24- Bilmiyorum

59 5 16
                                    

Nihayet ki son derslere gelmişlerdi. Volkan iki ders sonra eve gidebilecek olduğu için mutluydu. Omzuna taktığı çantayı düzeltip kendisinden iki adım önde ilerleyen Dağra'yı takip etti. Spor salonunun içerisindeki giyinme odalarının olduğu yere vardılar. Çoğunluk üstünü değiştirip çıktığı için tek tük insan kalmıştı içeride. Dağra "Ders işler miyiz ki?" diye sordu.
Volkan çıkardığı okul sweatini dolabına tıkarken "Bilmem, sen yine de değiştir üstünü." dedi. Dağra da kıyafetlerini değiştirdiğinde Volkan'la birlikte spor salonuna indiler. Hoca çoktan gelmiş yoklama almaya başlamıştı, özür dileyerek herkes gibi sıraya geçtiler.

"Benim birkaç işim var, siz kafanıza göre takılın. İsterseniz içeriden top alabilirsiniz." dedi arka tarafında kalan spor odasını işaret ederek. "Doğukan." diyerek kumral çocuğa seslendi hoca. Elindeki spor odasının anahtarını uzun boylu çocuğa attıktan sonra "Dağılabilirsiniz." diyerek salondan ayrıldı.

Dağra yanındaki Volkan'a dönüp oynamak isteyip istemediğini sordu. Esmer çocuktan "Hayır." cevabını aldığında sevinmişti, ona anlatmak istediği şeyler vardı.

"Şuraya oturalım, anlatacaklarım var." diyerek duvar kenarındaki boş zemini gösterdi.

"Hiç güvenmiyorum sana ama hadi hayırlısı." diyerek gösterdiği yere oturdu Volkan.

Dağra "Nasıl başlayacağımı bilmiyorum." diye başladı söze. "Hadi hadi anlat." dedi Volkan, sabırsızlıkla.

"Çok sövme tamam mı?"

"Of Dağra, yine ne yaptın. Birini hamile bırakmadın umarım." dedi Volkan.

"Gayim ben, salak." dedi Dağra gülerek.

"Doğru. Naptın amk, anlatacak mısın?"

Derin bir nefes alarak söze başladı. "Geçen gün, siz gittikten sonra ben Sarp'la konuşacaktım ya. O, Ufuk'u da fotoğraf olayını da biliyormuş."

"Siktir, cidden mi?" dedi esmer çocuk şaşkınlıkla. "Ee kavga mı ettiniz?"

"Keşke kavga etseydik." dediğinde Volkan daha da şaşırmıştı. Kaşlarını çattı, "Noldu?"

"Biz tam bunu konuşurken Ufuk geldi ve baya samimi bir şekilde tanıştılar. Sonra Sarp evine çağırdı bizi."

"Bizi derken?"

"Ufuk ve ben. Ben olmaz falan dedim ama zorla götürdüler beni evine."

Volkan "Sakın üçlü yaptık deme. Sakın Dağra." dedi.

"Hayır, öyle bir şey olmadı. Gittik bir şeyler içtik sohbet muhabbet takıldık. En son Ufuk eve gitmesi gerektiğini söyleyince onu eve bıraktık. Bir de Sarp bana diyor ki 'Ufuk tatlı çocukmuş'."

"Oha amına koyayım. Çok saçma. Biri exin, diğeri nextin. Ee ne olacak şimdi?"

Dağra oflayarak "Bilmiyorum ki. Aşırı saçma. Amına koyayım bir de Ufuk etek giyip gelmiş, resmen dibimde flörtleştiler durdular."

"Nee?! Tam orospu bu çocuk. Iy, bak aklıma tipi geldi sinirim bozuldu." dedi Volkan yüzünü buruşturarak.

"Oropsu da demes-"

"Savunma onu, sikerim belanı." diye çıkıştı Volkan. Dağra arkadaşının sözünü dinleyerek konuşmadı. Volkan, "Bir şey soracağım." diyerek Dağra'ya döndü. Dağra sorması için başıyla onayladığında "Ufuk'u hala seviyor musun? Ya da Sarp'ı seviyor musun? Açıklayamadım, anla artık." diye sordu.

Dağra başını arkasındaki duvara yaslayıp derin bir nefes aldı. "Bilmiyorum. Sarp'ı seviyorum, birlikte vakit geçirmeyi de çok seviyorum, bana değer verdiğini hissettirmesini, benimle ilgilenmesini, onunla ilgilenmeyi, her şeyini seviyorum. Ama Ufuk'la da aramızda bir çekim mi denir bilmiyorum bir şey var. O yanımdayken başkası umrumda olmuyor, o sana çok sinir bozucu gelen hareketleri benim hoşuma gidiyor. Gözümde minicik bir şey hep yanımda olsun istiyorum."

Kış Yağmuru | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin