Okulda aşk Bangtanpink

Tehditlere karşı...

Yazardan:

İnsanı nefes almaktan iğrendiren sigara kokusu, birbirine değerek ses çıkaran alkol şişeleri. Evet, doğru. Burası zengin insanların değimi ile kafa dağıtmak için gelinerek rezilliğinin zirvesi olan ve çok rabet gören bir bardı.

Ve her zaman ona düşünmesini kolaylaştıran bir bardak votka bu gece Park Jimin'i sadece daha fazla sarhoş ediyordu. Her içtiği yudumda son iki günde olanlar aklına biraz daha kazınıyordu. Gözlerini her kapattığında ise, sadece bir çift göz aklını bulandırmaya yetiyor, hatırlamak istemediği anılar zihninde uçuşuyordu.

O bir çift gözün sahibi ise oydu. Rosé. İsmini yeni öğrenmişti, ve Jimin'in düşüncesine göre Chaeyoung değilde Rosé ismi onun karakterine birebir uyuyordu. O'da bir gül gibiydi güzel ama dokunduğunda canını yakacak kadar da dikenli. Ve bu kız geldiği iki gündür Jimin'in kafasını kurcalıyor, ona daha fazla nefret ve intikam duygusu veriyordu. Yaptığı tek şey ise ona kafa tutmak ve hayatında yediği en acı verici yumruğu atmak olmuştu.

Aslında bu çokta önemli değildi, onunla biraz uğraşıp korkutacak ve sonra bu işi unutacaktı. Ama o gözleri ona hatırlamak istemediği şeyleri hatırlatıyor ve ister istemez ondan intikam alma hırsını körüklüyordu.

O bunları düşünürken burnuna gelen sigara kokusu onu düşüncelerinden uzaklaştırmıştı. Kokunun geldiği yöne yani kardeşi Kim Taehyung'a dönmüştü. Taehyung ise insanları inceliyor ve aradığı şeyi bulmaya çalışıyordu. Oturdukları bar onlarındı ve kötü bir haraket gördükleri anda ne yapmak isterlerse yapacaklardı.

Geçen gün bara gelen adam resmen kadın garsonlardan birini taciz etmeye kalkmış ve bu yüzden buraya girişi yasaklanmıştı. Eğer burada bir görünürse bu kez ölümü bu iki kardeşten olacaktı. Tae kolundaki elle Jimin'e dönmüştü. "Ne oldu? " Diye soru sormuştu Tea Jimin'e. Bilmiyordu ki kardeşinin aklına güzel bir fikir gelmişti. "Bu gün okulda buz kraliçesinin o kız için olan endişesini gördün mü? " Dedi sırıtarak. Taehyung planı anlamış gibi kardeşine sırıtan yüzü ile bakmaya başlamıştı bile. Aklına bu gün o kedi kızın düşüşü ve buz kraliçesi'ne verdikleri hediye gelmişti. Jimin'in aklında ise daha iyi planlar vardı.

Endişe insanı her zaman korkutan ve delirten bir duyguydu ve bu endişe insanın yumşak damarını daha iyi gösterirdi.

Onlar kendilerince yarınki eğlenceyi konuşurken Rosé hâlâ Jennie için endişe ediyor ondan neden bu gün yerde olduğunu öğrenmeye çalışıyordu. Aslında bilmesine gerek yoktu çünkü o iki zorbanın yaptığını biliyordu. İsimlerini bile bilmediği bu iki zorba onu delirmenin eşiğine getiriyordu.

Garip olan başka bir şeyse okulda kimsenin onlara ismi ile hitap etmemesi olmuştu. Okuldaki herkes onlardan serseriler olarak bahs ediyor kimse isimlerini söylemiyordu. Ne yani bu kadarmı korkunç insanlardı bunlar diye gülerek geçirmişti içinden Rosé ona göre o iki çocuk insanları ezmeyi kendilerine ego tatmini yapan şımarıklardan başka kimse değillerdi.

Biliyorum bu bölüm çok kısaydı ama söz gelicek bölümler daha uzun olacaktır. Aklımda bir sürü fikir var ama hepsinin bir sırası var merak etmeyin fikirleri yerine oturttuğumda yeni bölümler gelir mutlaka