|1.0|

149 24 24
                                        

İnsanları birbirine yakınlaştıran da ayıran da menfaattir. İnsan; bir şeyler istemediği gibi gittiği zaman karşısına çıkan kişi ve nesneleri hiçe saymaya eğilimlidir. İçlerindeki ilkelliktir bunu sağlayan. Hyunjin ise iliklerine kadar bu duyguyla dolmuştu. Karşısındaki insan bir işine yaramıyorsa, onun için öyle biri var bile sayılmazdı.

"İstediğin bellek bu kutunun içinde." diyerek parmakları arasında tuttuğu kutuyu Christopher'a doğru uzattı Hyunjin. Kutuya uzanan el ile kendi ellerini geri çekti ve tek kaşını kaldırdı; "Önce parayı ödediğinden emin olacağım. Ancak ondan sonra bu kutuyu alabilirsin."

Sözleri Christopher'ın sesli bir şekilde kahkaha atmasını sağlamıştı. Gülerken bakışları ikizlerin arasında gidip geldi; Hyunjin'in sert bakışları ve Hyunjae'nin düz bakışları birbiriyle alakasızdı. Biri bu konuyla tamamen ilgiliyken diğeri bitmesini iple çekiyordu ve Christopher bunu çoktan fark etmişti.

"Menfaatin için yaşadığını bir kere daha kanıtladın Hyunjin, tebrikler." dedi ve telefonunu çıkartıp adamlarından birine mesaj çekti. Tekrar kafasını kaldırdı ve, "Anlaşma anlaşmadır sonuç olarak. Paran hemen yatacak." diye devam etti yüzündeki aptal sırıtmayı yüzünden silmeden.

Hyunjae'ye gelen bildirim ile ikisi de ona baktı. Bildirimi okuduktan sonra, "Para gelmiş Hyunjin." diyerek bekledikleri cevabı verdi. Hyunjin kutuyu masanın üzerine bıraktığında Christopher vakit kaybetmeden kutuyu eline aldı.

"İtiraf etmeliyim etkilendim Hyunjin. Başaracağına dair şüphelerim vardı." dedi ve Hyunjin'in yüzündeki yaraları işaret etti. "Sanırım on milyon için biraz ağır bir bedel olmuş."

Eli istemsizce yüzündeki morarıklığa gitti. Changbin ne kadar sert vurduysa, iki gün geçmesine rağmen hala acısı hissediliyordu. Boğazını temizledi ve, "Seninle sohbet etmeyeceğim Chris. Anlaşmamız bitti, artık gidebilirsin." dedi ve eliyle kapıyı işaret etti.

"Hiçbir zaman sohbet eden biri olmadın zaten." dedi ve ayağa kalktı. "Ben de Seungmin ile bir şey konuşacaktım zaten."

Gülerek söylediği şeyle Hyunjae masanın etrafında dolandı ve Christopher'ın karşısında durdu. "Çalışanlarımızdan uzak durman konusunda seni ilk ve son uyarışım, Christopher." dedi işaret parmağını karşısında ona sırıtarak bakan adama sallayarak.

"Sinirlenme hemen küçük patron. Sinirlendirmek için gitmiyorum zaten." dediğinde ikizler tek kaşları kalkık bir şekilde ona baktı. İkizlerin ona inanmadığını anladıktan sonra da gülmüştü Christopher. Gülmekten başka bir şey yapamıyordu zaten.

"Seungmin'le ne konuşacağın ya da aranızdaki her ne ise bizi ilgilendirmez Chris, ama Seungmin'e ya da herhangi bir çalışanıma istemedikleri herhangi bir şey yaparsan seni mahvederim." dedi Hyunjin ciddi bir ses tonuyla. Kendi himayesi altında olan herhangi bir şey ya da kişilerin zarar görmemesi onun için oldukça önemliydi. Hyunjae de aynı fikire sahip olduğu için kafa sallayarak ikizini onayladı.

"Sana kazık atmam Hyunjin. Aslında iş birliğimizi devam ettirmek istiyorum. Bence birlikte çok büyük işler başarabiliriz." dediğinde bu sefer gülen Hyunjin'di.

"Seninle ortak olmayacağım Christopher. Odamdan çık artık."

"Sen bu fikri bir düşün bence. Sen ve küçük yardımcın." dedi Chris Hyunjae'nin omuzunu patpatlayıp kapıya doğru ilerlerken. Hyunjae yumruğunu sıkıp Chris'in üzerine doğru atılacakken kardeşinin adını söylemesiyle kendini dizginledi. Ve o an Christopher'ın dediklerinde ne kadar haklı olduğunu fark etti. Dışarıdan bakıldığında Hyunjin'in herhangi bir çalışanından farklı görünmüyordu.

"Sonra görüşürüz Hwang ikizler."

Cevap beklemeden odadan çıkan adamın ardından Hyunjae hızlı bir şekilde kardeşine döndü. "Niye onu pataklamak için senin iznine ihtiyacım var? Seungmin'e veya herhangi birine laf edildiği zaman ayaklanıyorsun, ancak bana laf edildiği zaman gözlerini kaçırıyorsun. Niye Hyunjin? Bu kadar mı değersizim gözünde?" diye çıkıştı masaya doğru yaklaşırken. Ses tonunu siniri gibi kontrol edememişti. Ellerini masaya sert bir şekilde yaslasa bile hiçbir hareketine karşın kardeşinden agresif bir tepki almamıştı.

blonde & brunette [hyunin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin