18.Bölüm Yüzleşme

68 14 64
                                    

Parlayan herşey altın değildir.
~Felix
Hiç tereddüt etmeden muhafızlara emir verdi Orela.

"Muhafızlar! Öldürün onu! Yüzüne zarar vermeden alın kellesini. O güzel yüzü, bize lazım."

Ben neye uğradığımı şaşırmışken muhafızlar bana doğru gelmeye başlamıştı.

İkisi zırhsızdı ve onları yenme şansım vardı. Pes etmeyecek, sonuna kadar diretecektim. Tüm bunlar belki de benim sucumdu. Çünkü bunların hepsi güvenim için ödediğim bedelleri.

Zırhsız muhafızlardan birinin bacak arasına güçlü bir tekme attığımda kasılarak öne eğildi. Diğer muhafızların bacaklarıma savurdukları kılıçtan zıplayarak ya da gerileyerek kaçıyordum.

Babam ve Orela beni sadece izliyorlardı.

Nefret dedi iki iç sesim birden. Hissediyor musun? HERKES SANA KARŞI! SENİ SEVEN KİMSE YOK!

Yere eğilen adamın kafasına tekme attım ve yana düştü. O esnada yanımdan gelen kılıç darbesini eğilerek boşa çıkardım. Yere yığılan adamın kılıcını aldım ve dönerek arkamdaki adamın boynunu kestim. Ölen adamı bir tekmeyle yere serdiğimde babam emir verdi.

"Beceriksizler! Siz ne işe yararsınız ha? Hızlı olun!"

Geri kalan dört muhafızdan ikisi hareket etmeden bana bakıyor bir şey yapmamı bekliyordu. Adamlardan biri özür dileyerek bana doğru ilerlediğinde Orela konuşmaya başladı.

"Siz bir bok yapamazsınız. Çıkın dışarı! Ben hallederim."

Onun sözüyle muhafızlar dışarı çıktı. Ancak biri hâlâ içeride dumak konusunda diretiyordu.

Muhafız, kılıcını bana savurduğunda kılıcımla onu engelledim. Karnıma ani bir tekme atıp beni düşürdü. Yere serilmeme neden olan bu darbeden sonra kılıcım elimden savrulup kralın önüne gitmişti.

Orela adamı kolundan sürükleyerek dışarı fırlattı. "Bir bok beceremeyeceğinizi çok güzel kanıtladın Fetn!"

Adamın adı Fetn'di. Sağ kalırsam onu öldürecektim ama bu pek mümkün görünmüyordu. Orela kapıyı büyük bir özenle kilitleyip bana döndü. Kralda ona doğru savrulan kılıcı almıştı. İkiside bana bakıyordu.

" Öldürsenize! Ne bekliyorsunuz? Savaşa girmemek için beni öldürmeyi göze aldınız ama acaba öldüğümü duyan Drien rahat duracak mı?"

Kral sesli bir kahkaha patlattı.
"Kızıma bak! Komşu krallıkların veliahtlarının yatağına girmeye başlamış!"

Miğdem bulanmıştı. Söylediği şey ayrı sinirimi bozarken bana kızım demesi beni çileden çıkarıyor, öğürmeme sebep oluyordu.

Orela'dan

"Kızıma bak! Komşu krallıkların veliahtlarının yatağına girmeye başlamış!"

Kralın bu sözü ile rol yapmaya devam edemeyeceğimi anlamıştım. Şu an Amay benden nefret ediyordu. Haklıydı. Ama eğer bu rolü yapmasaydım kral bana güvenmeyecek, Amay'ı ÖLDÜRECEKTİ. Amay öğürmeye başlamıştı ben de konuşmaya.

" Kes sesini! Ona böyle davranamazsın artık rol yapmayacağım. Amay, ben sana hiç ihanet etmedim."

Amay'dan

" Kes sesini! Ona böyle davranamazsın artık rol yapmayacağım. Amay, ben sana hiç ihanet etmedim."

Orela'nın bu sözüne inanmıyordum. Aslında kimseye inanmıyordum fakat o beni şaşırtarak yanıma geldi ve kılıcını bana uzattı.

Güvenin BedeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin