Doğa, büyülenmiş bir şekilde içine girdiği stadı inceliyordu. Burası deniz manzarası, siyah beyaz renkleri ve koca alanıyla muhteşem bir yerdi.
Futbola pek fazla ilgisi yoktu. Babası tuttuğu için Beşiktaş'ı destekliyordu. Tanıdığı sadece 3-4 topçu vardı. Rafa, Immobile, Mert Günok, Semih gibi.
Yaşı Semih ile aynıydı. Bugün de Semih için buradalardı. Daha doğrusu, dizi çekimiydi. Konuk oyuncu da Semih olacaktı.
Okuduğu bölüm olan Radyo Televizyon kategorisinde, bugün stajyer öğrenci oydu. Hem set arkasını iyice öğrenecek, hem getir götür yapacak, hem de figüran rolde oynayacaktı. Yanındaki en büyük destekçisi sınıf arkadaşı Sıla ile.
Dizinin başrol oyuncuları makyajları için karavana alındığı esnada, siyah araba Doğa ve Sıla'nın yanında durdu. Bu, bu stada alışkın, burada bir sürü gol atmış Semih'ti.
Semih arabadan iner inmez, kızlara yakın olduğu için onlara döndü.
"Pardon, ben şimdi ne yapmalıyım?"
"Siz şuraya geçin, makyaj saç falan yapılacak. Sonra stada tekrar girersiniz. "
Semih teşekkür etti ve gülümseyerek Doğa'nın gösterdiği yere doğru ilerledi. Sıla ise Semih gittikten sonra sırıttı.
"Vay vay vay be!"
"Ne vay vay kızım? "
"Az önceSemih Kılıçsoy ile konuştun. "
"Ee? Bir Merih Demiral değil. "
"Çok seviyorsan tanıştırayım. " Semih, yandan çıka geldiğinde Doğa'nın saniyesinde yanakları kızardı.
"Beni yanlış anlamayın, sizin de destekçinizim. "
"Hayır yanlış anlamam, Doğa." Genç kız adını yaka kartından öğrendiğini fark ettiği esnada Semih'in sahnesi gelmişti. Doğa ve Sıla da kameranın biraz arkasına geçtiler.
Başrol oyuncuları, çocuk karakteri bu stada ziyarete getirmişlerdi. Çocuğun en sevdiği futbolcu Semih de, erkek başrolün küçük çocuğa sürprizi olacaktı.
Kamera açısı onu gösterene kadar, yani sahnesi geldiği saliseye kadar Semih gergince etrafa bakıyordu. Doğa ile bir anlığına göz göze geldiklerinde Doğa eliyle sakin ol işareti yaptı. Semih de gülümsedi ve genç kızı dinlemeye çalıştı.
"Hoş geldin yavru kartal. " Doğa kıkırdadı, kıkırdamak da değil aslında. Öyle olsa ekiptekiler susması için bakış atmazdı.
"Adın ne senin yavru kartal?" Doğa gülüyor.
"Gel bakalım yavru kartal. " Bir kıkırtı daha.
"Ama yavru kartalın üstü ıslanmış. " Yine aynı gülüş.
Yönetmen kestik deyip biraz mola verdiklerinde, Doğa az önceki anları hatırlayıp şimdi daha rahat gülüyordu. Olay Semih'in cringe ya da salak olması değildi. Aksine şapşal ve tatlıydı, bu da Doğa'nın tıpkı diğer Semih hayranı kızlar gibi hoşuna gitmişti. Tabii yanına çatık kaşlarıyla gelen Semih'i görünce ciddiye bağlaması 5 saniye sürdü.
"Oyuncuyum gibi bir iddiam yok ama bu kadar gülüncek kadar kötü müydüm?" dedi masum masum. Sıla yanlarından gülümseyip ayrıldı.
"Hayır, Semih.. Beni yanliş anlama. Oyunculuktan değil, aksine tatlıydı. O yüzden yani. "
Semih'in az önceki kırgın ve kızgın hali tatlı olduğunu duyduktan sonra saniyesinde yok olmuştu resmen.
Semih kıza bakıp gülümsedi, Doğa da derin bir nefes verdi ve yönetmenin Semih'i çağırmasıyla oraya baktı. Semih ise kafasıyla onay verip tekrardan kıza döndü.
"Şu çekim bir bitsin, o zaman geleceğim hanımefendi."
"Beklerim Semih Bey. " diyerek güldü Doğa. O ne kadar öylesine demiş olsa da Semih çok ciddiydi. Peşini bırakmazdı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
...
ay canım sıkıldı yazdım, burayı özledim. yks çalışmalarım hızla devam etmekte. bugünkü galibiyete özel yıllık ziyaretimi yapmak istedim.
