Yoruldum

768 72 29
                                    

Selamlar ben geldim. Albert iyice sinirlerimi bozdu. İyi değilim ama olsun bu günlerde geçer. Yani umarım. Neyse siz okuyun. Bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın. İyi okumalar.


"Jeon sen gerçekten iyi değilsin. Anlat bana sadece salondakiler moralini bu kadar bozmuş olamaz." dedi şüpheli bir şekilde.

"Hiçbir şey olmadı."

"Jeon yapma.."

"Gerçekten bir şeyim yok, sadece yorgunum ve uyumak istiyorum."

Gerçekten yorgundum ama sebebi bu değildi. Acı çekiyordum, ona söylemeyerek. Ama bunu yapmazdım. Tek yapmam gereken onu kendimden uzaklaştırmak olmalıydı. Albert'in söylediklerinden haberi olmadan...

"Jeon bir şey olduğunu biliyorum ama seni zorlamayacağım. Yorgunluğuna veriyorum. Şimdilik uyuyalım. İyi olduğunda söyleyeceksin ama."

"Hiçbir şey olmadı ki söyleyeyim."

"Hadi uyu Jeon, iyi olduğunda konuşuruz."

"Özür dilerim."

"Dileme Jeon. Sadece uyu."

~

Sabah gözlerimi, yüzüme vuran güneş yüzünden açtım. Etrafıma baktığımda kimseyi göremedim. Banyodan sesler geldiğini duyunca Taehyung'un orada olduğunu anladım.

Dün gece onu üzmüş olmalıydım. Bunu yapmaktan nefret ediyordum ama elimden başka bir şey gelmiyordu. Her şey onun iyiliği için.

Yatakta sırt üstü yatıyordum. Tavana baktım ve biraz daha düşündüm. Albert, benim Taehyung'dan uzak durmaya çalıştığımı nereden görecekti. Tabi ya göremezdi. Bu yüzden artık bunu yapmama gerek olmadığını düşündüm.

Bunu daha önce nasıl düşünemedim. Burası Taehyung'un malikanesiydi, yani bunu görmezdi. Bu yüzden derin bir nefes çektim içime. Artık bunu yapmama gerek yoktu. Neden daha önce düşünememiştim.

Kendimi salakça azarlamaya başladım. Bir anda banyonun kapısı açıldı. Kafamı kapıya doğru çevirdiğimde Taehyung'u gördüm.

Beline havluyu takmış, saçları ıslak ve teni muhteşem gözüküyordu. Hayalı gözlerle onu süzdüm. Açıkta kalan hafif esmer tenine bakarken kendimden geçmiştim. Taehyung'un "Günaydın güzelim" demesiyle gözlerimi ovuşturdum ve kafamı iki yana salladım.

"Günaydın Taehyung" dedim coşkulu bir sesle.

Yanıma doğru çok yavaş olmayacak adımlarla gelmeye başladı. Kalbim küt küt atmaya başladı. Nedenini bilmiyordum. Ama normal bir şey yüzünden bu kadar hızlı atmadığını anlamıştım.

Yanıma gelip yatağa boylu boyunca uzandı. Bir kolunu açıp omzuna yatmamı istedi.

"İyi misin güzelim?"

"Evet evet, çok iyiyim"

"Tamam o halde, anlat bakalım. Dünkü halin neydi öyle" diye sordu sakin bir sesle. "Hiçbir şey, gerçekten hiçbir şey sadece biraz yorgun hissediyordum o kadar"

Şüpheli gözlerle bana baktı. "Neyse ki şimdi iyisin" diyerek saçlarıma öpücük kondurdu.

Islak saçlarından akan damlalar yüzüme çarpıyordu. Bunu fark ettiğinde hemen benden biraz uzaklaştı. "Ben şu saçı kurutup geleyim" diyerek yataktan kalktı ama bir anda durdu. Arkasını dönüp bana baktı ve "Hazır banyoya gidiyorken, sende mi gelsen, hm?" diyerek kolumdan tuttu.

Aniden yataktan kaldırdığı için dengem bozuldu. Düşecekmiş gibi oldum. Belimden tutmasıyla dengemi sağladım.

Göz ucuyla bana bakıp sırıttı. "Hadi Jeon" diyerek yine kolumdan tutup çekiştirdi.

DANGEROUS LOVE - TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin