|1.3|

174 29 15
                                        

•Jeongin's POV•

Araba evimin önünde durduğunda kafamı şoför koltuğunda oturan Hyunjin'e çevirdim. "Beş dakikaya geleceğim." dedim ve hızlı bir şekilde araba kapısını açtım. İnerken arkamdan, "Altıncı dakikada bırakıp giderim." dediğini duydum. Ukalalığına göz devirerek kapıyı normalden biraz fazla sert bir şekilde kapattım. Arabaları konusunda ciddi biri olduğu için geldiğimde bana kızabilirdi belki, ancak bu akşam bunu umursamayacak kadar cesur hissediyordum.

Cebimden çıkarttığım anahtarımı anahtar deliğine soktum. Tek seferde açılmasıyla kaşlarım havalandı. Bu saatte normalde evde kimse olmazdı ve kapı tamamen kilitlenmiş olurdu. "Anne?" diye seslendim içeriye doğru adımlarken. Kapıyı ardımdan kapattım ve ilk önce salona, ardından mutfağa baktım. Mutfakta olması beni şaşırtan ikinci şey olmuştu. Onu beş yaşımdan beri mutfakta görmemiştim.

"Erken gelmişsin Jeongin?" dedi kafasını önündeki kaptan kaldırıp bana bakarken. Ne yaptığını anlamamıştım ama itiraf etmeliyim ki mutfak güzel kokuyordu.

"Tekrar çıkacağım. Sen mutfakta ne yapıyorsun?"

"Akşam için birkaç arkadaşımı çağırdım. Ufak bir iddialaşma sonucu ise mutfakta buldum kendimi."

Arkadaşları ile eğlenmesi içip içip sızmasından iyiydi. Her zaman olan bir şey değildi bu tarz sosyal etkinlikler. Ancak sorgulamayacaktım. "Kalacaklar mı?"

"Evet ama merak etme seni rahatsız etmezler." dedi masanın üzerindeki kabı tezgaha doğru götürürken. Fırının önünde eğildi ve pişmekte olan yemeği kontrol etti. Yılların ardından ilk defa bir anneye benzemişti, her ne kadar bunları çocuğu için değil de arkadaşları için yapsa da.

"Belki akşam gelmem ben. Siz rahat olun. Babam nerede?"

"Tanrı bilir hangi cehennemde." Sinirli bir ses tonuyla iç çekerek konuştu. Babamı ikimiz de her ne kadar önemsemesek de annem en azından nerede ne yaptığını bilmek isterdi. Bilmemek de onu böyle sinirlendirirdi. Yirmi küsur yıllık hayatım boyunca hep yaşanan şeylerden biriydi bu.

"Pekala, sormadım varsayalım. Üzerimi değiştirip çıkacağım." diyerek cevabını vermeden mutfaktan çıktım ve üst kata ilerledim. Hyunjin'in beni beklediğini hatırladığımda ise adımlarımı daha da hızlandırdım. Dolabımı açıp elime gelen ilk tişört ve pantolonu bir çırpıda üzerime geçirdim. Hyunjin'in bugün giydiklerinin yanında bayağı bir gündelik kombin olmuştu. Fazla sıradan. Tekrardan dolabıma yönelirken dışarıdan gelen korna sesiyle irkildim. "Sikeyim," diye mırıldandım gerginlikle. Üzerimi değiştirmekle daha fazla vakit kaybetmek istemediğim için dolabımdan uzaklaştım ve odadan dışarı fırladım.

Mutfağın önünden koşarak ilerlerken annemin adımla seslendiğini duydum. Cevap vermekle uğraşmadan kapının yanındaki dolaptan kombinime uyan bir çift ayakkabı seçtim ve kendi ayağımdakiler ile değiştirdim.

"Jeongin, sana sesleniyorum. Duymuyor musun?" diyerek yanıma geldi annem. Ona döndüm ve, "Acelem var anne." dedim ceketimi giyerken.

"Dışarıdaki korna senin için miydi?"

Kafamı sallarak onayladım ve kapıyı açtım. Hyunjin arabasına yaslanmış bir şekilde bana bakıyordu. Kolları her zamanki gibi göğüslerinde birleşmişti ve bir elinde sigarası vardı. Onu bu şekilde görmeye alışmıştım.

blonde & brunette [hyunin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin