Selam ben geldim. Sınav haftam dolayısıyla bölüm yazamıyordum. Neyse ki sınavlarım bitti (hâlâ bir tane var hatta alan dersim ama olsun). Elimden geldiğince yazmaya çalışacağım. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar.
Yüzünde sinirli bir edayla hızlıca yürüyordu. Bana bakmadan direkt olarak odasına gitti. Arkasından gelen Oh Yung'u gördüğümde onu durdurdum. "Ne oluyor böyle? O neden bu kadar sinirli?" diye sordum."İşlediği cinayetten dolayı."
Ağzım açık bir şekilde onu izlerken eliyle beni dürttü. "Jungkook ne oldu?"
"Ci-cinayet mi dedin sen?"
"Evet neden şaşırdın ki?"
"Ne? Nasıl şaşırmayayım?"
"Bu ilk değil"
"Biliyorum"
"Tamam o halde"
Sorup sormamak arasında kaldım. Ama merakıma yenik düştüğüm için sordum. "Kimi ve neden öldürdüğünü biliyor musun?"
Kulağıma yaklaşıp "Bay Kim'i vuran adam vardı ya. İşte onu öldürdü" diye fısıldadı.
Bunu duyduğumda bir nebze olsun rahatlamıştım. Çünkü o şerefsiz bunu hak etmişti.
"Ha iyi" dedim sakin bir ses tonuyla. "Şimdide Albert'i arıyor. Sıra onda" dediğinde sertçe yurkundum.
"Anladım"
"İstersen Bay Kim'in yanına git. Sakinleşir belki biraz da olsa."
Şuan yanında olmayı ne kadar istediğimi bilemezdi. Ama bunu yapamazdım. Geri adım atamazdım. Benden soğumalıydı. Hatta belki de nefret etmeliydi...
"Bilmiyorum" dediğimde "Jungkook son zamanlarda sana ne oluyor?" dedi. Bir şeyleri sezdiğini sanmıyordum. Ama bir anda söyleyince istemsizce gerildim. "Ne oluyormuş?" diyerek sorusuna soruyla cevap verdim. "Bilmiyorum ama önceki gibi değilsin" dediğinde yüz ifademi daha da sakinleştirerek ona baktım. "Her zamanki halim" dediğimde "Hayır değil" dedi. Ardından "Neyse Jungkook bir şey olduysa bile anlatmaya niyetin yok gibi görünüyor. Bu yüzden seni zorlamayacağım. Ama bir şey anlatmak istersen buradayım. Seni dinlerim" diyerek devam etti.
"Olur anlatırım. Ama şuan bir şey yok. Yine de teşekkür ederim."
"Ne demek. Arkadaşlar bu günler içindir." diyerek omzuma pat pat vurup mutfağa girdi.
Acaba Taehyung şuan nasıl bir duygu karmaşasındadır. Gerçi alışık olmalı adam öldürmeye. Sonuçta bir mafya. Hatta Kore'nin en büyük mafyalarından. Ama yinede yanında olmak isterdim. Ona uzun uzun sarılıp kokusunu içime çekmek, güzel dolgun dudaklarını yarınlar yokmuşçasına öpmek isterdim.
Acaba beni yanına çağırır mı diye düşünmeye başladım. Çağırmasını çok isterdim. Ama onun yanına ne kadar az gidersem benden daha hızlı soğuycağını da düşünmüyordum. Yada ben öyle düşünüyordum, bilmiyorum.
Oturma odasına gidip sessiz bir köşeye çekildim. Uzun uzun düşünmeye ihtiyacım vardı. Gidişat nasıl olacak? Eğer amaçladığım şeyi başarırsam Taehyung beni bu işten çıkaracak mıydı? Albert sözünde duracak mıydı? Ben ne olacaktım?
Kafamda deli sorularla birlikte dışarıyı izlemeye başladım. Bu olanların sebebi neydi? Ben bunları hak edecek ne yaptım? Uzun zaman sonra birini gerçekten sevdiğime inanmıştım. Belki de bu sebeptendi. Aşk bana göre değil. Kimse benim mutlu olmamı istemiyordu. Ona duyduğum sevgiyi öldürmeliydim. Bu zor olacaktı. Çünkü çabuk aşık olan biri değilim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DANGEROUS LOVE - TAEKOOK
Short StoryMafya Kim Taehyung'un malikanesine, yıllardır dövüş dersi alan Jeon Jungkook koruma olarak çalışmaya gelecektir. -İş bahane Jeon biliyorsun değil mi? -Nasıl yani? -Odama gel orada konuşalım. rahatsız olacaklar okumasın! yetişkin içerik, semetae, uke...