Çolak'ın adamları ve pençe timi arasında ki çatışma tüm hızıyla devam ediyordu
ALİ: Çolak
ÇOLAK: Ta kendisi, naber kıvırcık
ALİ: Sen ölmemiş miydin lan
ÇOLAK: Sen beni çok hafife almışsın be kıvırcık, bende seni akıllı biri bilirdim
ALİ: Sen askerimi vurdun ya Çolak, seni yakaladığım zaman bana beni öldür diye yalvaracaksın soysuz herif, sana öyle şeyler yapacağım ki akla hayale gelmeyecek şeyler yapacağım sana
ÇOLAK: Hiç değişmemişsin kıvırcık komutan, hâlâ aynısın bu özgüven nerden geliyor be kıvırcık
MUSTAFA: (durumu gittikçe kötüleşiyord) Ko... Komutanım
ALİ: Aslanım
MUSTAFA: Be...
ALİ: Şşş konuşup da yorma kendini aslanım, daha konuşacak çok zamanımız olacak merak etme
ÇOLAK: Kıvırcık
ALİ: Ne istiyorsun lan şerefsiz
ÇOLAK: Böyle laflar sana hiç yakışmıyor kıvırcık ağzını bozma
ALİ: Ne istediğini söyle lan
ÇOLAK: İstediğim şeyin ne olduğunu gayet iyi biliyorsun kıvırcık söylememe gerek yok
ALİ: (bağırarak konuşur) SÖYLESENE LAN
ÇOLAK: Seni istiyorum kıvırcık komutan seni istiyorum
İSMAİL: (gülerek) Komutanım bu şerefsiz ne diyor ya
ALİ: Sende duydun İsmail beni istiyormuş
İSMAİL: Lan şerefsiz Çolak bak beni iyi dinle (küfür eder) bak tekrar söylüyorum (yine küfür eder) sen kimsin lan bizim komutanımızı alacaksın
ALİ: (gülerek) Lan İsmail Allah seni bildiği gibi yapsın emi ne alem adamsın ya (herkes İsmail'e güler)
ÇOLAK: Askerin durumu nasıl, yalnız kıvırcık kabul et iyi sürpriz yaptım sana
ALİ: ASKERİMİN DURUMUNDAN SANANE LAN
ÇOLAK: Ah kıvırcık ah hiç değişmemişsin be
ALİ: Ahmet telefon (Ahmet telefonu Ali'ye verir Ali ise karargahı arar) Komutanım
ERDEM: Ali helikopter buluşma noktasında sizi bekliyor, nerdesiniz evlat
ALİ: Komutanım pusuya düşürüldük
ERDEM: Evlat sen ne diyorsun
ALİ: Yaralımız var komutanım
ERDEM: Kim
ALİ: Mustafa komutanım
ERDEM: (gözlerini kapatır ve yumruğunu sıkar) Durumu nasıl
ALİ: Hastaneye götürülmesi gerekiyor komutanım ama mevziden çıkamıyoruz
ERDEM: Önerin nedir Ali
ALİ: Hava kuvvetleri ile irtibata geçin komutanım buraya bir taarruz yapılsın
ERDEM: Emin misin Ali
ALİ: Eminim konutanım
ERDEM: Gerekli yerlere irtibata geçeceğim Ali dayanın evlat
ALİ: Şüpheniz olmasın komutanım (görüşme biter) beyler bu soysuzlara günlerini gösterelim
AKİF: Gösterelim komutanım
ALİ: Her mermiye bir leş istiyorum beyler her mermiye bir leş, boşa harcamak yok.
TİM: (hepsi aynı anda bağırır) EMREDERSİNİZ KOMUTANIM
Pençe timi ve terör unsurları arasında ki çatışma devam eder... Burda bunlar olurken Berhayat hastanesinde normal sıradan bir gündü, ya da kimisi için sıradan kimisi için ise korkuyla geçen bir gündü. AdSel öğle molasında birlikte kantine iner, sipariş verdikten sonra siparişlerin hazırlamasını beklerler. O sırada Adil televizyonda son dakika haberlerini görür
ADİL: Televizyonun sesini açar mısınız (görevlilerden biri televizyonun sesini açar)
SPİKER: Evet sayın seyirciler bir son dakika haberi ile karşınızdayız. Terör örgütüne bir darbe daha vuruldu. Sınır karakoluna saldırı girişiminde bulunan terör unsurları kahraman askerlerimizin çabaları ile sonuçsuz kalmış, bölgenin sözde üst düzey sorumlularından birisi etkisiz hale getirilmiştir. Bunun yanında maalesef üzücü bir haberimiz var, dönüş yolunda askerlerimize pusu atılmış ve bir ağır yaralı askerimizin olduğu bilgisini üzülerek siz değerli seyircilerimize bildiriyoruz. Şu anlık elimize gelen bilgiler bu yönde. Yeni gelişmeler oldukça sizlere bildireceğiz
SELVİ: Ali, oğlum (Selvi dengesini kaybeder kalbini tutar)
ADİL: (Adil hemen Selvi'nin koluna girer destek amaçlı) Selvi Selvim
SELVİ: (ağlıyarak) Alim
ADİL: (Selvi'yi masaya oturtur) Bir su getirin buraya (görevli personel hemen su getirir, Adil ise suyu içirir Selvi'ye) iyimisin canım
SELVİ: (ağlıyarak) Adil, Adil Ali'yi ara ne olur Ali'yi ara
ADİL: Arasam bile açmaz ki
SELVİ: Sesini duysam bile bana yeter lütfen ara
Adil kaç kere Ali'yi aramış ama çağrıları hep cevapsız kalmıştır, her aradığında aynı yanıtı alıyordu "aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor lütfen daha sonra tekrar deneyiniz" diyordu
ADİL: Yok açmıyor
SELVİ: (ağlıyarak) Ali oğlum
Adil'in talimatıyla bir kaç hemşire gelip Selvi'yi kendi odasına götürmelerini ister, herkes Selvi'nin neden böyle tepki verdiğini çok iyi biliyorudu. Çünkü tüm hastane Ali'yi tanıyor, AdSel'in oğlu olduğunu biliyorlardı. Ali'nin sayısız zaferlerini herkes biliyordu
ADİL: (iç ses) Allah'ım sen oğlumu ve askerlerimizi koru Ya Rabbim.
Çatışma tüm hızıyla devam ederken Ali'ye telefon gelir
AHMET: komutanım karargahtan arıyorlar
ALİ: (telefonu açar) Emredin komutanım
ERDEM: Ali taarruzu gerçekleştirecek pilot seninle görüşmek istiyor
ALİ: Bekliyorum komutanım
Bir iki dakikalık bekleyişin ardından telefon bağlantısı gerçekleştirilmiştir. Ayrıca karargahta konuşmayı dinliyordur.
ALİ: Ben yüzbaşı Ali Vefa dinlemedeyim
DERYA: Ali burası şahin1. Binbaşı Derya Çiçek konuşuyor
ALİ: Emredin komutanım
DERYA: Terör unsurları ile tahmini mesafeniz ne kadar
ALİ: 45 50 m kadar komutanım
DERYA: Yapacağımız taarruzdan kötü etkilenirsiniz
ALİ: Biz razıyız komutanım
DERYA: Mühimmatınız ne durumda
ALİ: Kritik seviyede komutanım
DERYA: Mevziden ayrılma durumunuz
ALİ: Olumsuz komutanım yaralımız var arkadaşımızı bırakmayız, ayrıca atış üstünlüğü onlarda
DERYA: Yüzbaşım bu taarruzu yapamayız size bunu yapamayız
ALİ: Komutanım pençe timini duymuşsunuzdur
DERYA: Duydum Yüzbaşım duydum, sayısız zaferlerinizi de biliyorum
ALİ: Pençe timi esir düşmez komutanım, esir düşeceğime dost kurşunu ile ölmeyi yeğlerim komutanım. Bu soysuzlara bu fırsatı vermeyin
DERYA: Beni zor durumda bırakıyorsun Yüzbaşım
ALİ: Varsın o kurşun sizden gelsin komutanım. Bir Ali gider yerine bin Ali gelir yeter ki "vatan sağolsun"
DERYA: (Ali'nin son konuşmasında oldukça etkilenmiştir) Alçak irtifadan terör unsurlarının arkasına atış yapmayı deneyeceğiz sizi ancak bu şekilde koruyabiliriz
ALİ: Ya yapamazsanız
DERYA: Biz türk hava kuvvetleriyiz Yüzbaşım, bizim yapamayacağımız hiç bir şey yok
ALİ: (gülümser) Ona ne şüphe komutanım. Beni yanlış anladınız, alçak uçuş tehlikeli ellerinde ısı güdümlü füze var
DERYA: Bizde bu riski göze alıyoruz Yüzbaşım. Kendinizi koruyun taarruzu başlatıyorum
ALİ: Emredersiniz komutanım (görüşme biter) pençe timi demek ki buraya kadarmış her şey ha
ENES: Sizin emrinizde çalışmak bir şereftir konutanım
ALİ: Sizinle birlikte savaşmak da bir şereftir, ölmekte bir şereftir
MUSTAFA: (o sırada savaş uçaklarının sesi duyulur) Elveda Vildanım, dalgalan bayrağım
ALİ: (karargaha bağlanır) Komutanım
ERDEM: Ali
ALİ: Sizin emrinizde çalışmak, bu vatana, bu bayrağa hizmet etmek benim için bir onurdur komutanım (Erdem yumruğunu sıkar)
ERDEM: Evlat
ALİ: Hakkınızı helal edin komutanım, benim hakkım helal olsun
ERDEM: Helal olsun evlat, helal olsun
Görüşme bittikten sonra pençe timi daire oluşturacak şekilde birbirlerine sarılır
DERYA: Hedefe yaklaştık geri sayımı başlatıyorum 10,9,8,7,6,5,4,3,2,1
Geri sayım bittikten sonra bombardıman başlamış terör unsurlarının üzerine yağmur gibi bomba yağmıştır. Bu patlamadan pençe timi de fena etkilenmiştir. Çolak ve beraberindeki bir kaç adam ise bombardımandan hemen önce bölgeyi terk etmiştir... NazFer ameliyattan sonra hastayı yoğun bakım ünitesine aldırmış yakınlarına gerekli açıklamayı yapmış ve kendi odalarına doğru gitmeye başlamıştır. Tam o sırada Ferda'nın kalbine keskin bir ağrı girer, dengesini kaybederek sendeler ve hemen duvardan destek alır. Boşta kalan elini kalbine götürür, nefes almakta zorlanır ağzından ise tek bir cümle çıkar
FERDA: Alim
Ferda telefondan sayısız kez Ali'yi aramış ama çağrıları hep sonuçsuz kalmıştır. Ferda buna daha fazla dayanamaz ve olduğu yere bayılır.... Pençe timi patlamadan dolayı sağa sola dağılmış ve kimisi baygın, kimisi yarı uyanık halindeydi
DERYA: Kule merkez pençe timi ile bağlantıya ihtiyacım var
Bir kaç saniyenin ardından bağlantı kurulmuştur
DERYA: Yüzbaşım
ALİ: (patlamadan dolayı pek kendinde değildi, aradan biraz zaman geçtikten sonra kendine gelmiştir) Emredin komutanım
DERYA: Taarruz başarılı mı
ALİ: Son derece başarılı komutanım, terör unsurları geri çekiliyor. Göklerde sizin gibi şahinlerin olması çok güzel konutanım
DERYA: Birlikte güzeliz yüzbaşım birlikte güzeliz. Allah yardımcınız olsun
ALİ: Sizinde komutanım (görüşme biter Ali pençe timine seslenir) beyler iyi misiniz
Pençe timi yavaş yavaş kendine geliyordu
İSMAİL: Hepimiz iyiyiz komutanım
AHMET: Komutanım Mustafa'nın durumu hiç iyi değil
ALİ: Beyler durmak yok, mola vermek yok, yorulmak yok, dinlenmek yok Mustafa'yı helikoptere ulaştıracağız
Pençe timi el birliğiyle bir tane sedye yaparlar ve Mustafa'yı o sedyenin üzerine koyduktan sonra hızlı adımlarla bölgeden uzaklaşırlar. Yaklaşık 30 dakika yürüdükten sonra şanslarına bir araba geçer ordan, tim hemen arabayı durdurur.
ALİ: Selamün aleyküm amca
ŞİRİN: Ve aleyküm selam oğul
ALİ: Amca yaralımız var bize yardımcı olur musun
ŞİRİN: (üniformanın üstünde ki Türkiye bayrağını görür) Siz türk askeri misiniz
ALİ: Evet amca türk askeriyiz helikopter bizi bekliyor, acil gitmemiz gerekiyor
ŞİRİN: Gelin evlat gelin
ALİ: Sağolasın amca Allah razı olsun
ŞİRİN: Lafı mı olur oğul, benim yaptığım sizin yaptığınızın yanında ne ki. Siz gece gündüz demeden bizim huzurumuz için her türlü düşmanla mücadele ediyorsunuz
ALİ: Görevimiz bu amca
Sohbet ede ede helikoptere yakın bir noktaya gelmiştir araba
ALİ: Allah senden razı olsun amca
ŞİRİN: Allah hepimizden razı olsun oğul, bir faydam dokunduysa, çorbada benim de tuzum olduysa ne mutlu bana
Tim Mustafa'yı da alarak helikoptere doğru giderler, bir kaç dakikanın ardından helikoptere varmışlardır, hemen hızlıca zaman kaybetmeden helikoptere binerler
ALİ: Çabuk bizi hastaneye yetiştir çabuk, karargahla iletişime geçerim ben
PİLOT: Emredersiniz komutanım
Helikopter hızla havalanarak hastaneye doğru yola çıkar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"VATAN SAĞOLSUN" (ALNAZ)
ActionAlNaz''ın aşk dolu hikayesini okumaya hazır mısınız 🔥🔥🔥 🔥