Hırvat Hristiyan iş adamı Zora Lovric, Türkiye'deki iş yemeğinde gördüğü Müslüman İlay Arslanlı'ya kafayı takıp onu ülkesine götürmek ister.
"Bırak beni! Bırak beni!"diye bağırdım art arda. Canımı acıtıyordu. "Bırak!"gözlerime sinirle bakıyordu. Y...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Aç! Aç bacaklarını! İyice!"titreyen bacaklarımı havada dengede tutmaya çalışırken Zora boğazımı sıkıca kavradı ve içime sertçe çarpmaya başladı. "Aah! Ah!"zevkten çığlıklar atarken bana acımıyordu. İçime köklediği penisi kadınlığımın bütün duvarlarını deşiyor, bana delirten bir zevk veriyordu.
"Kasma amını aşkım!"dedi hırıltılı sesiyle, gözlerim kayar gibi oldu. Bedenim titriyordu! Gerçekten titriyordu! "Ooh, Zora!"dedim nefes nefese fısıltıyla. Gözlerimin içine keskin bakışlarıyla bakarken "Ohh!"diye inledi ve sonra havadaki sağ bacağımı tutarak iyice havaya kaldırdı ve omuzuna yasladı. Tek bacağım havadayken ayak bileğime derin öpücükler kondururken sertçe içimde gidip gelmeye devam ediyordu. Diğer bacağım sertçe yatağa düştüğünde sızlandım.
"Yeter artık,"dedim sızlanarak ancak o devam ettikçe zevk almaya devam ediyordum. Üçüncü turdaydık. Kadınlığım hafifçe yanıyordu. "Boş...boşalacağım!"dedi bağırarak ve boşalmaya başladı. "Aaah İlay! İl..ilay! Ooh! Mm!"onu izlerken vücudumdan beş saniyeliğine yoğun bir titreme geçti ve kadınlığımdan taşan sıcak spermleri hissettim.
"Güzel miydi?"dedi kadınlığımdaki ve bacaklarımdaki spermleri peçeteyle silerken. "Güzeldi."
"Ağrın çok var mı bebişim?"dedi. Garip telaffuzuyla kıkırdadım. "Beğbisim mi?"
"Ağrıyor Zora hafif, uyumak istiyorum."
"İlkti, normal ağrıması. Zevk aldın mı?"kucakladı beni ve banyoya ilerledik. "Çok güzeldi. Güzel siktin beni."dedim dudağımı ısırarak. Gözleri hızla gözlerime tutundu. "Ne?"dedi şaşkınca. Ellerim kollarını okşadı. "Üşüdüm, hadi banyoya."
Vücudumda gezen liften gelen koku muydu beni yatıştıran? Çok rahatlamıştım. Sırtım Zora'nın göğsüne yaslıyken, sol bacağında oturuyordum. Boynumda gezen lif iyice mayışmamı sağlamıştı. Kadınlığımdaki yanmayı ve kasıklarımdaki sızıyı görmezden gelmeye çalışıyordum.
"Çok ağrın olursa, hastahaneye gidebiliriz güzelim."göğüslerimde yavaşça gezen lifle yutkundum. "Şu anda fazla ağrım yok."
"Zevk aldığın için acıyı hissetmemiş olabilirsin. Ama ilk ilişkiden sonra ağrıların olabilir."evet, çok fazla zevk aldığım için acıyı çok az hissetmiştim. Kanamam da az gelmişti.
"Peki senin ilkin miydi?"vücudumda gezen lif iyice yavaşladı. Umarım ben de onun ilkiyimdir. "Elbette öyleydi."dedi hafif bozuk Türkçesiyle. Gülümsedim kısaca, o görmese de.
"Başına büyük bir hasar aldın, İlay'ım. Normal hafıza kayıplarından farklı olarak birçok şeyi unuttun. Sana çarpan araç bir jeep olduğu için hasar büyüktü."
"Bana söylediğin bazı kelimelerin anlamını bile bilmiyordum, sana sormuştum."
"Evet."diyorum ya, zihnim boş bir levhadan ibaretti. Zora yanımda olduğu sürece zihnimi dolduracaktım.
