Oflayarak odaya geri girdiğimde, Miran sigara içiyordu. Yanına gidip konağa gitmek istediğimi söyledim. Ayağa kalktığında elimden tutup çıkışa doğru yürüdük. Arabanın kapısını açıp binmeme yardımcı olduğunda kendisi de sürücü koltuğuna oturdu. Sessizliği bozmak istiyordum, konuşmak istiyordum ama onun için ben sadece töre için mecburi evlenen iki kişiyiz hem benim için, hem onun için. Bunu bana çok güzel gösterdi vefat etmiş karısını bile söylemedi. Elimi yumruk yapıp sıktım. Bu yüzden kaçmam gerekiyordu ondan çünkü o sevmiyordu beni, peki ben? Neden ben bu konuyu kafama takıyorum ki? Nefret ediyorum ondan. Araba durduğunda geldiğimizi farkettim onu beklemeden arabadan inip odaya çıktım. Duvağımı çıkarıp bi köşeye attım, bilezikleri de açtığımda ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Odaya Miran girdiğinde etrafa attığım eşyalara baktı, bana doğru yaklaştığında anlamsızca baktım.
Miran: "Küçük sen yine neyin tribine girdin?" Sinirli baktığımda, ne diyeceğimi bilemedim.
Rana: "Küçüksem neden benle evlendin?" Bir kaşını kaldırıp beni süzdü. Bana iyice yaklaşıp belimden tuttu yavaş hareketle gelinliğimi çıkartmaya başladı. Beni kaldırıp yatağa doğru yatırdığında, taktığı kravatı açıp iki elimi yatağa bağladı.
Miran: " Küçük beni cileden çıkartıyorsun. Kendini bana bırak, kasma."
_______________
Sabah olduğunda yataktan çıktım, çekmeceden çantamdan ilacı alıp banyoya girdim. Duşumu aldıktan sonra odaya girdiğim, Miran hala uyuyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hazırlanıp, makyajımı yapıp Miranın yanına yaklaştım. Öğrenirse eğer hamile kalmamak için ilaç içtiğimi neler olurdu.
Miran: "Bügün olmaz toplantılarım var bir kaç yere de uğramam gerekiyor. Yarın gidelim olur mu?" Kafamı salladığımda, yataktan kalkıp eşyalarını alıp banyoya girdi. Ben de odayı toplayıp, Miranı bekledim. Miran çıktığında aşağı indik.
