Doğukan ve Ufuk bir süredir sık sık birlikte takılıyorlardı. Doğukan'ın bundan ne kadar memnun olduğu ise tartışılabilir bir konuydu. Ufuk gülerek bir şeyler anlatıyordu Doğukan'a. Doğukan ise yalnızca etrafına bakınıp esmer çocuğu arıyordu.
"Nereye bakıyorsun ya?" diye sordu Ufuk.
"Hiç. Ee sen ne diyordun?"
"İşte az önce gösterdiğim film var ya o haftaya vizyona giriyor, birlikte gitsek mi?"
Doğukan etraftakileri izleyen bakışlarını yanındaki sarışın çocuğa çevirdi. "Olabilir, yani başka biriyle gitmek istersen ama..."
"Ben seninle gitmek istiyorum ama." dedi Ufuk dudaklarını büzerek. Bu halleri belki bazılarına tatlı geliyor olabilirdi ama Doğukan onun bu hareketlerinden nefret ediyordu.
"Olur madem." dedi üst kata doğru adımlarını yönlendirirken.
"Tamamm." diyerek olduğu yerde neşeyle zıpladı.
Kumral olan onun bu hareketini görmezden gelerek yukarı çıkmaya devam etti. Ufuk ise gülümseyerek önündeki uzun boylu çocuğu takip etti.
Üst kata gidip Ufuk'un sınıfının önünde beklediler. "Zil çalana kadar duralım, işin yoksa?"
"Yok." dedi Doğukan onu taklit edip gülümseyerek.
Bir süre sohbetlerine devam ettiler o esnada yanlarına gelen esmer çocuk ile konuşmaları yarıda kesildi. "Naber?" Volkan gelir gelmez elini Doğukan'ın koluna koymuştu.
Ufuk bakışlarını Volkan'ın eline dikmiş olsa da "İyi. Senden naber Volkan, ne oldu normalde gelmezdin yanıma sanki?" dedi imayla.
"Senin yanına geldiğime seni inandıran şey ne ki?" dedi sırıtarak.
Doğukan böyle bir cümle duymayı beklemiyordu, şaşkınlıkla kolunu tutan çocuğa baktı.
"Doğukan için mi geldin?" diye sordu, sesinden dalga geçtiği belli oluyordu.
"Aynen. Neyse görüşürüz sarı, çalıyorum Doğukan'ı." diyerek kumral çocuğun kolundan tutarak kendi sınıflarına doğru sürükledi.
"Volkan?" dedi Doğukan.
"Of sus iki dakika. Gir sınıfa." diyerek onu kendi sınıflarının yanındaki boş sınıfa soktu.
"Niye getirdin beni buraya?" diye sordu Doğukan.
"Ya ben seni sürekli birilerinin elinden almak zorunda mıyım?" dedi Volkan.
"Öyle bir şey istemedim."
"Ben istedim." dediğinde ikili arasında kısa bir sessizlik hakim oldu. Volkan sırtını soğuk duvara yaslayıp karşısındaki yeşil gözlere baktı.
"Şimdi de Ufuk'u mu seviyorsun?" dedi utangaç bir tavırla, siyah gözlerini yere dikti.
Doğukan bir adım önündeki çocuğa yaklaştı "Hayır. Sana kimi sevdiğimi söylemiştim zaten."
"Evet... Madem bir daha onunla takılma."
"Neden?"
Gözlerini ayaklarından çekip kendisine yakalaşmış olan çocuğa çevirdi. "Öyle işte. Sürekli etrafında insanlar var ve hepsi sana yakınlaşmaya çalışıyor. Ben bunların hepsiyle uğraşamam." dedi. Kendisi de ne dediğinin farkında değildi, tüm sözlerini düşünmeden söylüyordu.
Doğukan elini Volkan'ın yanağına çıkardı. "Uğraşma."
Bir an gözlerini kaçırmış olsa da tekrardan baktı o çok sevdiği yeşil gözlere doğru.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kış Yağmuru | bxb
Teen FictionYeni okul, yeni ilişkiler, yeni olaylar ve geçmişten biri. . "Ayrıldım ondan, istediğin oldu. Neden hala bana yakın davranıyorsun? Elde etmedin mi istediğini?!" "Sana salak diyordum da bu kadarını beklememiştim." "Ne saçmalıyorsun? Mutlu değil misin...