0.8 - TEKRAR MERHABA!

257 27 34
                                    

Beril mahzenden çıkar çıkmaz yaralı koluna rağmen bir duvarın arkasına geçip hala babasını görme umuduyla kanayan yarasına aldırış etmiyordu.

Fabrio ve biraz önce çenesini dağıttığı Dani yüzü gözü dağılmış Haldun'la mahzenden çıkınca, Beril'in kalbi heyecanla atmaya başladı. Tam düşünmeden kendini onca adamın arasına atacakken kolunda biri yakaladı. "Aptal olma!"

Canı acıyan Beril dudaklarını birbirine bastırıp acısını gizlerken ona dirsek atmıştı ama adam onun kollarını kenetleyerek "Beril sakin ol! Bizi Metin amcan gönderdi" dedi. Çok kan kaybetmiş olan Beril amcasına duyduğu güvenle direnmekte olduğu vücuduna yenik düşerek adamın kollarına bayılmıştı.

🪢

"Daha önce söylemiş olsaydınız Haldun abime yardım etmek için elimden geleni yapardım Metin!" dedi Ramo.

Haldun ortadan kaybolunca kalan adamları ile bir işletme kuran Ramazan, oğlu Kubi ile yıllar sonra Metin'den gelen tek bir mesajla sorgulamadan dediğini yapmıştı. Haldun'a duyduğu vefa bu denli derindi.

"O artık eski çocuk Coşkun değil biliyorsun Ramo. Üstelik ben de 10 yıldır nerede olduğunu bilmiyordum. Coşkun'un onu çoktan öldürdüğünü düşünmüştüm."

Metin, Kubi'ye Beril'i güvenli evine getirmesini söylemişti. Beril'in yarasını temizlerken eski dostunun hala hayatta olması karşısında üzerinden büyük bir yük kalkmış gibi hissediyordu.

"Kız babasını aratmayacak cesurlukta" dedi Kubi. Geldiğinde beri ilk defa konuşmuştu. Metin,

"Konu babası olmasaydı bu kadar aptalca davranmazdı" derken gözlerini aralayan Beril "Daha erken gidebilmiş olsaydım şimdi babam burada olurdu" diyerek yattığı yerden kalkmaya çalıştı.

Mavi gözleri yorgunluk belirtisi gösteriyordu. Metin yaptığı çaydan bir bardak ona getirdi. "İç ve toparlan. Ben şu adamlar kimmiş onunla ilgileneceğim."

"Ben de geliyorum. Bir iz bırakmış olabilirler."

"Yaptığın şeyi unutmadım porsuk!" dedi Metin. Onu öylece kilitleyip gittiği için kızgındı. Daha çok kendini böyle aptalca tehlikeye attığı içindi. "Sana ikinci bir şey söylenene kadar buradan ayrılmıyorsun.!"

"Tamam biraz ileri gitmiş olabilirim ama fazla tepki vermiyor musun Metin amca?"

Metin şaşkınlıkla Beril'e bakarak "Fazla mı?" dedi. "Neyse şimdi tartışmayacağım belli ki hala kafan yerinde değil."

Metin evden ayrılırken Ramazan "Demek sen Haldun abinin kızısın" dedi. Onu Metin gibi yeğeni olarak görmeye başlamıştı bile. Küçükken Haldun tarafından organ çetesinin elinden kurtarıldığı günden beri onun yanındaydı ve abisi olmuştu.

"Abi mi? Abin 10 yıl mahzende tutulurken neredeydin?" dedi Beril. Yeni tanıdığı bu insanlara güvenmesi zordu. Coşkun'un adamı çıksa şaşırmayacak hinlikler görmüştü İtalya'da. Ve şimdi bu adamlar tarafından kurtarılsa da güvendiği tek kişi Metin'di.

20 yıl önce Haldun'un Ahmet'i vurduğu duyulduğunda yer yerinden oynamıştı. Ramazan abisine ulaşmak için elinden geleni yapmıştı ama nafileydi. Haldun onun başının çaresine bakacak biri olduğu için öldükten sonraki tüm işlerini ve parasını ona devretmeyi planlamıştı. O gittikten sonra başı boş kalan sadık adamları ayrılmamış ve Coşkun'a boyun eğmemişti. Onların ne kadar sadık olduğunu bilen Coşkun da Haldun'a yakın tüm camiaya boyun eğdirse de onlara ilişmemişti. Sebebi ise Haldun'un ortaya çıkma ihtimaliydi.

"Coşkun'dan korktuğumuzu falan mı düşündün küçük hanım?" dedi Kubi. Haldun kaybolduğunda ve Beril doğduğunda 4 5 yaşlarındaydı. Babasının yasını hayal meyal hatırlarken Beril'in sanki bunu umursamamış gibi konuşmasına sinirlenmişti.

BABA VE KIZI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin