1.4 - ACI GERÇEK...

223 25 57
                                    

Acı gerçek...

Tüm silahlar çekilmişti. Coşkun gülerek tepki verirken Meltem çantasında tuttuğu silahına elini götürdü. Haldun ise akıllı adamdı. Asla duygularını belli etmezdi ama Fabrio garipsediği bir tepkiyle karşılık verince kaşlarını çatarak ona baktı. Elini omzuna koyarken "Dur daha evini başına yıkma konusunda karar vermedim. Gaza getirme beni" dedi. Bu Fabrio'ya değil Coşkun'a kurulmuş bir cümleydi.

"10 yıl kapımda köpek olan biri için iddialı sözler bunlar Haldun" diye karşılık verdi Coşkun. Onu kışkırtacak kelimeler kullanmayı hep sevmişti.

Ellerini Coşkun'nun boğazından indiren Fabrio "Ben seni kapımda köpek bile yapmam Coşkun. O yüzden kafana sıkmadan önce Beril'i hemen çağır'' dedi. Meltem ve Haldun sana ne oluyor anne ve babası burada iken diye bir bakış atınca bir adım geri atan Fabrio burnundan soludu. Ama ona bir bedel ödetme senaryosu zihninde hala tazeliğini koruyordu.

Fabrio'nun gerginliği ortamı buz üstünde yürümek etkisi yaparken Coşkun derin derin soluyan Haldun'a bakmayı sürdürerek "Dün geceki sakinliğinden eser kalmamış Fabrio. Sakin mi olsan? Sonuçta size mesaj atan benim" dedi.

"Gereksiz diyaloglarından sıkıldım Coşkun. Buraya sohbet etmeye gelmediğimiz belli oluyordur" diyerek  dikkatleri tehditkar sesiyle üzerine çeken Meltem kızını alıp gitmek istiyordu. "Kızım nerede?"

"Beril burada değil" diyerek dışarı çıkan Ege gözünün ucuyla da kalabalığa bakmıştı. "Kaçtı."

İki taraf da silahlarını indirirken Meltem şüpheyle Ege'ye bakıyordu. Geçmişin mahcubiyetini hissetti. O gece ateşin önüne atlarken silahına davranıp Ahmet Uluöz'ü, babasını öldürmüştü... Henüz 25 yaşında katil olan Meltem bunun yükünü uzun zaman boyunca taşımıştı ama kızı ve babası için yaptığı şeyden hiç pişman değildi. Belki de bu cesareti daha önce gösterip kızını da alıp kaçması gerektiği hep kurduğu hayallerden biriydi.

''Ne demek kaçtı?'' diye sahte bir öfkeyle çıkışan Coşkun gelenlere doğru olduğunu  inandırmıştı. 

''Yalan söyleme!'' dedi Fabrio.  Bile isteye Coşkun'la giden Beril'in kaçacağına inanmamıştı.

''Diyelim ki kaçmadı. Ne yapacaksın Sala'nın oğlu?!'' 

Ortaya atılmak isteyen Fabrio'yu koluyla durduran Meltem ''Madem Beril yok neden çağırdın beni buraya?'' diye sordu. Coşkun yüzünü ona çevirerek mavi gözlerine bakarak ''Özlemiştim'' dedi. Haldun tırnakları etini kesecek şekilde sıkarken Fabrio'da arkasını dönüp sinirle sakallarını ovuşturuyordu. 

''O zaman seninle kaybedecek vaktim yok'' diyerek hareketlenen Haldun sakinliğini koruyup giderken kızını bulmak varken kavga etmek gençliğinde yapacağı bir şey olduğunu bilecek kadar yaş aldığının farkındaydı. Arkasından hareketlenen Meltem "Sana beni beklemeni söylemiştim. Yine bildiğini okuyup silahına davranmışsın Haldun" dedi. Haldun'un Coşkun'un dediğine bozulduğunu düşünerek bir cümle kurmak için atılmıştı ama sarf ettiğinde gerçeklik payı da vardı.

Meltem'in yanından arabasına doğru giden Haldun artık yaşıyor oluşunu aşmış olduğu kişiye karşı rahatsızlığını dile getirdi. "Görüyorum da kaçmak istediğin dünyadan fazlasına kavuşmuşsun Meltem Sala. O yüzden benim ne tür bir adam olduğumla artık ilgilenme bence..."

Kolunu tutup gitmesini engelleyen Meltem "Sürekli bunu yapıyorsun Haldun. Eskiden de böyleydin. Yıllar sana hiçbir şey kaybettirmemiş..." dedi.

Kafasını çevirip bir zamanlar sevdiği kadının gözlerine bakan Haldun "Yıllar bana çok şey kaybettirdi Meltem. Ama bunlardan biri kızım olmayacak" dedi. Sessiz sarf edilmesine rağmen bıçak gibi keskin çıkmıştı. Meltem'in eli kavradığı kolu yavaşça terk ederken Haldun arkasını dönüp gitti. Meltem'in öylece kalmasının sebebi ise sadece kendinin bildiği mahcubiyetti...

BABA VE KIZI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin