Ferda odasında çalışırken odanın kapısı çalar
FERDA: Gel (içeriye Beliz girer) Beliz
BELİZ: Baktım sen bana gelmiyorsun dedim ben gidim bizim delinin yanına (gülerek)
FERDA: (Ferda da güler) Valla ne desen haklısın özür dilerim
BELİZ: Bir daha özür dilerim dersen kovarım seni (gülerek)
FERDA: Tehdit mi ediliyorum şu an (gülerek)
BELİZ: Bilemem artık (koltuğa oturur) ne yapıyorsun
FERDA: Kanser hastası bir hastam var test sonuçları gelmişti ona bakıyordum
BELİZ: Nedir son durum
FERDA: Riskli bir ameliyat, ama zaten her ameliyatımız riskli değil mi Beliz
BELİZ: Kesinlikle, ne yapacaksın peki
FERDA: Sonucu her ne olursa olsun Beliz ben bu ameliyatı yapacağım. Bazı yerlerde risk almamız gerekiyor Beliz.
BELİZ: Onu bunu bırak da Ali ne yapıyor
FERDA: (derin bir iç çeker) Ne yapsın boş vakti olmuyor ki çocuğun. Aynı evin içinde kardeşime hasret kaldım ya
BELİZ: Bir ara bakalım ne yapıyor
FERDA: Açacağına pek ihtimal vermiyorum ama deniyelim (Ferda telefondan Ali'yi arar telefon çalar çalar ama kimse açmaz, Ferda ikinci kez de arar ama yine açan olmaz) açmadığına göre operasyonda
BELİZ: Sıkma canını ya o görünce mutlaka arar seni
FERDA: Ne deyim ki Beliz çok özlüyorum onu birlikte dışarı çıkıp vakit bile geçiremiyoruz. Vücudunda kaç tane kurşun izi yara izi var sayısını unuttum artık. Kaç defa vurulduğu haberini aldım. Ben her gün ölmeden ölüyorum Beliz (gözleri dolmuştur)
BELİZ: (oturduğu yerden kalkıp Ferda'nın yanına gelir ve sarılır) Şşş yapma böyle, ben adım kadar eminim ki bunların telafisi olacak. Ali'nin seni ne kadar çok sevdiğini ben kendi gözlerimle gördüm Ferda, senin tırnağına zarar gelse Ali'nin canı yanar ben bunu Ali'de gördüm
FERDA: (ağlayarak) Ben onu çok seviyorum Beliz, gerçekten çok seviyorum
BELİZ: Biliyorum canım biliyorum (Ferda'nın kafasını dağıtmak için) Hadi gel kantine inelim biraz kız kıza konuşuruz seninle. Belki sana birini bulurum (gülerek)
FERDA: (ağlamayla karışık güler) Ali sence izin verir mi buna Beliz. Bana ne denli bağlı olduğunu görüyorsunuz. Bu denli güçlü olmasının sebebi ailesi ama en başta ben varım. Ali her sorunu olduğu zaman önce bana koşardı birlikte çözüm yolu arardık, üzüldüğü zaman beraber üzülür, ağladığı zaman beraber ağlar, güldüğü zaman birlikte gülerdik. Küçükken bile oyunlar oynarken bilerek bana yenilirdi sırf ben mutlu olayım diye. İşte ben böyle bir insanın ablasıyım Beliz. O günleri o kadar çok arıyorum ki. Dışarı karşı mutlu görünüyorum ama içime attığım o kadar çok şey var ki dayanamıyorum artık
BELİZ: Kızacam artık Ferda sohbet edelim diye geldim duygusala bağladık iyice
FERDA: (derin bir nefes alır) En azından dertleşmek iyi geldi Beliz. Ne zamandır bunun yüküyle yaşıyordum teşekkür ederim
BELİZ: Beni de ağlatacaksın ya, hadi gel hava alalım biraz
FerBel Ferda'nın odasından çıkıp hastanenin önüne gelirler, hava soğuk olduğu için üzerlerine kabanlarını da almışlardır. Temiz hava Ferda'ya çok iyi gelmiştir
BELİZ: Daha iyi misin
FERDA: Teşekkür ederim Beliz iyi ki varsın
BELİZ: (elini Ferda'nın omzuna koyar) Sende iyi ki varsın Ferdacım (o sırada yanlarına Ferman gelir)
FERMAN: Beliz
BELİZ: Ne var Ferman
FERMAN: Biraz konuşalım mı
FERDA: Beliz ben içerdeyim
BELİZ: (Ferda gideceği sırada Beliz izin vermez) Dur Ferda senden gizlim saklım yok, ne söyleyecekse burda söylesin
FERMAN: Daha ne kadar böyle devam edecek Beliz, biz evli değil miyiz seninle
BELİZ: "Evli"!!! Senin için basit bir kelimeden ibaret olabilir Ferman. Sen Adil hocaya dua et, o olmasaydı araya gitmeseydi çoktan evliliği bitirmiştim seninle. Sadece Leyla'nın hatrına sana katlanıyorum. Yıldönümümüzde kızımızla, bak burda altını çizerek söylüyorum "kızımızla" seni beklerken sen geceyi başka kadınların koynunda geçirdin
FERMAN: Beliz kaç defa şöyleceğim ben suçsuzum diye. Anlamıyor musun Beliz bizi ayırmaya çalışıyorlar
BELİZ: Ben göreceğimi gördüm duyacağımı duydum Ferman. Eskisi gibi olur muyuz ona da pek ihtimal vermiyorum. Ferda hadi
Ferda ve Beliz birlikte hastaneye girerler, arkalarında ise gözleri yaşlı bir Ferman bırakmışlardır... Helikopter alana iniş yapmıştır, timi bıraktıktan sonra tekrar havalanarak karargaha doğru yola çıkar.
ALİ: Pençe timi çevre güvenliği (tim güvenliği sağlarken Ali Mustafa'yı yanına çağırır) Mustafa harita
MUSTAFA: (harita ile birlikte gelir) Komutanım
ALİ: Karakola ne kadar uzaklıktayız Mustafa
MUSTAFA: Komutanım kestirme bir yol biliyorum, 2 saat içinde karakola varırız
ALİ: Terör unsurları ile karşılaşma ihtimalimiz
MUSTAFA: O yol üzerinde pek aktif değiller komutanım pek faaliyetleri yok, ordan sadece köylüler geçer
ALİ: O zaman güzergahımız belli
MUSTAFA: Emredersiniz komutanım
ALİ: Pençe timi gidiyoruz
Tim Mustafa'nın önderliğinde kestirme yoldan giderler. Mustafa'nın da dediği gibi sadece köylüler kullanıyordu bu yolu. Gerçekten de 2 saat sonra karakola varmışlardır birlikte içeriye girerler o esnada bazı sesler duyarlar sesin geldiği yöne doğru gittiklerinde askerlerin eğitim sahasında eğitim aldıklarını görürler. Tim eğitim alan askerleri izlemeye devam ederken yanlarına başka bir asker gelir.
ALİ: Yüzbaşı Vefa
ASKER: (selam verir) Komutanım hoşgeldiniz
ALİ: Hoşbulduk koçum
ASKER: Komutanımız sizi bekliyor komutanım
Pençe timi ve asker birlikte karakoldan içeri girerler, bir odanın önüne gelirler, asker kapıyı çalar içerden gel sesini duyunca Ali ile birlikte içeri girerler, içerde bir general, bir yarbay, bir binbaşı vardır
ALİ: (selam durur) Yüzbaşı Vefa
İZZETTİN: (general) Hoşgeldiniz yüzbaşım
ALİ: Sağolun komutanım
RECEP: (yarbay) Sizden önce haberiniz geldi evlat.
ALİ: Evet komutanım
HALİT: (binbaşı) Peki öneriniz nedir yüzbaşım
ALİ: Komutanım karakola saldıracakları bir gerçek
İZZETTİN: Ya yanılma payın varsa evlat
ALİ: Her ihtimali göz önünde bulundurmak zorundayız komutanım. Bu soysuzlardan her şeytanlık beklenir.
HALİT: Bir planınız var mı yüzbaşım (Ali'nin yüzünde bir gülümseme oluşur)
ENES: Şafak kaç asker
ASKER: 2 ay kaldı komutanım
MUSTAFA: Ooo bir şey kalmamış. Var mı biri
ASKER: Evliyim komutanım, ellerinizden öper 2 yaşında da kızım var
İSMAİL: Hey maşallah. Özlem var mı
ASKER: Olmaz mı komutanım. Her gün konuşuyoruz ama yetmiyor komutanım, telefonla konuşmak farklı yüz yüze olmak farklıdır komutanım
AHMET: Az kalmış az, sana bir şey olmasın sen sağ salim askerliğini bitir yeter. Hanımın da bunu ister zaten
ASKER: Çok korkuyor bir şey olacak diye
MUSTAFA: Korkmakta haklıdır
ASKER: Doğal olarak
Tim askerle sohbete devam eder.
ALİ: Onlara istediklerini vereceğiz komutanım
RECEP: Yüzbaşım ne dediğinizin farkında mısınız
ALİ: Komutanım bunların niyeti bizi gafil avlamak değil mi. Bu saldırıdan bizim haberimiz yok, onlara istediklerini vereceğiz. Bunlar sayılarının fazlalığına güveniyor ama biz o güveni yerle bir edeceğiz komutanım. Burayı vurmak mı istiyorlar, gelsinler komutanım gelsinler, evelallah düşmana geçit vermeyiz. Geldiklerine bin pişman olacaklar. Bir planım var komutanım
İZZETTİN: Nedir yüzbaşım
ALİ: Komutanım, bunların niyeti burayı vurmak değil mi bizim bu saldırıdan da haberimiz yok. Hiç bir şey olmamış gibi devam edeceğiz. Ben ve timim gizli bir yere mevzileneceğiz, onların hiç beklemediği bir anda hiç beklemedikleri bir yerde vurup tarumar edeceğiz. Bunlar bizi tanıdıklarını düşünüyorlar komutanım ama büyük ölçüde yanılıyorlar. Biz Türk silahlı kuvvetleriyiz komutanım, bizim al bayrağımız var bunlar ise sadece bir paçavraya bayrak diyorlar. Bizim uğruna ölebileceğimiz "Vatan"ımız var komutanım. Türk olmak zordur komutanım çünkü dünya ile savaşırsın ama türk olmamak daha zordur çünkü Türkler ile savaşırsınız. Ben bu vatan toprağını bu soysuzlara yar etmem komutanım
Orada ki komutanların hepsi de Ali'ye gurur dolu gözlerle bakar. Bu yaşta vatanına milletine bu denli bağlı olmak herkesin harcı değildir. General oturduğu yerden kalkıp Ali'nin karşısına gelir ve Ali'yi alnından öper
İZZETTİN: Bu vatanın sizin gibi evlatları, askerleri olduğu sürece hiç kimse bizim karşımızda duramaz
ALİ: Evelallah komutanım
İZZETTİN: Senin planını uygulayacağız evlat, gelecekleri varsa görecekleri de var bu soysuzların
ALİ: Emredersiniz komutanım
İZZETTİN: Binbaşım hemen hazırlıklar başlasın
HALİT: Emredersiniz komutanım
ALİ: Var mı bir emriniz komutanım
İZZETTİN: Yok evlat
Ali komutanlara selam durduktan sonra odadan çıkar, pençe timi Ali'yi görünce hemen hazır ola geçer
İSMAİL: Komutanım
ALİ: Pençe timi başlıyoruz
TİM: (hepsi aynı anda bağırır) EMREDERSİNİZ KOMUTANIM
ALİ: (askere bakar) Burda size çok iş düşüyor kardeşim, dikkatli olun canınıza da zeval gelmesin kâfidir
ASKER: Emredersiniz komutanım
ALİ: Haydi bismillah
Tim belirlenen yere mevzilenirken diğer askerler plan dahilinde hareket ederler. Her şey normal şekilde devam ediyordu, askerler kendi görevlerini yaparken tim de pusuda bekliyordu
ALİ: Şenliğe hazır mısınız beyler
ENES: Biz her daim hazırız komutanım
ALİ: Murat
MURAT: Partiyi yine dışarıdan izleyeceğim
ALİ: Ara ara mesaj vermeyi unutma
MURAT: Ara ara mı, kendimi sık sık hatırlatırım komutanım
MUSTAFA: Komutanım evlilik ne zaman
ALİ: Ne yapacağın oğlum
MUSTAFA: Sizinle şöyle karşılıklı bir harmandalı oynayalım komutanım çok uzun zamandır oynamıyoruz
AHMET: Bu kadar hevesliysen Mustafa sen evlen senin düğününde harmandalı oynayalım (gülerek)
MUSTAFA: Çok komiksin Ahmet
EFE: Abi siz birbirinizle didişmeden duramıyor musunuz
ALİ: Yok oğlum bunlar didişmeden duramazlar, onların rutini haline gelmiş artık
Tim güle eğlene sohbete devam eder, bir kaç dakika sonra Murat telsizden pençe timine seslenir
MURAT: Komutanım gelenler var
ALİ: Hazır olun beyler, herkes dikkatli olacak kimse kahramanlık yapma derdine düşmeyecek anlaşıldı mı
TİM: (hepsi aynı anda bağırır) EMREDERSİNİZ KOMUTANIM
ALİ: Güzel, Murat
MURAT: Her daim komutanım
ALİ: Eyvallah koçum. Sıramız gelince bir kâbus gibi üstlerine çökeceğiz. Üç gruba bölüneceğiz Enes, Mustafa, Ahmet siz sol kanattan saldıracaksınız. Akif, İsmail ve Mert sağ kanattan, geriye kalanlar benimle birlikte gelecek. Murat sen uzaktan destek vereceksin
MURAT: Emredersiniz komutanım
ALİ: Allah yar ve yardımcımız olsun.
X kişisi sonunda İstanbul'a gelmiştir önce bir lokantaya gidip yemek yer, ondan sonra telefonuna gelen konuma gider. Bir sürelik yolun ardından x kişisi gelmiştir arabayı park ettikten sonra arabadan iner ve depoya girer. İki kişi onu bekliyordu
ERMAN: Sonunda gelebildin
X: Bu yanında ki kim
ERMAN: Amerikalı iş ortağım Komer
X: Bu adama güven olmaz Erman benden söylemesi
KOMER: Nasıl bu kadar emin konuşabilirsiniz, asıl size güvenmek konusunda sorunlar yaşayabiliriz ne de olsa Ali'nin....
X: (x kişisi elini havaya kaldırarak Komer'in sözünü keser) Sakın yapma bunu, bir daha bu konu hakkında konuşursan seni aslanlarıma yem ederim anladın mı beni
KOMER: Erman bir şey söylemeyecek misin
ERMAN: Laflarını şecerek kullan Komer, bu kişi senden benden daha çok o kişiyi öldürmek istiyor. Zaten onun için toplandık burda
X: Anlaşılan taktiğiniz işe yaramamış. Eee Erman ben size dedim onu böyle korkutamazsınız diye. (Kamera Ali'yi gösterirken arka planda x kişisinin sesi verilir) O gözünün gördüğü hiç bir şeyden korkmaz, korkusuzdur, tam bir savaşçıdır. Canını verir yine de esir düşmez, vatan dediği yeri asla terk etmez ucunda ölüm dâhi olsa. Arkada adam bırakmaz, silah onun için namustur, kapalı kutu gibidir, kafası çok farklı çalışır. Bu zamana kadar karşılaştığın düşmanların hiç birine benzemez Ali Vefa. Bir türk koca dünyaya bedeldir Erman. Şimdi, vatanına milletine bu kadar bağlı, bu denli bağlı bir adamı siz neyle nasıl korkutacaksınız Erman.
ERMAN: Herkesin bir zayıf noktası vardır
X: Ali'nin zayıf noktası yok Erman
ERMAN: Sen ne düşünüyorsun peki
X: Önce devletin gözünde onu itibarsızlaştıracağız, önce yakınlarından başlayarak onu yalnız ve güçsüz bırakacağız. Benim Ali'yi tanıdığım kadar siz tanımıyorsunuz, itibara makama mevkiye önem vermez. Tek derdi vatandır.
KOMER: Ali'yi bizden daha iyi tanıdığınızı dile getiriyorsunuz
X: Şüpheniz mi var
KOMER: Evet var,
X: (küçümser şekilde gülümser) İşte siz hep buradan kaybediyorsunuz, karşınızda ki insanı hafife alıyorsunuz. Türkiye'yi hafife alıyorsunuz, Ali Vefa gibi birini hafife alıyorsunuz Komer misin her neysen artık
ERMAN: Peki senin aklında var mı bir şeyler
X: Var Erman var hem de öyle bir şey var ki
KOMER: Ne var aklınızda
X: Ali'ye vurabileceğimiz en büyük darbe vatan hainliği....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"VATAN SAĞOLSUN" (ALNAZ)
ActionAlNaz''ın aşk dolu hikayesini okumaya hazır mısınız 🔥🔥🔥 🔥