19- Tatlı

74 5 20
                                    

Üst kata çıktıklarında ders zilinin çalmasına çok fazla kalmamıştı. Sınıftan içeri girdiklerinde Doğukan hala Volkan'ın aşağıda bahsettiği şeyi düşünüyordu. Gerçekten Ufuk'un benimle takılma sebebi Volkan'ın da dediği gibi bir sebep için mi? Ayrıca nasıl Dağra'yla bir geçmişi olabilir ki? Dağra öylesine insanlarla takılacak biri mi?

Volkan, kendisinden birkaç adım önden sırasına doğru ilerliyordu. Oturacağı yere vardığı sırada, Dağra'nın oldukça sesli gülüşünü duymasıyla bakışlarını ilerisindeki sıraya çevirdi. Dağra elinde tuttuğu şeye bakarak gülüyordu.

"Bu ne lan? Çok çirkin." dedi gülerek Dağra.

Volkan yüksek sesle konuştu "Kes lan, sensin çirkin. Ver onu bana."

Doğukan hala olayın ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Dağra elinde tuttuğu şeyi bırakmadan gülmeye devam etti. "Hiç senlik değil, böyle şeylere kız işi demez miydin sen?" dedi Dağra alayla.

"Sikmim belanı ver şunu bana."

Doğukan merakla sırasından kalkıp Volkan'ın dikildiği yere doğru ilerledi.
Kısa olan yanına gelen bedenle gerginlikle başını kaldırdı. "Ne oluyor?" diye sordu Doğukan.

Volkan, Doğukanın kolundan tutup ittirmeye çalışarak "Hiç. Git yerine sen." dedi esmer olan.

Dağra bir süredir elinde tuttuğu şeyi Doğukana gösterdi. "Bak." Doğukan gördüğü şeyle dudakları yukarı doğru kıvrıldı. Volkan'ın görmemesini istediği şey, geçen gün ders çalışmadan önce gittikleri mağazadaki kalp şeklindeki pembe tokalardı, oysa o gün Volkan kendisini terslemişti, demek ki sonradan almış.

Doğukan bakışlarını hala kolunu tutmakta olan çocuğa indirdi. Siyah gözlerini direkt olarak kendisinin yeşil gözlerine dikmişti, bir şey demesini bekler gibi bakıyordu. "Tatlı aslında, değil mi Volkan?" Dağra'nın elindeki tokaları alıp Volkan'ın dalgalı saçlarının arasına taktı. "Gerçekten tatlı." dedi büyük bir gülümsemeyle Doğukan.

Volkan cevap vermeden başını kaldırmış kumral olana bakıyordu. "Bu kez itiraz etmedin?" diye fısıldadı Doğukan, hafifçe kısa olanın kulağına doğru eğilerek.

Volkan bir şeyler demek için ağzını açmıştı ki yanlarında olduğunu unuttukları Dağra konuştu. "Olsun, hala komik." dedi Volkanın saçlarına bakarak.

Volkan tokayı çıkarmak için elini saçına çıkardı, Doğukan küçüğün bileğini tutarak "Kalsın böyle. Çok güzel oldun." dedi. Volkan tokaları çıkarmaktan vaz geçip "Yerine git hadi, hoca gelecek." dedi kızarmış yanaklarıyla. Doğukan, Volkanın al al olmuş yanaklarını tek eliyle sıkıp dudaklarını büzmesini sağladı. "Tamam gidiyorum." diyerek kendi sırasına doğru ilerledi. Bu hareketi Volkanın daha fazla kızarmasına sebep olmuştu.

Doğukan yerine oturmadan önce Samet'in yanına ilerledi. Samet'in yanına gelir gelmez kendisi yerine o konuştu. "Az önce noldu lan?"

"Gördün mü?" dedi oldukça heyecanlı bir ses tonuyla.

"Sen az önce Volkan'ın saçına toka taktın, ayrıca yanağını sıktın ve o senin ebene kadar sövüp hayattan silmedi."

Doğukan gülümsemesine engel olamıyordu "Evet, tam da öyle oldu."

"Yuh, siz evlenmişsiniz bu arada, haberiniz yok." dedi Samet.

"Ben de inanamıyorum."

Samet, elini Doğukan'ın omzuna koydu. "Sakin ol. Ee sevgili misiniz şu an?" dedi sakin bir ses tonuyla.

"Değiliz." dedi Doğukan, yavaşça gülümsemesi solarken.

"Bozma moralini salak. Volkan'dan bu kadar büyük bir şey görmek bile mucize. Ayrıca paşam bunca zamandır naz mı yapıyormuş?" dedi Samet.

Kış Yağmuru | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin