Küçük yaştan Eroğlu konağında yaşayan Güneşin tek hayali Harun Eroğlu olmuştur yıllarca. Bir gün kader onun yüzüne güler ve bu hayalini gerçek kılar. Eroğlu konağına gelin gider...Ama her şey hayalettiği gibi değildir.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm şarkısı: Ayşegül Aldinç&Gökhan Türkmen Durum Leyla
🌷
Tam tamına iki buçuk saat süren konuşma nihayet bitmişti. Berzan mükemmel manipule etme yeteneği sayesinde adamı tamamen kendi tarafına çekmişti. Onunla beraber yapacakları işler hem büyük hem fazlasıyla karlı olacaktı. Bu durumdan hoşnut olan Berzan konuşmadan çıktığında bu kadar yorulmasına rağmen bozmadı yüzündeki hoş tebessümü. Günlerdir bu gerçekleştireceği toplantı üzerine düşünüp duruyordu. O adam öyle kolay yolan gelen biri olmasada başarmıştı. Bunun yanı sıra sonradan konuşmaya katılan iki iş adamınıda razı salmıştı.
Göğsünü derince içine çekip masanın üzerinde olan telefonunu aldı eline. Kaç saat geçmesine rağmen Güneşinden ses seda yoktu hala. Normalde ya mesaj atmsını ya da içeri gelip bir köşede sessizce oturacağını düşündü. Bunca zaman gelmemesi annesiyle sıkı bir muhabbet daldığından olsa gerek.
O yüzden eline aldığı telefonu tekrar kapatarak cebine koydu. Rahatsız etmeye gerek yoktu o zaman. Güneş söylemesede aralarında bir sorun olduğunu hissediyordu. Ve bunda kendi payı olduğunuda biliyordu.
Son kez masanın üzerinde unuttuğu bir şey olup olmadığına bakınıp fazla beklemeden arabanın tekerleklerinden tutunarak kapıya doğru gitti. Dün gece karısı yüzünden uyuyamamıştı , sabahta toplantı için erken kalkmıştı. Hazır ortalık sakinken biraz kestirmek kendini daha iyi hissetmesine sebep olacaktı. Sonra da doktor falan derken akşam olurdu.
Dün geceden sonra akşamlarda tehlikeli hal almaya başlamıştı artık. Durumun sinir bozucu aynı zamanda can sıkıcı olduğunun farkında olsada kendi kararları ile ilerlemek istiyordu.
Anlıyordu Güneşi ama aynı zamanda da anlamıyordu. Bu kadar kısa sürede böylesine yaklaşma istediğini anlamasada , karısı olduğu gerçeğini anlıyordu.
Ne olursa olsun bunu kocasından talep etmesi en büyük hakkıydı onun. Berzan elbette istiyordu bu teklife karşı gelmemek ama olurda ömrünün sonuna kadar sakat kalırsa yanında esir etmek istemiyordu Güneşini.
Seviyordu o kızı. Canından çok seviyordu hemde. Zaten sevdiği için böyle bir adım atmaktan kaçınıyordu.
İnsan oğlu gerçekten nankör bir varlıktı. Çocuklarını okutan ,işsizlere iş veren , yetimlerin karnını doyuran adamın sırf zamansız bir kaza yüzünden silmişlerdi yaptığı tüm iyiliklerini. Düşünmek istemiyordu ama durum böyleydi maalesef. Böylesine karanlık bir bataklıkta çırpınırken neden kendine çeksin ki onu da.
Hayatına Güneş gelmeden önce kurtuluş yolunun sadece ölmek olduğunu düşünen adam , şimdi sırf o kız için umudu olmamasına rağmen o ışıklı yola varmak istiyordu.
