Kış Yağmuru | bxb

20- Teşekkür Ederim

Yılbaşına az kalmış, sınavlar da iyi kötü bir şekilde bitmişti. Sınıftakilerin, matematik öğretmenine uzun süreli yalvarışları sonucunda şu an ders boştu.

Doğukan, ayağa kalkıp Samet'in yanına ilerledi. Samet önünde oturan Anıl ve Fatih ikilisi ile konuşuyordu. Zaten Anıl ile daha önceden de konusmuşluğu olduğu için çekinmeden yanlarına gitti.

"Hoşgeldiniz Doğu bey." dedi Samet.

"Hoşbuldum. Napıyordunuz?"

"Yılbaşı partisi hakkında konuşuyorduk." dedi Anıl.

"Parti mi, kim düzenliyor?"

Samet kendinden gurur duyuyormuş gibi "Tabiki ben." dedi.

Fatih de muhabbete dahil olarak "Tabi kardeşimde para çok olunca onda yapıyoruz partileri." dedi.

"Eh yani. Doğukan kadar olmasa da."

Anıl "E her şeyi planladık madem, kimleri çağırıyoruz?"

"Bence sınıf gruplarına haber verelim." dedi Fatih.

"Aslında bizim sınıf grubuna yazsak, gelen de yanında kimi getirecekse getirsin. Bir de bizim gruba dedik mi tamamdır." dedi Samet.

"Tamam, öyle yapalım madem."

Doğukan "Benim yardım edebileceğim bir şey varsa, her şekilde yardım ederim." dedi arkadaşına.

"Eyvallah, şu anlık bir sıkıntı yok gibi ama bir şey olursa söylerim." Diğer ikilinin kendi aralarında konuşmasını fırsat bilerek Doğukan'a doğru "İstersen Volkanla gel sen." dedi sırıtarak.

Doğukan duyduğu isimle onu görme isteği duydu içinde. Başını cam kenarındaki sıraya çevirdi, Dağra ile konuşuyorlardı. "Olabilir aslında. Neden olmasın?"

"Volkan kabul eder mi ki?"

"Hiç belli olmaz ona." dedi Doğukan.

Zil çalana kadar ondan, bundan, partiden, yeni yıldan ve pek çok şeyden bahsederek vakit geçirdiler.

Zil çaldığında çoktan öğle arası olmuştu. Samet birlikte yemek yemeye gitmek için ısrar etmiş olsa da diğerlerinin rahatsız olmasını istemediğinden kabul etmemişti.

Kantinde yemeğini yiyip sınıfa çıktı. İçeri girdiğinde iki kız ön sıralarda birlikte oturuyor, sınıftan bir çocuk başını masaya koymuş uyuyor, diğer bir çocuksa elindeki çikolatasını yiyordu. Doğukan içeri birkaç adım attığında Volkan, çikolatasının son parçasını da ağzına atıp yanına doğru yürüyen kumral çocuğa baktı.

"Yemek yedin mi?" diye sordu Doğukan.

Volkan hala ağzında olan çikolata parçası nedeniyle konuşamayarak önündeki bitmiş çikolata paketini gösterdi.

"Bunu mu yedin, doydun mu yani?"

"Evet."

"Hayır, saçmalama Volkan. O küçücük çikolata kime yetsin."

"Tokum ben, istemiyorum."

"Gel benimle, kantine giriyoruz." dedi Doğukan. Birlikte kantine girdiklerinde, Doğukan köşede bir masa görüp "Hadi otur sen." diyerek gözüne kestirdiği masaya oturmasına yardımcı oldu.

"Ben bir şeyler alıp geliyorum." dedikten birkaç dakika sonra elinde tost ve birkaç tane abur cubur ile geri döndü. "Ye."
Volkan başını sallayarak onayladı ve kendisi için alınan yiyecekleri yemeye başladı.

"Dağra nerede?"

"Uyuyor."

"Her gece çalışmaya gidiyor mu?"