Yazardan...
Berzan ve Güneş sonkez el-ele konağın önüne geldiklerinde bu sefer ikisininde yüzünde zerre kadar düşünce yoktu.
Aradan geçen günler bu iki insanı sadece yakınlaştırmamış daha mantıklı düşünmek için zaman tanımıştı.
Güneşin bencilliği bu sefer kendisi için değildi. Ya ailesini koruyacaktı ya da Berzanın kendisini bu aileye yem etmesine izin verecekti.
Çünkü artık o cılız ve yorgun düşmüş bedeni pes etmişti. Yıllardır bu evde yaşadığı tramvaları kızına yaşatmayacak kadar olgundu ama.
Gümüşün hayatında artık zerre kadar yer kaplamasını istemeyen kadın sadece evden değil herşeyden vazgeçmesini istiyordu Berzanın.
Annesiyle görüşmesine karışamazdı elbet ama onu ailesinin içine getirmesine izin vermeyecekti.
İyi kalpli olmak kötü insanların gözünde eziklikse Güneş oyunu kurallarına göre oynayacaktı bundan sonra.
Madem bu evde sadece orman kanunları geçiyordu,o zaman kendini aslan zanneden birini gözünde gerçek dişi aslanın kim olduğunu gösterecekti."Beni bu şehirden tiksindiren herkesten nefret ediyorum" diye başladı Güneş büyük konağın kapısına doğru adımlarken.
Çatık ve kararlı bakışlarıyla dik-dik yürüyen Berzan gözleriyle onayladı onu.
Sadece huzurlu bir aile ortamı yaratmak isteyen adamın burnundan getirmişti annesi herşeyi.
Artık onu bırakıp gideceği için zerre kadar sızlamıyordu vicdanı.Kötü kalbiyle karşısında olan iyi insanlarıda kendine benzetmişti Gümüş hanım.
Sırf o hizmetçi kızını oğluna layık görmüyor diye atmadığı takla kalmamış,hatta kara büyülerle bile uğraşmaya başlamıştı.
Lakin bu iki insanın birbirlerine duydukları o derin bağın önüne geçemezdi hiçbir şey.
Allah onların kaderini yıllar önceden yazmış ve gökyüzünde nikahlarını kıymıştı."Az kaldı birtanem" dedi Berzan sevdiğinin elini biraz daha sıkarak. "Son bir yüzleşme...Sonra arkamıza bile bakmadan gideceğiz"
Arkalarına bile bakmadan gideceklerdi günahlarıyla kirlettikleri bu ucuz konaktan...bu topraklardan.
Berzan Güneşin elini bırakmadan diğer eliyle kapıyı çaldığında Gümüş hanım odasında oturmuş Canan ve Harunun kavgasını dinliyordu.
Öyle bir yüksek sesle bağırıyorlardı ki , kapı sesini Güneşin annesi dışında kimse duymamıştı.
Harun artık onu canından bezdiren karısına bağırırken Gümüşün yüzündeki o mutluluk önündeki dolabın aynasına yansıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELİ AĞA'NIN GELİNİ (Tamamlandı)
RomanceKüçük yaştan Eroğlu konağında yaşayan Güneşin tek hayali Harun Eroğlu olmuştur yıllarca. Bir gün kader onun yüzüne güler ve bu hayalini gerçek kılar. Eroğlu konağına gelin gider...Ama her şey hayalettiği gibi değildir.