Aradan bir hafta geçmişti. Akın cidden gitmişti. Bu bir hafta bana çok zor geçmişti. Herkes ile aram açılmıştı. DNA testi bugün belli oluyordu hep beraber buluşup öğrenecektik. Herkesten ilk önce ben gelmiştim. Zarfları bana açık bir şekilde vermişti. Demek ki beni görmek istemiyorlardı. Açıp baktım. Evet düşündüğümüz gibi herşey doğruydu. Zarflar ile beraber eve gittim. Evi bir güzel temizleyip. Yemekler hazırladım. Önceden kurulan gruba mesaj attım. Akşam planı yapıcağımdan bahsettim. Gelmek istiyorsanız gelin yazdım. Akşam oldu. Annem,babam,dedem,babaannem amcalarım ve yengelerim geldi. Abimler falan hiçbiri gelmedi.
"Canım torunum sen niye bizi çağırdın?" dedi dedem sevecen bir tavırla.
"Dede ben gerçekleri öğrenmek istiyorum?" dedim merakla. Anında suratı değişti.
"Neden bahset-'
"Gerçek ailemi." dedim.
Elime aldığım sonuçları ona uzattım.
"Vay demek birbirinizi bulmuşsunuz! İyi anlatayım. Senin dışında herkes bu olayı biliyor biliyor musun? Sadece sana söylemek istemedi hiç kimse." dedi nefretle. Yalan söylüyordu yüz ifadesinden anlaşılıyordu.
"Nasıl yani?" dedim merakla.
"Bilerek yaptım. Hepinizi tek tek ailenizden ayırdım." dedi nefretle.
"Bizim canımız yansın diye mi yoksa onların canları yansın diye mi?" dedim öfkeyle.
"Her ikiside olmadı hiçbiri de çocuklarını önemsemedi. Burada canı yanan tek kişi siz oldunuz!" dedi öfkeyle.
"Yıldırım çocuğu üzme!" dedi kızarak babaannem.
"Merak etme babaanne ben buraya sadece gerçekleri öğrenmek için çağırdım. Yani hazırım herşeye." dedim.
"O zaman evimden siktir ol git ben kendi oğlumu istiyorum!" dedi Aysu yenge.
"Düzgün konuş kızla!" diye uyardı Kenan amcam.
"Ev benim üzerime değil miydi?" dedim merakla. Çünkü zamanında on sekiz yaşımdan sonra bu evi benim üzerime yapıcaklardı.
"Öyle." dedi amcam.
"Kenan amca üzgünüm ama-"
"Haklısın zaten artık biz Amerika'da yaşayacağız."
"Oğlum?" dedi yengem merakla.
"Gelmek isterse gelsin." dedi amcam.
"Kızım bizim Amerika'daki şirket ile ilgilenmemiz gerekiyor ama merak etme biz sizi her zaman ararız." dedi babam.
"Evet güzel kızım ararız seni ve abini." dedi annem.
"Umut nerede?" dedi Sultan yengem.
"Bilmiyorum çünkü hiçbiri ile konuşmuyorum." dedim itiraf ederek.
"Birşey mi oldu?" dedi Kemal amcam.
"Ha yok kendi aramızda. Kötü birşey değil." dedim.
"Bu olaya karışmayacaktın! Oğullarım daha cezasını çekmedi!" dedi dedem sanki oğullarından nefret ediyordu.
"Hepsi barışmış görmüyor musun sen oğullarını birbirine düşman mı etmek istiyorsun zamanında yaptığın gibi!" dedim sinirle bağırarak.
Dedemin suratıma indirdiği tokat ile dengemi zar zor sağladım. Tam babam birşey diyeceken susması için işaret yaptım. Kapı çaldığında koşarak gittim. Abimler gelmişti. Hepsi birden gelmişti. Gözlerim dolu dolu onlara bakıyordum. Akın yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRGIN RUHLAR
Teen FictionKonusunu inanın ben bile bilmiyorum yazdım ve devamı geldi. Tek bildiğim; Hep başlarına kötü şeyler gelse bile sonunda aşkı bulacak o çift Masal ve Akın. ALINTI: "Nereye gidiyorsun domatesler güzeli?" dedi. "Cehennemin dibine Akın gelicek misin?" de...