Baskın ve yaralı Regulus

75 4 3
                                    

2 gün sonra Baskın günü malfoy malikanesi toplantı salonu

"Herkes hazır değil mi?"

"Evet lordum."

"O zaman hazırız, herkes tetikte olsun tek hatanızda ölürsünüz."

Bunu dedikten sonra kalkıp gitti. Ben ve ölüm yiyenler masada oturuyorduk. Bazıları sohbet ediyordu. Bazıları yemek yiyordu. Severus'sa yanımdaydı. Ona bakıp gülümsedim oda bana gülümsedi. Elini bacağıma koydu ve okşamaya başladı. Ona şaşkın gözlerle baktım ve suyumdan bir yudum aldım. Eli daha yukarı doğru gidiyordu. Bunu yaparken yüzünde muzip bir gülümseme vardı. Biraz oynamasına izin vericektim çünkü benimde buna ihtiyacım vardı. Elini yukarı gitti ve bacaklarımın arasına girdi. Kızlığımı okşamaya başladı. İnlememek zordu. Baş parmağını yavaşça içime soktu. Bunu hızlı ve bir anda yapmak istediğini biliyordum ama fazla ses çıkardı. Oda bunu biliyordu. Ağzımdan sadece onun duyabileceği bir inleme çıktı. O bundan zevk almış gibi parmağını dahada hızlandırdı ve ikinci parmağınıda içime soktu. Boşalmak üzereydim ama severus bir anda parmağını çekti ve bir peçeteye sildi. Boş gözlerle ona baktım ama o cevap vermedi. Ben bunu ona ödetmezsem benim adımda Helen değil.

"Öyle olsun."

Ayağa kalktım ve odama gittim. Sırf bu Baskın için Bakanlık kontrolünde olmayan bir asa almak için Knockturn Yoluna girmiştim. Orada güzel bir kıyafet buldum ve onuda aldım. Saçımı at kuyruğu yapıp kıyafeti giydim.

 Saçımı at kuyruğu yapıp kıyafeti giydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*************
Saat neredeyse 10 olmuştu. Ben ve çoğu ölüm yiyen toplantı salonundaydık.

"Herkes umarım hazırdır. Çünkü ben emir vermeden ortaya çıkanı yoldaşlığa bırakmam kendim bizzat öldürürüm. Anlaşıldı!?"

"Evet leydim."

"Güzel şimdi yerlerinize geçin."

Herkes saklandı ve bizde beklemeye başladık. Yaklaşık yarım saat sonra büyük bir patlama oldu ve yoldaşlık üyeleri içeri girdi. Onlar toplantı salonuna girer girmez ortaya çıktım ve tabiki benimle birlikte diğer ölüm yiyenler. Salonda moddy,Sirius,remus,Harry,hermione,Ron,Arthur ve birkaç daha bilmediğim yoldaşlık üyesi vardı. Önüme ilk çıkan kişiye -hermione- büyü fırlattım.

"Avises!"

"Absorbe proteus!"

"İyi hazırlanmışsın granger! Aqua erecto!"

Granger koruma büyüsü yaparak büyümü engelledi.

"Sen bu değildin! Vicdanın nerde!?"

"Malesef o adam bitirdi! Boxposio!"

Granger büyümü atlattı ve başka bir tarafa koştu. Gözümü dolaştırırken 3 kişi ile aynı anda düello yapan moddy'i gördüm. Hemen yanına koştum ve tek başıma düello etmeye başladım.

"Hain! Dawod!"

"Cave inmicium! Büyülerinle konuş moddy!"

"Peki! Carpe portus!"

Protego!"

Avada kadavralar ve saldırı büyüleri havada uçuşuyordu. Çoğu yoldaşlık üyesi ölmüştü.

Emir verdiğim ölüm yiyen ginny'i zindandan getirdi. Hemen onu aldım ve hançerimi boynuna dayadım.

"DURUN!"

Herkes bana bakmıştı.

"ELVEDA GİNNY WEASLY!" hançerle boynunu kestim. Yoldaşlık büyü savurmaya devam etti ama çok kayıp vermişlerdi. Geri çekilme kararı aldılar.

"Geri çekilin!"

"Duxapillia!" Sirius'u uğurlamadan gitmek istememiştim.

"Burubors lokomo-!" Dediğim anda

Arkadan biri gelip ağzımı kapattı ve elimden asamı aldı. Yoldaşlık buhar olup gitmişti. Elinden kurtuldum ama nafile. Hepsi gitmişti. Yere çöktüm.

"KAHRETSİN! YAPABİLİRDİM! YAPABİLİRDİM!"

"hayır yapamazdın!"

"Herşeyi mahvettin severus! Neden işime karıştın! KAHRETSİN!!" (Burda helenin delirmesinin sebebi bu büyü büyük odak gösterir ve sadece çok güçlü büyücüler yapabilir eğer başarısız olur ölür)

"Hadi kalk yerden!" Kollarımdan tuttu ve beni kaldırmaya çalıştı.

"Dokunma bana!"

Odama gittim ve kendimi yatağa bıraktım. Çok yorulmuştum. Ben yatarken kapım çalındı.

"Gir!"

İçeri bell girdi.

"Kayıpları tespit ettik. Yoldaşlıktan 58 ölü var bizden sadece 12 tane ve yoldaşlık üyelerinden 23 kişiyi esir aldık. Hermione granger." ve tanımadığım isimler saydı taki son isme kadar.

"Ve regulus black."

"Ne!? Çabuk çıkarın onu! Çabuk!"

Zindanlara koşmaya başladım. Zindanlara indim ama çok büyüktü.

"Nerde!?"

"13. Zindanda."

Hemen 13. Zindana koştum. Regulus yerde oturuyordu. Yüzü kan içindeydi. Hemen kapıyı açtım ve yanına çöktüm.

"Özür dilerim! Özür dilerim! Bilmiyordum! Bilmiyordum!"

"Öhöö sakin ol Helen.... Ben iyiyim."

"Nasıl iyisin!? Benim suçum! Doktor nerde kaldı!?"

"Gerek yok öhö öhöö!"

Doktor hızlıca içeri girdi ve regulus'a baktı.

"Yukarı çıkarılmalı burda müdahale edemem."

"Çabuk."

****************

Regulus benim yatağımda yatıyordu. Bende yanındaki sandalyede başını okşuyordum. Doktor işini bitirdi ve bana döndü.

"Neyseki hayatı tehlikesi yok. Fakat dinlenmesi lazım. Birkaç iksir içirdim. Masadaki iksirlerde günde 1 defa içmesi lazım. Ayrıca şu merhemi her gün karnındaki kesiğe sürün."

"Tamam çıkabilirsin."

Doktor başıyla onaylayıp çıktı. Regulus'un anlını öptüm.

"Reggie... Sana bunu kim yaptıysa kendi ellerimle öldürücem. Sana söz birdaha kimse sana zarar veremeyecek.."

Elini alıp öptüm. Her tarafı yara bere içindeydi. Ağlamaktan bir hal olmuştum. Gerçi umrumda bile değildi. Regulus iyileşsin yeterdi. Ben onu izlerken regulus yavaşça gözünü açtı...

**********************

Selaaammm biraz sıkıntılı bir durumdayım kardeşimin tabletinden yazdım bu bölümü neden çünkü telefonum bozuldu ayrıca onlarında haberi yok o yüzden çok aktif olamam ama arada bölüm atmaya calisicam öpüldünüz!

hayat karmaşası (severus snape~ Devam Ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin