Odama gel orada konuşalım

2.4K 195 207
                                    

BOL BOL YORUM YAPIN CANLARIM SEVİYORUM SİZİİ❤️

Sabah erkenden uyanıp Bay Kim'in malikanesi ne doğru yola çıkmıştım. Dün adresini bırakıp gitmişti. Oraya varmam uzun sürmüştü ah gerçekten yorulmuştum. Kapıya vardığımda zile bastım ardından kapı hafifçe aralandı. Koca cüsseli bir adamla karşılaştım.

"Sen kimsin?" diye sordu. "Ben bay Kim'in yeni korumasıyım" dedim.
"Adın ne?" diye sordu bu defa "Jeon Jungkook" dediğimde kapıyı tamamen açtı ve içeriye girmem için eliyle işaret verdi.

Kapıdan girdiğimde etrafta onlarca koruma gördüm hepsi takım elbiseyleydi demek ki bende böyle giyinecektim bu çok havalıydı. 'Ama neden bu kadar koruma varken bir tane daha alasın ki zaten çok fazla vardı. Neyse ihtiyacı olmasa almazdı işe' diye içimden konuştum.

"Bay Kim salonda seni bekliyor kapıdan girdiğinde göreceksin" dediğinde başımı onu onaylarcasına salladım ve yürümeye devam ettim.

Kapıdan girdiğimde gözlerim şenlendi. Woaw! gerçekten göz alıcı bir malikane.
Gözlerim biraz ilerimde, tamamen siyaha bürünmüş Bay Kim'e kaydı. Olduğu yerde duruyordu ve beni hayalı gözlerle süzüyordu.

"Gel Jeon" sesiyle birlikte olduğum yerden hareket ederek Bay Kim'in yanına doğru ilerlemeye başladım. Yanına vardığımda "Merhaba Bay Kim" diyerek sırıttım. "Merhaba Jeon" diyerek elini bana doğru uzattı. Haliyle bende elini sıktım. Aklıma dün elimi ovuşturduğu geldi. Ah neyse daha ne kadar böyle bekleyecektik ki.

Elimi yavaşça çekerek teması kestim. "Gel Jeon şöyle geç" diyerek kanepeyi işaret etti. Bende haliyle geçip oturdum.
Bu defa yanıma değil de karşıma oturdu.
Gözlerini tekrar üzerime dikti ve konuşmaya başladı. "Jeon fiziğin çok iyi". Ah bir anda neden bunu söylersin ki?
"Anlamadım?" dedim. "Fiziğin diyorum çok iyi, bir koruma için fazla iyi" Tabi ya başka ne için söyleyecekti ki iş için tabi.

"Ah, teşekkür ederim Bay Kim" diyerek sırıttım. Gözlerini benden hiç ayırmaması dikkatimi çekmişti açıkçası. Ah! lanet olsun çok güzel bakıyordu ve bu çok hoşuma gitmişti.

"Jeon yapman gereken şeyleri biliyorsun değil mi?" diyerek söze girdi. "Evet Bay Kim biliyorum hepsi sözleşmede vardı" dedim. "İyi, onlar sözleşmenindi ama benim özel olarak istediklerim var" diyerek sırıttı. "Ne gibi Bay Kim?"

Aramızdaki göz teması hala devam ediyordu. "Jeon iş bahane biliyorsun değil mi?" dediğinde "Nasıl yani?" diye sorduğumda "Odama gel orada konuşalım" diyince bi şaşırdım ne konuşacaksak burada da konuşabilirdik değil mi? Hem iş bahane derken ne demek istiyordu ki? Ama itiraz etmedim ne gerek vardı ha orada konuşmuşuz ha burada ne farkederdi. Başımı olumlu anlamda salladım.

Bay Kim ayağa kalkıp yürümeye başlayınca bende kalkıp peşinden gittim.
Üst kata giden merdivenlere doğru yöneldi. Hemen arkasında olmam nedeniyle duraksayınca haliyle bende ona çarptım. "Ah özür dilerim Bay Kim" "Sorun değil Jeon benim hatam" diyince yarım ağız gülümsedim.

Odasının kapısının önüne vardığımızda duraksadı. Durduğunu gördüğümde bende durdum. Kapının kulpunu çevirdiği gibi kapı açıldı ve içeriye girdi. Benim girmem için "Hadi gir Jeon" dedi. Odaya girdiğim gibi kapıyı kapattı. "Jeon içecek bir şeyler ister misin?" diye sordu. "Olur Bay Kim" diyerek gülümsedim.

Elindeki bira şişesini bana doğru uzattı.
"Sen iç Jeon benim üstüme rahat bir şeyler almam gerekiyor" diyerek göz kırptı. Bende "Ah tabi Bay Kim" diyerek gülümsedim.

Bardağı kafama diktim. Ah sabah sabah çok içmemeliyim diye söylendim kendi kendime. O sırada gözüm Bay Kim'in giyinme odasına kaydı kapıyı açık bırakmıştı. Üzerindeki gömlekten kurtulduğu gibi yanında duran sandalyenin üzerine fırlattı. Oh, vücudu çok iyiydi bu çok etkileyici. Hayalı gözlerle ona bakmaya devam ettim.

DANGEROUS LOVE - TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin