< °♡° >O kadar heyecanlandım ki üzerimdeki gecelikle dışarı çıktım. Babamı görünce moralim bozulsa da Kirina'nın yanına gidip ona sarıldım
"seni çok özledim!" Kirina'yı cidden seviyordum. Veliaht olmamasına ramen arkadaşlığımız Toguh ve Mateci krallıkları dostluğa da çok olumlu yansıyordu.
"Mateci'nin çikolatalını değil de beni özlediğine emin misin?"
Güldüm "Bilmem."Kirina, doğuştan gelen haklarının farkında ve otoriter bir prensesi. Babası Kral Seiji, halkına düşkün ve sevecen biriydi. Bu yönden onu kıskanmıyorum çünkü benim bir babaya ihtiyacım yoktu. Kirina buğday tenli ve benimki gibi canlı olmayan soluk kahverengi saçları vardı. Onun için dış görünüş ve asalet herşeydi. Çenesi her zaman zemin ile paraleldi. Ben de bu konuda ders alıyordum ama pek uyguladığım söylenemezdi.
Endo varlığını belli edercesine öksürdü. Ona dönüp selam verdim. O da eğilerek beni selamladı.
"Hoş geldiniz." dedim Endo'ya.
"Hiç hoş bulmadım, beni fark etmedin bile" dedi gülerek.Tam çok tatlı diye düşünecekken duygu ve düşüncelerim Kral Mories'in sesi ile bölündü. "kızım misafirlerimizi böyle mi karşılıyorsun? Git üzerini değiştir."
Şu adam niye geberip gitmiyordu?
"Anın heyecanı işte. Hemen geliyorum." dedim sahte bir gülümseme ile.Odama gidip üzerimi değiştim. İnerken hediyelerimi de götürdüm.
"Kirina al bu senin için, Endo bu da senin."Onlarla olan arkadaşlığım tüm bu krallık zırvasından öteydi.
"Teşekkür ederim Amay çok güzel bu elbise."
"Harika leydim, teşekkürler."Herkes prenseslere leydim derdi ama o... Normal bir şeyi bile benim için harika hale getirebiliyordu.
Ardından iki hizmetkar gelip onları odalarına çıkardı.Yemek saati gelince odalarına gittim. İkisi de Kirina'nın odasındaydı." Sevgi varisler, yemek saati!" Çabucak yanıma geldiler. Aşağı inerken kiranının merdivenlerden bile ne kadar asil indiğini tekrar fark ettim. Ona bakınca bu konuda her hafta iki defa ders almama rağmen uygulamadım aklıma geliyordu. Bunu bazen kasıtlı yapıyordum çünkü bir prens benim gibi bu kurallara uymasa da kimse onu yargılamazdı. Benim onlardan ne eksiğim vardı?
Yemek salonuna geldiğimizde masanın baş köşesine Kral Mories oturdu. Onun sol tarafına oturmakla yükümtüydüm nedeni varis olmamdı. Babamın karşısındaki köşeye de ondan sonra krallığın en yetkili kişisi ben olmama rağmen kralımızın dükü oturuyordu. Veliaht olarak oraya benim oturmam gerekiyordu. Ya ben çok şanssızdım ya da babam mazojiniyi doruklarında yaşıyordu.
Ondan öyle nefret ediyordum ki elimde olsa göğsüne okumu saplardım. Altı yaşımda annemi kaybettim ama o gün ölen babamdı. Beni tahttan men etmekle tehdit eden oydu ve sırf bu yüzden susuyordum. Tahta çıktığımda her şeyi düzeltecek, adalet üstünlüğü getirecektim. Şayet çektiklerimiz yeterdi!
Herkes yemeye başlamıştı bile. Erkekler canavar gibi yiyebiliyordu ama biz kuş kadar yemek yemek zorundaydık ve yiyecekleri küçülterek yemeliydik. Babamın adamlarından biri gelip babama bir şeyler söyledi ve babam çok içinde dışarı çıktı. Yemeklerimizi yiyince odalarımıza dağıldık.
"Kirina'nın yanına mı gitsem?" dedim kendi kendime ve gitmeye karar verdim.
Tam dışarı çıkacakken kapı büyük bir gürültü ile açıldı." Amay, şimdi beni sakince dinle." Ardından kapıyı kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güvenin Bedeli
Teen FictionGücü elimde tutmayı reddedersem boynumdaki kolye etmeyecek birinin otoritesi altında kalmam kaçınılmaz sonum olurdu. "Kaç!" "Prens Endo ve Leydi Kirina geldiler efendim." "Sadece iyiliğini istiyorum." 27.1.2024 gizem #40 24.2.2024 sahteaşk #1 20...