Cengiz

953 119 44
                                    

-Selamlar, içerisi şampiyonlar ligi gibi bugün-

Evet belkide Cengiz beni anlardı.

Şu an uzaktan gelişimi hayretler içinde izleyen çocuk beni anlardı.

Belkide anlayamazdı, belki kimse beni anlayamazdı.

Adımlarımı hızlandırdım, yanına hızlı ulaşmak değildi amacım. Kusmaktı.

Bankta oturmuş aynı bakışları koruyan gence baktım bir süre. Yanına geldiğimde oturdum yavaşça.

"Dinliyorum başkan." Demişti oturuşunu düzeltirken.

"Şimdi sana bahsedeceğim olayın, ne olduğunu bilmiyorum ve senden yardım istiyorum." Heyecandan saçmalamak üzereydim, cümleleri toparlayamıyordum.

"Evet?"

"İzel ile arada bir sohbetlerimiz oluyordu, ve düşmanca olmuyordu. Beni kavgalardan uzaklaştırmış hatta ağladığım gece bana sarılmış gibi birkaç olaylar yaşamıştık onunla." Cümlem bitmeye yakın Cengiz'in gözleri kocaman olmaya başlamıştı.

"Ne?" Ağzından çıkan feryadı görmezden gelerek devam ettim.

"Yakın zamanda, bana bir serzenişte bulundu-.." dedim duraksayarak. Burası en zor kısımdı.

"-..bana, ona öyle bakmamamı, ona savunmasız gözükmememi aksi halde düşmanlığın kesileceğinden ateşini harlayacağımdan bahsetti." Diyerek durdum.

Ayağa kalkan Cengiz "Hassiktir!" Diye bağırınca bende ayağa kalkarak onu banka oturttum.

"Şşt! Sakin ol." Dedim omzundan tutarken.

"Tamam ta-... ee?" Derken epey meraklıydı.

"Ben ne demek istediğini anlayamadım, neden bana böyle şeyler dedi Cengiz. İnan bana nasıl davranacağım nasıl duracağım onu bile bilmiyorum. Artık kendimi kasıyorum." Dedim derin bir nefes verirken.

Zordu.

Cengiz ağzını kapatıp yarım bir şekilde gülümsemişti.

"Bu kız sana yanıyor Çakır!" Dediğinde hızlıca elimi ağzına götürdüm.

"Cengiz! Ne diyorsun sen! Tövbe tövbe." Diyerek etrafa bakmaya başladım, neyse ki kimse yoktu.

Kalbime iniyordu az kalsın.

Elimin hala ağzında olmasını fırsat bilerek "Sessiz konuş." Dedim ve çektim elimi.

Cengiz gülüyordu, "Çakırcım, başka sonuç yok." Sessiz bir şekilde söylediği cümle üzerine tekrardan etrafa bakarak ona doğru eğildim.

"Böyle bir şeyin ihtimali yok, ne çevremizde görülmüş ne de duyulmuş. İnsan kendi cinsini sevebilir mi Cengiz?" Dedim sitemle.

"Valla ilk ilişki sizinki olmaz, inan bana oldukça var." Derken rahattı Cengiz.

Gözlerim açıkken "Sen nereden biliyorsun?" Demiştim merakla.

"Çünkü bende eşcinselim." Dediğinde gözlerim ne kadar açılacaksa o kadar açılmıştı.

"Eş ney? İnanmıyorum neden daha önce söylemedin." Dedim üzülerek, tek başına nasıl devam ettirebilmişti hiç birimiz anlayamamıştık.

Cengiz bu sefer acı içinde gülmüştü. "Kime nasıl söyleyecektim ki be Çakır?" Dediğinde hak vermiştim. Sonra devam etmesiyle gözlerimi gözlerine çıkardım.

"Eşcinsel, kendi cinsinden hoşlanana diyiliyor. Okulda tam iki tane var ikiside erkek, ve bu olay Osmanlıda oğlancılık olarak geçer. Orhan  Gazi zamanında başladığı söyleniyor. Yani ilk o değil, sonda o değil Çakır." Dediğinde duyduklarımı hazmetmeye çalışıyordum.

ÇAKIR (GxG)(Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin