yoktu ama içinden gelmişti. Gerçekten iyi davranıyordu ve sandığı gibi Gökçe için olmadığını düşünmeye başlamıştı.
Telefonuyla oynarken Instagram önerilerinde Doğukan'ı gördü. Doğruu, geri takip etmemiştim diyerek takip isteği attı. Bir süre sonra kabul etmişti, Volkan direkt storysine baktı. Gördüğü şeyle fazlasıyla şaşırdı, sinirle "Bunlar ne alaka amına koyayım!" dedi. "Allah belanı vermesin Volkan. Aynen, o eski Doğukan ve Gökçe'ye yavsamak için böyle davranmıyor. Çok salagım." Sinirle telefonunu sıktı.
gördüğü story: (kisiler aynısı degil, temsili olarak düşünün)
O anki sinirle Doğukan'ın storysine cevap verdi.
doukan - volkann
Bu ne amına koyayım
Hani sevmiyordum gokceyiNe alaka volkan
Ya mal misin amk
Gelip diyosun sevmiyorum onu
sonra gidip gokceyle st atiyosunGökçeyle oturduk azıcık foto cekti
story atmış ben de hikayeme ekledim
Abartmasan mıDogukan amina koyayım senin
Orospu cocugu
Ben tam sana inanayım diyorum
Yine bi sikim sonik hareketlerCidden abartıyorsun şu an
Gökçe'yi sevmiyorum
anla artıkHe yarrm inandım
Niye bana yakin davraniyorsun
mademTelefonda konuşmayalım
NerdesinOtobüs durağının ordayım
Düzgün bir açıklama yapsan iyi olurBekle iki dakika geliyorum
*görüldü
Volkan sinirle otobüs durağının çevresinde volta atıyordu. Neye bu kadar sinirlendiğinden emin değildi. Doğukan kısa sürede gelse iyi olurdu çünkü vakit geçtikçe Volkan daha da düşünüyor, aklına gelenlerle daha da sinirleri bozuluyordu. Çok geçmeden ileride bir araba durdu, içinden Doğukan indi.
"Amına koyayım Doğukan." diye fısıldadı öfkeyle.
"Sakin ol biraz" elini Volkan'ın koluna yaklaştırdı ama o geri çekildiğinde koluna dokunmaktan vaz geçti. "Bak gerçekten Gökçe'ye karşı hiçbir şekilde ilgim yok. Sadece konuşuyoruz arada, yemin ederim ki bir kez bile o şekilde görmedim onu. Volk-"
"Niye iyi davranıyorsun madem?"
"Ne?" dedi Doğukan.
"İstediğin oldu işte, ayrıldık. Neden hala bana iyi davranıyorsun? Elde etmedin mi istediğini?!"
Doğukan da sinirlenmeye başlamıştı, elini saçının arasına atıp sinirle karıştırdı. "Sana salak diyordum da bu kadarını beklemiyordum."
"Ne saçmalıyorsun Doğukan? Mutlu değil misin, ayrıldık işte!"
"Mutluyum amına koyayım. Ama her şeyi yanlış anlıyorsun!" Doğukan da sesini yükseltmişti.
"Açıkça söyle o zaman."
"Kendin anla, Volkan." bıkkınlıkla konuştu kumral olan.
Volkan üstüne doğru yürüdü Doğukan'ın. İyice yaklaştığında boy farklarından dolayı başını yukarı kaldırmak zorunda kalmıştı. "Söyle işte." yumruğunu sıkıyordu.
"Ne söyleyeyim, Volkan. Sen gözünün önünde olan şeyi kafanda kurgulayıp yanlış anlıyorsan ben daha ne diyeyim." başını hafifçe aşağı eğerek.
"Adam akıllı söyle ne diyeceksen. Sikicem şimdi, iki saattir bir şey ima etmeye çalışıyorsun, ne varsa anlat işte."
Doğukan biraz daha yaklaştı karşıdaki esmer oğlana. "Emin misin?" Bakışlarını daha da dikti Volkan, bir şeyler söylemesini beklerken. Doğukan, başını aşağı eğerek Volkanın dudaklarına bastırdı kendi dudaklarını. Geri çekilmesini, itmesi bekledi ama öyle olmamıştı karşısındaki çocuk ne karşılık veriyor ne de itiyordu. Çok geçmeden ayrıldı o çok kavuşmak istediği dudaklardan. Karşıdaki çocuğun tepkisine bakmak için geri çekildi biraz. Volkan'ın gözleri yaşarmıştı. "Özür dilerim." dedi endişeyle.
Volkan cevap vermedi yalnızca yeşil gözlü çocuğa bakıyordu. Artık kaşları çatılı değildi, ya nefret dolu bakmıyordu ama bakışlarındaki şey kesinlikle sevgi değildi. "Üzgünüm, Volkan." dedi omzuna dokunurken.
Volkan geri çekilip "Şey, tamam. Görüşürüz, şey hoşçakal." dedi. Kendisi de farkında değildi ne dediğinin. Hızla yürüdü cadde boyunca gördüğü ara sokağın birine girip arkasına baktı. Doğukan'ın gelip gelmediğine bakıyordu.
Aslında kendisine de itiraf etmekte zorlansa bile içten içe kendisini takip etmiş olmasını diliyordu.Duvar kenarına oturup bir süre olanları düşündü. Kesinlikle böyle bir şey beklemiyordu. Gerçekten her şeyi yanlış anlamışım, yalan söylemiyormuş. Doğukan'a karşı ne hissetmesi gerektiğini ya da ne hissettiğini bilmiyordu. Ondan hoşlanmıyordu, nefret ettiğini söylüyor ancak biliyordu ki etmiyordu. Aslında az önce olan şey onu rahatsız etmemişti.
Onu rahatsız eden şey tıpkı geçmişte olduğu gibi kendisine alıştırdıktan sonra gitmesiydi. Ayrıca eşcinsel olmadığını biliyordu, kendisinden hoslanabileceğine ihtimal dahi vermiyordu. Küçükken insanların onunla nasıl dalga geçtiği geldi aklına. Hep Doğukan onu korurdu, sonra bir gün hiçbir şey demeden çekip gitmişti. Geride ne bıraktığını önemsememişti bile. İnsanlar ona eşcinsel şakası yaparak dalga geçiyorlardı, Doğukan'ın olmamasını fırsat bilerek zorbalıklarını sözlü olmanın ötesine çıkarmışlardı. Liseye geçince her şey farklı olur sanmıştı. Zorbalıklar azalmıştı, kimseye guvenmemesi gerektiğini iyice öğrenmişti, hayatı az da olsa düzene girmişti. Bir süre öncesine kadar pek çok şey iyi gidiyordu. Ama o gelmişti, geçmişten biri.
Ondan nefret ediyorum çünkü düşüncelerini açıklamadı bile. Madem beni seviyor neden Gökçe'ye ya da başkalarına aşırı yakın davranıyor? İyi davranıyor tamam ama amacı ne, bu kadar kısa sürede beni sevmiş bile olamaz. Hem onun gibi birinin benimle ne işi olur ki zaten.
Of amına koyayım. Öpüştük. Öptü. Dudakları... Dudaklarım... Aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa
Çok imdat!
Gerçekten ondan nefret ediyorum.---
Evet çok hizli oldu bu kisim ama bimiyroum ya hemen manit olsunalr istoyrum
Neysem bunu size yılbaşı hediyesi olarak dusunun (10 kisi)
Kisa bir bolum oldu yetiniverin artikk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kış Yağmuru | bxb
Teen FictionYeni okul, yeni ilişkiler, yeni olaylar ve geçmişten biri. . "Ayrıldım ondan, istediğin oldu. Neden hala bana yakın davranıyorsun? Elde etmedin mi istediğini?!" "Sana salak diyordum da bu kadarını beklememiştim." "Ne saçmalıyorsun? Mutlu değil misin...