17.Bölüm Yakının İhaneti

67 13 30
                                    

"İmzalamamı istiyor musun?"
Kral Mories'in sesiyle ona dönüp hızla başımı sağa sola salladım.

"O zaman dediklerimi yapacaksın." 

"Ne istiyorsun?"

Aylayla bana güldü.
"O karıştırdığın çekmecenin bir üstündekini aç."

Dediğini yaptım. Çekmeceyi açtığımda buruşturulmuş ve etrafı yakılmış bir kağıt gördüm.

"Hadi! Aç. Orela o notu aç!"

Ellerim titremeye başlamıştı. Lanet ediyordum. Çünkü kimse beni bu zamana kadar bu denli korkutamamıştı.

"Sana diyorum! AÇ O NOTU!"

Ayağa kalıp notu açtım. Üzerinde yazan cümleler çok ağır gelmişti. Oysa ki mektup çok kısaydı.

Eski dostum Mories

Bunu söylemek tuhaf bir his. Oysa kızının oğlumla evlenmesi için çok şeye katlandım. Fakat kızın ahlak sınırlarını çokça aştı. 27 Ağustos tarihine kadar kızının kellesi ellerimde olmazsa kork. Çünkü hiç görmediğin kadar büyük bir savaş göreceksin.

                         Lapel Kralı: Kral Varno

Beynimde uğultular başlarken kalbim hiç olmadığı kadar çok acıyordu. Bu adamın bana ne diyeceğini biliyordum. Seçim yapmamı isteyecekti. Canımdan çok sevdiğim babam ve bana hep kol kanat geren dostum arasında bir seçim yapmamı bekliyordu.

"Aslında sana bu görevi vermeyecektim. Bu görevi odama gizlice girip bir mektup çalarak bizzat sen üstlendin. Bu senin ebedi cezan olacak. Seçim yap baş muhafızım, seçim."

"Babamı öldürme." dedim içim titrerken. "Sana yardım edeceğim."

Amay'dan

Yüzümdeki aptal sırıtışla yatmaya devam ediyordum. Cidden beni düşünüp bana mektup yazmıştı. NE! Kalbim göğüs kafesime tekme atarken ben yastığa sarılı bir şekilde onunla ilk tanıştığımız zamanı düşlüyordum.

"Leydim, üzgünüm. Beni sarayınıza davet ettiniz ama krallığınız o kadar büyüleyici ki saraya gelmeyi unuttum. Umarım geç kalmamışımdır."

Çıklık atmak istiyordum. Bağırmak ve sesimi Drien duyana kadar durmamak.

Yastığıma sıkıca sarıldım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

⚔️

Güne hiç olmadığım kadar mutlu uyandım. Komodinimde gördüğüm mektup Orela'nın mektubumu geri getirdiğini gösteriyordu.

Artık kabullenme vaktiydi. Ben aşıktım. Canımı kurtaran birine hemde. Benim için herşeyi yapan birini herşeyim yapmıştım.

Güzel bir elbise giydim. Ve makyajım da harikaydı. Adeta uçarcasına odamdan dışarı fırladım. Yemek masasına oturdum. Daha kimse yoktu ama olsundu.

Kendi kendime ne kadar şanslı biri olduğumu söylüyordum. Oysa onun beni hangi şekilde sevdiğini bile bilmiyordum. Ve, ben ve şans eş kutuplardık. Dışarıdan biri birbirimize benzediğimizi söylerdi. Fakat biz birbirimizi iterdik.

Orela'yı gördüm. Koşarak yanına gittim ve ona sarıldım.

"Bana hep iyi davranıyorsun Orela. Teşekkür ederim. Seni çoookk seviyorum!"

Yavaşça bana sarıldı. Boğazını temizleyip konuşmaya başladı.
"Özür dilerim. Sana iyi davrandığım için çok özür dilerim. Bana bağlandığın için çok özür dilerim."

Güvenin BedeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin