NASIL BAKIYORUM?

47.5K 2.1K 111
                                    

Gel etme nazlı güneşSensin gönlüme eşBeni biraz anlasana

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gel etme nazlı güneş
Sensin gönlüme eş
Beni biraz anlasana....

Bir kaç gün sonra...


Berzanla sırt- sırta uzanmıştık yatakta. İkimizde dakikalardır kıpırdamadan sessizce önümüzdeki duvarı izliyorduk.

Son birkaç gündür, özellikle son meseleden sonra garip gir soğukluk girmişti aramıza. Tabi bu olayda Harunun sevgilisinin bu eve taşınması da vardı.

Gümüş hanım o günün sabahı uzaklaşmak adına bir aylık hac ziyaretine gitmiş, dönünce konuşacağız bahanesiyle uzatmıştı arayı.

Berzanın bu işe koyduğu tepkiyi görmüş, biricik oğlunu kaybetmemek için sözde yorulmuşluk adıyla ansızın çekip gitmişti. Tabi Berzan atamazdı onu evden , böyle bir hakkı kesinlikle yoktu.
İşin doğru tarafı onların evden gitmesini isteyende yoktu.

Benim derdimin ne olduğunu yanımda uzanan adam biliyordu sadece. İyi kötü benim abim,iyi kötü onların kardeşi.Belki de benim kalbim fazla yumuşak bilmiyorum ama bu işin peşini bırakmak niyetim yoktu. Gümüş hanımın adaletsiz davranışlarına katlanmak zorunda kalmak ağrıma gidiyor.

"Yarın ilk iş haber vereceğim" diye bozdu nihayet karanlık oda da süren sessizliği. "Bulup getirsinler onları"

Kaşlarım çatılırken yavaşça yanıma uzanan adama çevirdim yönümü. Onun bedeni çoktan bana doğru dönmüş, gözleri beni bulmuştu.

" Abimleri mi ?"

" Evet"

" Eve mi getireceksin?"

" Hayır Güneş" dedi yavaş tonda itiraz ederek." Burada yaşamaları kolay değil ikisinin "

" O zaman?"

" İnci eve dönecek,Oktay için başka şey düşünürüz"

" Annen gelince ne olacak peki ?"

Gözlerini yüzümün her zerresinde gezindirirken fısıldar gibi konuşuyordu. Sebepsizce bende ona ayak uyduruyordum,bana baktığı gibi bende onu inceliyordum.

" Kabul etmekten başka çaresi yok"

" Gelince mi söyleyeceksin o zaman?"

Başını aşağı yukarı aheste aheste sallarken kendimi içten içe iç çekerken buldum.
Yüzünün her zerresi özenle işlenmiş gibiydi. Yakışıklı olduğunu biliyordum ama yakından bu kadar iyi olduğunu bilmiyordum. Belki de görmüyordum.
Adem elmasının haraketlenmesinden benimle aynı tepkide olduğunu hissettiğimden hafif bir gülümseme yayıldı yüzüme.

" Harun peki?"

" Sence karışma hakkı var mı artık?"

Doğru söylüyordu. Bu yaptıklarından sonra en ufak söz hakkı yoktu meselede.

DELİ AĞA'NIN GELİNİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin