"Ama sen bana sürekli tatlı alırsan ben kilo alırım Zora."dedim gülerek. Elimdeki tabaktan profiterolü kaşığıma aldım ve ağzıma götürdüm. "Tatlıya tatlı alınır."dedi. Güldüm. "Hem kilo alsan ne olur? Ele gelirsin,"
"Gelmiyorum yani?"dedim bir anda ona dönüp. Sırıttı. "Geliyorsun. Kızma hemen."
"Sus o zaman."
"Sustursana."
"Ağzına çakarsam susar mısın?"dedim sahte ciddiyetle.
"Yok, o kesmez beni."
"Ne keser?"
"Öpmen."
"Çok beklersin."
"Bu kadar acımasız olamazsın. Merhametsiz misin sen? İnsan kocasını öpmez mi?"
"Evet."dedim keskince, suratına bakarken. Tatlının kalan kısmını da ısırıp çiğnedikten sonra ayağa kalktım. Bana baktı kafasını kaldırıp dikkatle. "Gel,"dedim sessizce ve elini tuttum. Dudağını ısırıp ayağa kalktı. Şimdi karşı karşıyaydık. Benden uzundu. Ayak uçlarımda hafifçe yükselip dudaklarına yaklaştım. Eli hızla boynumu buldu ve dudaklarımız birleşti. Çok özlemiştim onu öpmeyi!
Açlıkla birbirimizi öperken beni belimden kavrayıp kucağına aldı bir anda. Kalçalarım tam kasıklarının üstüne gelecek şekilde kucağındaydım. İnleyerek onu öptüm. Alt dudağını iştahla emdim.
Odamıza doğru ilerledik. Beni yatağımıza sırt üstü yatırdıktan sonra vakit kaybetmeden ağır bedenini bedenimin üstüne bıraktı. Dudaklarına ulaşmak için kafamı kaldırdım ancak kendini geriye çekti. Kaşlarımı çattım. "Çok güzelsin."dedi ve dudaklarıma yumuldu. Aldığım sayısız iltifatına karşı kalbim hızla atmaya başladı. Öpüşme seslerimiz odada yankılanırken bacaklarımı beline doladım. Kendini bana sertçe bastırdı. Erkekliğini hissettim ve ben de kendimi ona bastırdım. Dudaklarımdan ayrıldığında nefes nefeseydi, dudakları şişmişti. Bu görüntüyü çok seviyordum. Keşke onu her zaman öpebilseydim.
Üstümden doğrulup siyah gömleğinin düğmelerini hızla açmaya başladı. Açarken de keskin gözleriyle bana bakıyordu. Ben de doğruldum ve üstümdeki şeyleri hızla çıkarıp çıplak kaldım.
Şimdi de ağzımı sertçe sikiyordu. Deli gibi sert olmasa da sert hareketlerle saçlarımı elinde tutmuştu ve ağzıma kendini itiyordu. İnlemeleri odada yankılanırken iyice ıslanmıştım. Elimi kadınlığıma götürüp klitorisimi okşadım o ağzımdayken. Kendini bir anda ağzımdan çektiğinde kafamı kaldırıp ona baktım.
"Islandın mı?"dedi hırıltılı sesiyle. Hızla kafamı salladım. Omuzumdan tutup beni ayağa kaldırdı ve yatağa doğru ilerledik tekrar. Yatak başlığına sırtını yasladı ve yatakta genişçe yayıldı. Penisi sert ve dik bir şekilde önümdeydi. Damarları belirginleşmişti. Hızla kucağına çıktım ve penisini elimle tutarak içime yerleştirdim. İnleyip kucağında oturup kalktığımda belimi sıkıca kavradı. Omuzlarına ellerimi koyup üstünde zıplamaya başladım. "Ah!"diye çığlık attım. Zevk alıyordum çok. Belimi sertçe kavradı. Omuzlarına sıkıca tutunup hızla zıplamaya başladım kucağında.
"Aah! Daha hızlı zıpla!"dedi sert sesiyle inleyerek. Dudaklarına yapıştım ve daha hızlı kucağında zıpladım. Onu her içime aldığımda deliğimin genişlediğini hissediyordum. "Zor...Zora...Bacaklarım..."cümlemi tamamlayamadım ama o demek istediğimi anladı ve beni belimden kavrayıp içimden çıkmadan ayağa kalktı. Yatağa yatacağımı düşünmüşken bir anda yere oturdu. Şaşkınca ona bakıyordum. Sırtımı halının üstüne bıraktı ve bacaklarımı dizimden kırıp v şekline getirdi ve baldırlarımı iki eliyle sıkıca kavradı. İçime yerleştiğinde zevkle inledim. Yerdeydik!
"Başka yer yok muydu?"dedim gel gitleri başlarken. "Ağırlığımı iyice hissetmen için."bacaklarımı tutmayı bıraktı ve sonra üstüme tam olarak uzandı ve bacaklarımı beline doladım. Elleri ellerimin arasına girdiğinde sıkıca dövmeli ellerini kavradım. Birbirimizin yüzüne dikkatle bakarken ağzımızdan zevk mırıltıları çıkıyordu. Gel gitleri yavaştı ama derinden zevk almamı sağlıyordu. Keşke onu ilk gördüğüm anı hatırlasaydım. Keşke ilk öpüştüğümüz zamanı hatırlasaydım. Bana hissettirdiği duyguları hatırlasaydım.
"Hızlan."diye mırıldandığımda kalça hareketleri hızlandı. "Hoşuna gidiyor mu? Beğendin mi?"
"Çok..."dedim ince bir sesle. Genzinden gelen hırıltıyla sol elini ellerim arasından çekti ve eli boğazıma sarıldı. Canımı çok acıtacak şekilde olmasa da sert tutuşu boğazımı kaplamıştı. Gözlerime bakarak sert hareketleriyle içime vurmaya devam etti. Gözlerim kayıyordu, kasılıyordum. "Aah!"diye derince inledim. "Domal!"dedi ve boşalmama izin vermeden içimden çıkıp beni belimden sıkıca kavrayıp doğrultturdu. Arkamı dönüp domaldığımda dirseklerimin üstündeydim. Yerde durmak garipti. Belimden bir anda baskı uyguladığında yere düştüm ve yüzüm halıya kapandı. "Zora!"diye bağırıp doğrulmaya çalıştım ancak bir anda iki kolumu da hapsedip belimde birleştirdi. Bir eliyle iki elimi hapsetmişti.
"Çığlıklarını duymak istiyorum. Kocan için çığlık at."içime yerleştiğinde kalça yanağıma diğer eliyle sert bir şaplak attı ve güzel sesiyle inleyerek içimde hızlı hareketlerine başladı. Boşalmaya yakındım ve o çok, sert ve hızlıydı!
Yüksek sesle inlemeye başladım. Yüzüm halıda olsa da sesim odada duyuluyordu. "Köküne kadar al bakalım."dedi ve bir anda kendini tamamen içime itti. Boğazımdan kocaman bir çığlık kaçtı. Ellerimi ondan kurtarmaya çalıştım. Daha sıkı kavradı ve diğer eliyle daha sert şekilde kalçama şaplak attı. Vücudum zevkle titredi.
Kadınlığım iyice kasılmaya başladığında gözlerim kayıyor, çığlıklar atıyordum. "Ah! Ah! Zora!"
"Sikeyim! Ebat! Na huy! Aaah!"yine Rusça bir şeyler söylüyordu. Anlayamıyordum. Kasılıp sona geldiğimde onun da boşalmasını bekledim. İçime sıcak sıvısı aktığında kendini içimden çıkardı. O çıkar çıkmaz deliğimden bacaklarıma süzülen sıcak sıvısını hissettim. "Ah, çok güzeldi."dedi nefes nefese. "Ellerimi bırak!"diye bağırdığımda ellerimi bıraktı ve beni belimden kavrayıp göğsüne sırtımı yapıştırdı. Saçlarımı sağ tarafıma aldıktan sonra boynuma sayısız öpücükler kondurdu.
"Doğum kontrol hapını içmeyi unutma."
"Neden prezervatif kullanmıyorsun?"
"Seni iyice hissetmek için."
"Hap dinimize uygun mu ki?"şaşırdı. "Bilmiyorum."
"Bu defa daha alacağım ancak bundan sonra içime boşalma, prezervatif kullanalım."
"Hayır, kullanmayacağız."
"Of Zora! Daha hafızam yerine gelmeden hamile mi kalayım?"
"Kal, ne güzel işte."
...
SEEELLAAAMM
SONRAKİ BÖLÜMDE OLAYLARI BASLATIYOM AGLAMAYIN
MUAAH BOL BOL YORUM ALIYIM
YENİ KİTABIMI OKUMAYI UNUTMAYINNN!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZOR'A (+21)
General FictionHırvat Hristiyan iş adamı Zora Lovric, Türkiye'deki iş yemeğinde gördüğü Müslüman İlay Arslanlı'ya kafayı takıp onu ülkesine götürmek ister. "Bırak beni! Bırak beni!"diye bağırdım art arda. Canımı acıtıyordu. "Bırak!"gözlerime sinirle bakıyordu. Y...