Küçük yaştan Eroğlu konağında yaşayan Güneşin tek hayali Harun Eroğlu olmuştur yıllarca. Bir gün kader onun yüzüne güler ve bu hayalini gerçek kılar. Eroğlu konağına gelin gider...Ama her şey hayalettiği gibi değildir.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Berzan& Güneş
Dona kalmıştım öylece. Duyduklarımın gerçek olup olmadığını anlamak için ne Berzan ne ben birkaç saniye kıpırdamadık olduğumuz yerden. Berzanın tepkisini görmesemde benim gözlerim benden izinsiz büyümüş,büyümekle kalmamış dolmuştu aynı zamanda.
" Yavaş konuş biraz annem duyacak" dedi Harun bizi farketmeden önündeki sarışın kadına dönerek. Sinirli ama yavaş çıkan sesinin solanda yankılandığından habersizdi. Lakin kadın önündeki adama aldırmadan daha yüksek sesle konuşuyor, Harun zorladıkça kendini geri çekerek bağırıyordu.
" Duyacak zaten ! Ben buraya boşuna gelmedim. Herkese duyurmak için geldim"
" Canan lütfen bak-"
" Harun!"
Nihayet bozdu sessizliğini Berzan. Ben olduğum yerde öylece kala kalmışken elini arabanın tekerlerine koyarak merdivenlerde tartışan ikiliye doğru sürmeye başladı. Transdan çıkmış gibiydim. Kıpırdayamıyordum hala.
Harunun korkudan büyüyen gözleri Barzanın sesini duyunca mümkünmüş gibi daha fazla büyüdü.
" Noluyor burada?"
Sorduğu soruya sessiz kalan Harunun yerine Canan hiç çekinmeden cevap verdi.
" Berzan abi-" diye başladı merdivenleri koşarak aşağı inerken. "Ne duyduysan hepsi doğru"
Yanağıma siccim-siccim akan yaşlarımı elimin tersiyle silip burnumu çekerek bir kaç adım attım onlara doğru.
" Beni evden göndermeye çalışıyor...Duymasını istemiyor kimsenin bu gerçeği"
Canan ağlarken Harun olduğu yerde dona kalmıştı. Gözleri sadece Berzanın üzerinde gezinirken, Berzan sessizdi.
" Harun?" Diye başladı en son en sert ses tonuyla."Gerçek mi bu ?"
" Abi-"
" Gerçek mi ?"
Yükselen sesine bir süre sessiz kalsada cevapsız kalmadı. Derin bir iç çekerek başını aşağı yukarı aheste aheste salladı. "Gerçek abi"
Acıyan kalbimin her saniye şiddetlenen sancısı gözlerime yansıyordu akıp giden her saniyede. Akan yaşlarımın önünde duramayacak kadar güçsüzdüm, sessizce izleyecek kadar da çaresiz...
Kimsenin bana baktığı yoktu. Ben dahil olmakla tüm gözler suçunu kabullenmiş olan Harunun üzerindeydi.
" Uzun zamandır bildiği halde beni hep geçiştirmeye çalışıyor...Defalarca annemlerle konuşacağım demesine rağmen yaptığı tek şey benden kaçmak sadece...Şirkete falan geldiğide yoktu. En sonundaki aldım yolu elime ben geldim" diyip yaşlı gözlerini bana çevirerek devam etti. "Hatta yolu bana Güneş tarif etmişti"