Yazardan~
Günler su gibi akıp geçse de bu zamanı Jimin hissetmemişti bile. Yoğun bir rutini vardı ve yoruluyordu epeyce. Yine de geleceklerini göz önünde bulundurduklarında buna değerdi tabii ki.
Taehyung'un iş konusunu halletmişti. Arkadaşı uyum sağlamak için iki işini de aynı anda yürütüyordu. Her ne kadar yorulsa da doğacak bebeği için katlanıyordu bu zorluğa.
Doğuma bir ay kalmıştı zaten. Tek eksik evdi. Onu da bir hafta önceye anca halledebilmişti.
Bir türlü aklındaki evi bulamamıştı Omega. Büyük bahçeli iki katlı ev olsun istiyordu. Artı olarak da Taehyung ile komşu olmak ilk kriteriydi.
Arkadaşını zorlu yolculuğun beklediğini biliyordu Jimin. Zorlandığında yanı başında olmak istiyordu. Hem kendisi hem Jungkook yardımcı olurdu ona. Tek başına üstesinden gelmesine göz yumacak değildi.
Neyse ki, kriterlerine uygun iki evi bulmuştu. Jungkook gördüğünde çok beğenmiş, böylece karar onaylanmıştı. Ama ne var ki, arkadaşına evi hediye ettiğini söylediğinde Taehyung evin çok büyük olduğunu ve bunu kabul edemeyeceğini direttiği zaman Jungkook ile bir olmuş kabul ettirmiştiler zorla. Evi küçük yeğenlerine hediye ettiklerini söylediklerinde Taehyung kabul etmişti el mecbur.
"Ben çıkıyorum, bebeğim"
Şimdi yeni evlerinin kanepesinde oturmuş televizyon seyrederken iş yemeğine gidecek olan Alfa'sı dudaklarından öpücük çalmıştı saniyeler içinde.
"Dikkatli kullan arabayı"
"Tamam aşkım"
Jungkook evi terk ettiğinde kocaman ev manasını yitirmişti Jimin için. Hayatı kocasıyla anlam kazanmıştı resmen.
"Ağzına sıçtığım çaldı kalbimi, onsuz nefes alamaz olduk"
Kendi dediğine gülmeden edemedi Omega. Zamanla silikleşen gülümsemesiyle canı sıkıldığından kanalları değiştirmeye başlamıştı. Spor haberlerinde pek bir şey olmadığından oflayıp pufluyordu. Nihayet bir kanalda durduğunda programın altyazısına gözü takılmıştı.
Farkında olmadan "Uzun ve mutlu evliliğin sırrı nedir? Alfa ile Omega arasındaki mükemmel ilişki nasıl tanımlanır?" diye mırıldandığında yutkunmuştu gergince. Hayatı boyunca asla yapmam dediği bir şeyi yapıp şov programını izlemeye koyulmuştu.
"Bence bunlar çok açık sırlar aslında. Mutlu ve uzun evlilik için her iki taraf çaba göstermeli. Sadece bir tarafın çabasıyla olacak iş değil. Her konuda iki taraf da tolerans göstermeli, tolerans görmelidir"
"Ben de katılıyorum size. Peki diğer sorumuz için cevabınız nedir?"
"Kimya çok önemli. Gerçekten birbirlerini tamamlamalı ve yetmeliler. Alfa Omega'sına gerçek Alfa olacak. Aynı şekilde Omega. Her açıdan birbirlerinin zevkini tamamlamalı, okşamalılar. Örnek vereyim: Alfa akşam işten eve döndüğünde elinde bir demet çiçekle geliyorsa Omega da kocasını güzel gülümsemesiyle karşılamalı. Onun için güzel görünecek şekilde giyinsin falan. Alfa'lar onları Alfa gibi hissettiren Omega'ları sever"
Derin nefes alıp verdi. Defalarca denedi. Ama öfkesini kontrol edemedi. Televizyonu saniyeler içinde kapayıp kumandayı kanepenin diğer ucuna fırlattığında "Yalancının amına koyarlar! Alfa'm altıma yatmak için yalvarıyor! Ne Alfa gibi hissetmesi?!" diye kükremesi bir olmuştu.
Burnundan aldığı soluklarla ikinci kata koşar adım çıktığında hâlâ kendi kendine söyleniyordu. Saçma bir programı izlediği için kendine kızıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bluebell Jikook
Fanfiction"Yaşlı bunak! Seninle evlenmesem evde kalmıştın sonsuza kadar!" [Jikook] [Omegaverse]