Ne sikim oluyor burada!

1.6K 121 65
                                    

selam ben geldim çok hastayım bölümü zor yazdım umarım beğenirsiniz. Bol bol yorum yapmayı unutmayın.

Sabah yüzüme vuran sıcak soluklarla uyandım. Dün gece çok yorulmuştum, vücudum mayışmıştı. Ama şuan çok daha iyiydim.

Kafamı kaldırıp solukların geldiği yöne baktım. Taehyung hala uyuyordu. Vücudumu sıkıca sarmıştı kolları. Ah yüzü çok güzel, etkileyici ve büyüleyici...

Çişim gelmeye başlamıştı ve tuvalete gitmeliydim ama Taehyung'u da uyandırmak istemiyordum. Acaba yavaşça kalkmaya çalışsam başarabilir miydim? Deniyim en azından.

Kollarının arasından çıkmak için hamle yaptığım sırada uyandı ve yastığının altından çıkardığı silahı bana doğrulttu. Ah sikeyim. "Jeon ne yapıyorsun Tanrı aşkına, öldürüyordum seni az daha" Ödüm kopmuştu galiba, çenem kaskatı kesilmişti. "B-ben sadece tu-tuvalete gitmek istemiştim" dedim. "Korkuttuysam özür dilerim Jeon" dediğinde "Hayır sorun değil benim hatam" dedim. "Ah neyse Jeon hadi tuvalete git" dedi ve bende yataktan çıkıp tuvaletin yolunu tuttum.

Mesanem şişmişti, işemek iyi gelmişti. İşedikten sonra elimi ve yüzümü de yıkayıp banyodan çıktım.

Banyodan çıktığımda Taehyung hala yataktaydı beni gördüğünde eliyle gel gel yaptı. Bende yanına doğru gitmeye başladım. Yanına vardım ve yatağa oturdum. Kollarını açmış bir şekilde sarılmamı bekledi, ona sarıldığımda beni iyice sıktı ve "Dün gece için teşekkür ederim Jeon, çok güzel bir geceydi" diyerek kulağıma fısıldadı. Gerçekten çok güzel bir geceydi ve ben bunun tekrarının olmasını deli gibi istiyordum...

Kollarını gevşelterek sarılmamızı bitirdi. Ona bakıp gülümsediğimde o da gülümsedi. "Saat 9.00 olmuş kahvaltı hazır olmalı gidip yiyelim" dediğinde başımı olumlu anlamda salladım.

Üzerimde hala bornoz vardı. Kıyafetlerimi göz ucuyla aramaya başladığımda yatağın yan tarafında olduğunu gördüm. "Ben kıyafetlerimi giyineyim" dedim ve yataktan çıkıp kıyafetlerime yöneldim, tam o sırada Taehyung; "Giyin Jeon izliyorum seni" dediğinde duraksadım ve Taehyung'a baktım, şaşırmıştım.

Evet dün gece deliler gibi sex yapmıştık ama şuan tuhaf gelmişti nedensizce...

"Hadi Jeon" Taehyung'un sesiyle irkildim. Önüme dönüp yere doğru eğildim ve kıyafetleri yerden aldım. Üzerimdeki bornozu çıkarıp kafamı Taehyung'a doğru çevirdim ve bornozu yatağın üzerine bıraktım.

Beni hayalı gözlerle izliyordu. Alt dudağını ısırıyordu ve bu çok hoşuma gitmişti...

~

Kahvaltı için salona inmiştik ve şişene kadar yemiştik. "Kahvaltı için teşekkürler Bay Kim" diyerek gülümsedim. "Bana Taehyung demeni söylemiştim" dediğinde kafama zonk etti, doğru ya öyle söylemişti. "Ah özür dilerim Taehyung unutmuşum" dediğimde kafasını salladı.

- "Jeon bugün işimiz var ve benimle geleceksin"
- "Tabii Taehyung, peki ne işi olduğunu sormamda bir sakınca var mı?"
- "Beni öldürmek isteyen bir itin canını alacağım" dediğinde duraksadım. Aklıma ilk karşılaştığımızda öldürdüğü adam geldi. Hala neden öldürdüğünü bilmiyordum ve açıkçası sormak ta istemiyordum çünkü daha öncesinde sorduğumda bana bağırmıştı.

"Jeon ne oldu, nereye daldın?" Taehyung'un sesiyle irkildim. "Ha yok sadece dalmışım" diyerek istemsiz bir şekilde gülümsedim. "Tamam o halde odandaki eşyaları al ve beni bekle haber vereceğim sana" dediğinde "Peki Taehyung" dedim.

Ayağa kalkıp odama doğru yürümeye başladım. Odama vardığımda kapının kulpunu çevirip içeri girdim. Yatağın üzerinde bir kaç eşya vardı. Bunlar; Yeni bir silah, yelek, siyah bir güneş gözlüğü ve bir sürü mermiydi. 'Waow bunlar çok havalı'.

Yeleği giydim ve mermileri yeleğin ceplerine sıkıştırdım. Silahı da belime koydum ve güneş gözlüğünü de elime alıp aynadan kendime baktım. Çok havalı duruyordum. Bir süre odamda bekledim.

Kapımın çalmasıyla ayağa kalktım. Taehyung gelmiş olmalıydı. Kapıya doğru gidip kapıyı açtığımda korumalardan birini gördüm. Ah Taehyung sanmıştım.
"Bay Kim seni bekliyor Jungkook" dedi. "Hemen gidelim bekletmek olmaz" diyip elimle korumaya gidelim işareti yaptım. Koruma önde olacak şekilde yürümeye başladık.

Taehyung salonda ayakta duruyordu. Benim geldiğimi görünce hızla yanıma geldi. Diğer korumaya gözleriyle gitmesi için işaret verdi ve koruma da gitti. Başbaşa kalmıştık. "Sen bu kadar ateşliyken ben işime nasıl odaklanacağım Jeon?" diyerek kulağıma fısıldadı. Aslında pekte bir değişiklik yoktu üzerimde. Kulağımdan uzaklaşarak yüzünü yüzüme doğru hizzaladı. Gözlerimiz arasında bir köprü oluşmuştu. "Aklımı başımdan alıyorsun Jeon" Ah bu sözleri beni bitiriyordu.

"Neyse Jeon arabaya gidelim işimiz var daha sonra seninle ilgileneceğim" diyerek kapıya doğru yürümeye başladı. İlgileneceğini söylemesi hoşuma gitmişti. Olduğum yerden hareket ederek Taehyung'u takip ettim.

Dışarı çıktığımızda korumalar yan yana dizilmiş bir şekilde bekliyorlardı. "Hadi araçlara binin gidelim artık" Taehyung'un sesiyle korumalar araçlara binmeye başladı. "Hadi Jeon bizde öndeki araçla gideceğiz" dediğinde "Buyrun önden" diyerek elimle işaret verdim.

~

Ormanlık bir alana gelmiştik. Taehyung arabadan inmek için kapıyı açtı ve aşağı indi. Tam bende inecektim ki "Sen arabada kal Jeon" komutuyla olduğum yerde kaldım. "Ama neden bende sizin korumanızım size yardım etmeliyim" dediğimde "Jeon bu tehlikeli sana zarar gelebilir, o yüzden arabada kal!" sesini biraz yükseltmişti.

Diğer korumalar çoktan araçlardan çıkmıştı, bende çıkmak istemiştim fakat Taehyung izin vermemişti. Arabaya kafasını sokarak başıma doğru eğildi ve yanağıma minik bir öpücük bıraktı. Korumaların bizi izlediğini düşündüğüm için çok utandım. "Güzelim gelmemi bekle sadece" Ne demişti o? Güzelim mi? Kalbim daha fazla dayanır mı bilmiyorum. "Jeon duyuyor musun beni?" sesiyle irkildim. "Ah, evet dalmışım sadece" dediğimde "İyi bakalım, ben hemen geleceğim" diyerek göz kırptı ve arabanın kapısını kapatarak korumalar ile birlikte çalılıkların içine doğru gitmeye başladılar.

Madem ben bir şey yapmayacaktım ne diye geldim buraya, ah anlamıyorum.

Arabanın camını açıp dışarı baktığımda yalnız olmadığımı farkettim. Köşedeki ağacın yanında bir koruma daha vardı. "Araçtan çıkma sakın!" sesi gürdü. "Tamam be ne bağırıyorsun" dedim ve camı kapatıp koltuğa yaslandım.

Bir süre arabada öylece bekledim. Kulağıma gelen silah sesleriyle kapıya doğru uzandım ve kapıyı açtığım gibi kendimi dışarı attım. Dışarıdaki koruma dışarı çıktığımı farkedince hemen yanıma geldi "Sana arabadan çıkma demedim mi ben?" dediğinde "Ama ya Taehyu- yani Bay Kim'e bir şey olduysa" dedim." "O kadar koruma varken Bay Kim'e hiçbir şey olmaz merak etme." dedi ve elini belime atıp "Hem oraya gidersen bu güzel vücudun zarar görebilir" diyerek bana göz kırptı.

Tam o sırada "Ne sikim oluyor burada!" kükremiş gibi bağıran Taehyung'un sesini işittim.

BÖLÜM SONU diğer bölümlere kıyasla daha kısa oldu anca yazabildim. Umarım sevmişsinizdir. Diğer bölüm için beklemede kalın.
INSTAGRAM : @/ dylanneess

DANGEROUS LOVE - TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin