Konu smut olunca benim bölümü
yazma sürecimin uzaması... Sürprizden kastım yeni fic. Spoisi bölümde var;)Yazardan~
Güzellik ayrıcalıktır.
Güzel olan birisinin sevilmediğini gördünüz mü?
Bir insan tarafından sevilmediyse bile toz tanesi sevmiştir. Güneş sevmiştir. Bir peri gibi aydınlatmıştır yüzünü.
Gel çirkine sor.
Çirkin olan birisinin sevildiğini gördünüz mü?
Güneş bile onu aydınlatmak lüksünde bulunmaz. Bir fotoğraf çekinirken dudaklarını kıvırmayı çok görür ona.
Ne kadar da şerefsizce değil mi? Çirkin ve güzel yan yana geldiğinde çirkinin bırak gölgede kalması gölge olması.
En çok acıtansa yanlarında bir çocuk beliriverdiğindedir. Çocuk güzel olanın saçlarını okşar, öpücüklerini bahşeder. En ötesi çirkin olanı süzer hep ve güzel olana dönüp der ki, "Sen ne kadar da güzelsin".
İşte o an yıkıcıdır. Bir çocuk tarafından bile hiç sayılmak.
En çok acıtandan daha ağır olanlar da var. Çok basit bir örnek. Seni doğuranların seni çirkin bulması.
Bunu acı kılan komik olması. Bir insan kendi canından olanı çirkin bulabilir mi? Akranları gibi olmadığını bakışlarıyla hissettirebilir mi? Ebeveyni olması bu hakkı ona verir mi?
Ebeveynler her zaman haklı değildir. Unutmayın ki, çocukluğunda ve gençliğinde yara alan o kişilerin istemediği bir evlilikten doğan çocuğuysanız sizden bir yerde nefret ederler.
En basit gördükleri şeyle bile olsa sizi yaralamaya çalışırlar. Zaten nefret ettiğiniz o yüzünüze bakarken, sevmedikleri eşlerinin çehresini gören ebeveynler ellerinden kayıp giden günlerinin sorumlusu olarak görür sizi.
Her fırsatta babana veya annene benziyorsun diyen ebeveyn sadece olgunlaşmamış, sürekli çocuk veya genç kalabileceğini düşünen aptaldan başkası değildir. Sürekli akrabalarla yarıştıran ebeveyn akıl yoksunundan başkası değildir.
Jimin ailesi tarafından sevilmişti. Ama bakışlarla yarıştırılmıştı. Yargılayıcı, yarıştırıcı o bakışlar Jimin'i derin, içsel bir özgüvensizliğe sürüklerken dışarıdan aksiydi.
Çocukken kendini korumak için büründüğü kişilik zamanla karakterini oluşturmuştu. Saldırılar onu bir köşeye sıkıştırdığında, uzun süre sıkışıp kaldığından sığındığı kalkanın şeklini almıştı.
Zamanla çocuklardan nefret etmeye başlamıştı. Tüm hemcinsleri gibi bir yuva kurma hayalleriyle büyümemişti hiç. Gerçi erkek bir Omega nadir olduğundan kendine bir yer bulamamıştı hiç.
Erkek olduğu için kız Omega'ların, Omega olduğu için Alfa'ların yanına gidememişti. Bir zaman sonra Taehyung'la arkadaş edindiğinde onun sayesinde Alfa ortamlarına girmeye başlamıştı.
Taehyung yanında olduğundan korkunun ne olduğunu unutan Omega, arkadaşı olmadığında da bu özgüvene kavuşmuştu sonunda. Onlarla arkadaş olmuyordu. Sadece çevresi oluyordu o kadar.
Böylece olgunlaştığı ortam onu Omega'lığından artık köklüce uzaklaştırmıştı.
Ne olursa olsun hayat onu yüzüne gülmüyordu. Taehyung ailesiyle başka sürüye taşındığında yine yalnız başına kalmıştı.
Daha çok sarılır olmuştu boks torbasına. Ellerinde oluşan nasırlar kalbindeki katranın yanında hiçti.
Bir müddet sonra kalbinin varlığını unuttu zaten. Umursamaz, güçlü yanı daha yaşanılır hâle getirmişti dünyayı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bluebell Jikook
Fanfiction"Yaşlı bunak! Seninle evlenmesem evde kalmıştın sonsuza kadar!" [Jikook] [Omegaverse]